Güldalı COŞKUN
"…. Otoriter rejim, yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır. (…) FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. (…)Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir"
Yukarıdaki alıntı, CHP PM bildirisinden bir bölüm. Görüldüğü üzere, 15 Temmuz'da bu ülke bir darbe girişimi yaşamamış, iki yüzün üzerinde can gitmemiş, yüzlerce yaralımız, elini, kolunu, bacağını kaybedenler, bir film setinde figüranmış, tanklar insanları biçerken, görsel show yapmış, uçaklar da tatbikat! Bu bildiri ancak FETÖ, PKK ve IŞİD'i destekleyen ama bunu kamufle etmek için, suçlu psikolojisi ile, “ben yapmadın, o yaptı “ diyen, çocuk zekasının da altında birilerince yazılmış!
Bunu yapan, maalesef Türkiye'nin ana muhalefeti oluyor. Böyle bir bildiriye karşı, muhatapları ne yapabilirdi?
Öncelikle bu bildiri, kasten ve tahrik amaçlı yazılmış olup, bizzat Erdoğan'ın sinir uçlarıyla oynamak amacını taşıyor. Üstelik her zamanki gibi kitlesinin ilkokul düzeyinde kalmış algısına güveni sonsuzdur. Ayrıca, insanların, sokakta birbirlerine girmesini teşvik edici bir üslupta ve çağrıdadır ki, bu da bir çeşit iç savaşa oynadığını gösterir.
İktidarda olup da muhalefetin, saçmalık da olsa, böylesi iddialara yanıt vermemesi kaçınılmazdır. Yapılacak en doğru şeyi yaptılar ve yargıya başvurdular. Bu bile kesmedi, Kılıçdaroğlu'nu, “bana da dava açın” diye meydan okuyup, sayelerinde bu bildirinin, Mısır'daki sağır sultana bile gittiğini söyledi. 23 Nisan çocukları gibi şendi, ancak akıl dışı iftiraları atınca, dikkati çekebileceğini gören Kılıçdaroğlu, bir süre bu tarz muhalefeti tırmandırarak arttıracaktır.
Böyle bir muhalefetle Türkiye nasıl mesafe alabilir ki! Ülke bir darbe girişimi yaşadı ve 40 yıl boyunca devletin tüm kurumlarına sızmış, bukalemun bir çeteyle mücadele ediliyor. Bu mücadeleyi, itibarsızlaştırmak için elinden geleni yapan, siyasi hırs ve başarısızlığın hırçınlığı ile, partilerüstü bir sorunu bile siyasete alet eden bir yapının, ne denli tehlikeli olduğunu kabul edip, ona göre ciddi bir strateji belirlemeli.
Unutulmamalı ki, bu parti İttihat ve Terakki çetesinin bir devamı. Osmanlı Devleti'ni, yanlış öngörü ve kararlarıyla mahveden ve kendi varlıkları için Ermenilerin kıyımına imza atarak, mallarına el koyan bir çete. Maalesef, onların yaptıkları, devletin karnesine yazılmıştır ve hâla bunun sıkıntılarını yaşamaktayız. CHP, İttihat ve Terakki'den aldığı görevi, Cumhuriyet kurulduktan sonra da sürdürdü. Söz verir, inkâr eder; kıyar, katleder, tehcir eder, istediğini asar, istediğini keser ve devletin hanesine yazılır. CHP, ellerini yıkar, çıkar.
İşte bu CHP, bugün de “demokrasi ve özgürlük” kavramlarını kullanarak, iktidarda kendisi olsa, bir an bile düşünmeden katledeceği insanları savunur görünmekte. Aynı şekilde PKK/HDP de, Doğu'da benzer davranışları sergilemiş, 40 yıldır, korkutarak, ona biat etmeyeni faili meçhul listesine yollayıp, farklı siyasi sesleri kısarak, İttihat ve Terakki'nin Kürt versiyonu olarak mirası devralmıştır. Bu iki partinin aralarındaki kardeşlik duygusu oradan gelmektedir. Kandil'in dahi “demokratik güçler” dediği listenin en başında CHP ve HDP varsa, bu, öylesine söylenmiş olamaz!
CHP, hiçbir zaman halkına ve değerlerine kıymet vermemiş, ayrıcalıklı bir grubun temsilcisi olmuştur. Tıpkı HDP gibi, şımarık ve pervasızdır. Asla bu halka hizmet kapasiteleri olmadığı gibi, kan ve kaostan beslenerek, varlıklarını korumaya çalışmıştır.
Terör faaliyetleri sürerken, kendi içinde dahi çelişen bu bildiriyi bir yana bırakıp, Derik'te genç yaşta katledilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'e Allah'tan rahmet, ailesine de sabır diliyorum..
Bir bildiri de teröre karşı yaz Kılıçdaroğlu! Korkma, AK Partili ol(a)mazsın!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018