Hadi ULUENGİN
ORAK çekiçli bayrak, hançereli marş, yoldaşlı hitabet falan, bizim komünist taife 1917 Bolşevik Darbesi’nin 97. yıldönümü kutlamış.
Kutlasınlar bakalım...
Ama malûm, ölü şeylerin doğumlarını kutlamak nekrofil hazlar kategorisine girer.
Eh, Lenin’den Mao’ya ve onlardan Kim hanedanına, kızıl putperestlerin bu ölü sevici sapkınlığı zaten daha baştan itibaren kadavra mumyalamak şeklinde tezahür etmemiş miydi?
Dolayısıyla bugün de hazza ve vecde ulaşmak için çeyrek asır önce nihayete ermiş bir yalanla iman tazelemelerini yukarıdaki vahim travmaya yormak gerekiyor.
***
EVET, tam çeyrek asır!
Çünkü SSCB’nin yani komünizmin çöküşü aslında palyaço generaller kumpanyasının zaten can çekişen hastayı kurtarmak umuduyla 19 Ağustos 1991 Moskova’sında düzenlediği ve püf deyince de teslim bayrağı çektiği darbe komedisinden iki yıl önce gerçekleşmişti.
Ne zaman ki 9 Kasım 1989 gecesi Berlin Duvarı berhava oldu, işte “tarihin en büyük yalanı”daha o an bitti!
Ne zaman ki Sovyetler’in aforoz ettiği Mstislav Rostropoviç Brandenburg Kapısı önündeBach’ın aynı adı taşıyan konçertosunu çaldı, viyolonselden yükselen musiki bir yandan yeni dünyanın doğuşunu müjdeledi, diğer yandan da 1917’nin cenaze marşını çaldı.
Dolayısıyla, işte bizim ölü sevici komünistler sapkın hazzı Bolşevik Darbesi’nin 97. yıl kutlamasında ararken, aynı gün özgürlük âlemi de ölü değil canlı ve somut bir olgunun sevinciyle Duvar’ın yıkılışının çeyrek yüzyılını idrak etti.
***
HAYIR, ne o Duvar, ne o Sovyetik Blok, ne de bizzat o SSCB bizim meczupların iddia ettiği gibi dışarıdan yöneltilen emperyalist komplo ve manipülasyonlarla çöktü!
Tek bir delil, tek bir örnek, tek bir ispat sunamadan bunu öne süren komünistler ve ulusalcılar tıynetleri icabı yine topyekûn ve yine külliyen yalan söylüyorlar.
Nitekim gerek 1989 yılının, gerekse daha sonraki sürecin gelişmelerini kronolojik takvimle ve arşiv pertavsızıyla uzun uzadıya ve kılı kırk yararak inceleyin...
***
2. Savaş ertesinde tedricen oluşmuş olan statükoyu artık nispi bir güvence olarak algılayan ABD ve AB Yaşlı Kıta’nın doğusunda başgösteren dönüşüm taleplerine son derece ihtiyatla yaklaşmaktadır. Her türlü kışkırtıcılıktan da bilhassa kaçınmaktadırlar.
Öyle ki, Duvar çöktükten sonra bile Washington, zaten başlarda çok temkinli davranan Federal Şansölye Kohl’e Alman birleşmesi konusunda sürekli olarak itidal tavsiye emektedir.
Avrupa’da ise aynı birleşmeye ilişkin olarak Fransız entelektüel François Mauriac’ın fi tarihinde kinayeyle söylemiş olduğu “Almanya’yı o kadar çok seviyorum ki, iki tanesi tercihimdir”sözü tekrar gündemegelmiştir. Paris de, Londra da durumdan işkillenmektedir.
O hâlde çok rahatlıkla diyebilir ki komünizm ve Duvar dışarıdan tek bir fiske vurulmadan, totalitarizme isyan eden halkların bizzat yarattığı dinamikle yerle bir oldu.
Ve eğer lügat anlamındaki devrimden söz etmek gerekiyorsa da, kitlelerin muazzam biçimde katıldığı bu meşru isyan, mikroskobik bir azılı azınlığın Petrograd’daki Kışlık Saray’ı basmasından öteye gitmeyen 1917 Bolşevik darbesine kıyasla bin defa daha çok devrimdir!
***
BURADA hazin, çok hazin olay şeyi, tüm insanlık yukarıdaki gerçeği kavramışken bizim ülkemizdeki nekrofillerin doyumu hâlâ ölü sevicilikte aramaya çalışması oluşturuyor.
Tedavisi nedir? Belki psikanalist koltuğudur, belki de cenaze levazımatçısı mesleğidir.
Her hâlükârda Duvar’ı yıkan büyük devrimin çeyrek yüzyılı o insanlığa kutlu olsun!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015