Hasan Bülent KAHRAMAN
İki sorum var: 28 Şubat neydi, daha önceki darbelerden farkı neydi ve ne zaman başladı?
1980 sonrasındaki yaygın bir kanıya göre Türkiye'de daha önceki dönemlerde her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerin artık sonuna gelmiştik. Bu, Türkiye'nin demokratikleşmesinin bir göstergesi kabul ediliyordu. Bu kesimlere göre zaten asker her darbeden sonra kışlasına dönmüştü ve artık gidişata da müdahale etmiyordu.
Bu düşünce belli bir çevrenin dile getirdiği tamamıyla gerçek dışı bir değerlendirme hatta bir propagandaydı. Bir kere asker asla kışlasına dönmemişti. Belki tanklar hangarlarına çekilmişti ama asker her defasında kendisini sisteme biraz daha yerleştirmişti. Her darbe ertesinde asker sistemi kendi payına, kendi lehine yontmuştu.
Bu nedenle de 10 yılda bir askeri darbe geleneği eskimemişti. 1997, 12 Eylül sonrasındaki ilk fiili müdahaledir. Ama ondan 10 yıl sonra 2007'de tekrar fiili müdahalede bulunmuştur. Üstelik 1983'ten 1997'ye kadar da bir tek gün siyasetten elini çekmemiştir. Bu nedenle askerin temel düsturundan bugün bilevazgeçmediği kanısındayım. Ancak sistem çok radikal biçimde onu dışlayacak şekilde düzenlenirse bundan sonraki müdahalelerin önü kesilebilir.
Halkı, toplumu yanıltan 1997 müdahalesinin yöntemi oldu. Onu da bizzat askerlerin kendileri açıkladı. Bu defa sivil topluma (?), sivil toplum kuruluşlarına (?), medyaya, aydınlara darbe yaptırılmıştı. Bu aslında 27 Mayıs öncesinde de aynen işletilmiş bir yöntemdi. Aradaki fark 27 Mayıs günü tankların yürümesi, yönetime askeriyece el konması, idam sehpalarının kurulmasıydı. Eh, aradan geçen 40 yılda askerler de bir şeyler öğrenecekti. Üstelik bu son uygulanan yöntemin ne olduğunu anlamak isteyenler için popüler bir kaynak da verebiliriz: Valkyrie filmi. İzleyip görsünler bakalım Türkiye'deki yöntemle Nazileri devirmek için gene askerlerin planladığı yöntemin arasında benzerlikler var mı yok mu?
28 Şubat ne zaman başladı?
Eser Karakaş geçen gün yazdığı yazıda, mesela, 1996'daki Özdemir Sabancı cinayetini bir tarih olarak verdi. Doğrudur, yazdığı yazı da bu bakımdan çok anlamlıydı. Cinayeti işleyen Fehriye Erdal, polis müdürü Hüseyin Kocadağ'ın tavassutuyla işe alınmış, Kocadağ da Susurluk kazasında ölmüştü. Bir çocuk bile buna bakarak cinayetin ne olduğu hakkında bir kanıya varabilir.
Ama Sabancı cinayeti tek başlangıç noktası olabilir mi?
Şimdi geriye bakarak düşündüğümde 1993 Ocak ayında Uğur Mumcu'nun öldürülmesi neden bir milat olmasın? Hatta ondan önce 1990 Ekim'inde Bahriye Üçok niye bir milat teşkil etmesin?
İkisi de bir başlangıç olarak alınabilir. Ama Uğur Mumcu suikastı elbette çok daha önemli bir hamledir. Sadece milyonlar o öldürümün ardından sokağa dökülmekle kalmamış, CHP laikçileşmiş, gelip SHP'yi yutmuştu. O tarihten sonra sürdürülen politikaların tamamı fiili olarak 28 Şubat'a giden yolu döşemiş, CHP de fiili olarak askerlerin partisi haline gelmişti. Bütün bunlardan sonra, 28 Şubat'ın sadece 28 Şubat olmadığı anlamamak mümkün mü?
"Tanı bunları/ tanı da büyü" demiyor muydu Ahmet Arif?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024