Hilâl KAPLAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güney sınırımızda yaşananlara ilişkin sözlerine yakından bakalım: "Amacın dünya kamuoyuna yönelik algı operasyonu olduğu açık. Bu tür ithamlarla Türkiye'yi yanı başında olup biten olayların dışında kalmaya zorlayıp bölgenin demografisini değiştirme operasyonunu tamamlamak istiyorlar. Tüm milletime, tüm dünyaya sesleniyorum. Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunun bilinmesini istiyorum. Bedeli ne olursa olsun bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz."
Bazı yorumcular bu sözleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kürtfobikliği"ne bağlıyor. Şu anda dünya üzerinde, Irak Kürdistanı'nın bağımsızlığı meselesini sorun etmeyeceğini söyleyen tek lider, Türkiye'de meselenin barışçıl çözümü için en net adımları atmış olan tek lider sizce bu sözleri 'Kürtfobik' olduğu için söylemiş olabilir mi?
Barzani, bölgedeki en güçlü Kürt lider ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi bağımsızlığa en yakın ülke değil mi? Öyleyse 'Kürtfobik' Erdoğan, neden ABD'ye rağmen Barzani ve IKBY'nin yanında duruyor o halde? Kuzey Suriye'de karşı olunan ve verilmek istenen asıl mesaj nedir? Buradaki kilit ifade "Türkiye'yi yanı başında olup biten olayların dışında kalmaya zorlamak" kısmıdır. Dünyaya, Türkiye'yi oyun dışı bırakarak, etkisizleştirerek bu bölgede iş yapılamayacağı mesajını vermektir.
Bölge dinamiklerine hâkim bir gazeteci olan Efadil Fırat, esas meseleyi anlamak için kaseti başa sarmamızı önerip şunları söylüyor: "Rojava'da yaşananları ENKS ve TEVDEM'in 2014'te Duhok'ta yaptığı anlaşma üzerinden okumak gerekiyor. Duhok'da 24 Ekim 2014'te ENKS ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) arasında yapılan 3 maddelik anlaşmaya göre KDP ve PYD Suriye'de 'ortak yönetim, ortak askeri güç ve siyasi birlik' kuracaktı (...) Anlaşma sonucunda yönetim şu şekilde belirlendi: PYD ve KDP yüzde 40'ar eşit ağırlıkta olacak, kalan yüzde 20 de bağımsızlara dağıtılacak. En üst yönetim olarak 30 kişilik bir siyasi karar mekanizması belirlenecek. 30 kişinin 12'si KDP'nin kontrolündeki Kürt Ulusal Konseyi'nden (KUK), 12'si de PKK-PYD'nin kontrolündeki TEV-DEM'den seçilecek. Geri kalan 6 kişi de bağımsızlardan ama KUK ve TEV-DEM'in seçimiyle belirlenecekti ama PYD her zamanki kurnazlığı ile Barzani'den silahları alır almaz anlaşmayı tek taraflı bitirdi.
Duhok anlaşmasından bu yana süreçte etkin aktör olan hatta bu anlaşma neticesinde koridor açıp Kobane'ye silah ve Peşmerge geçişini sağlayan Türkiye ABD ve İran'ın öncülüğünü yaptığı yeni 'eksen' ile saf dışı bırakılmaya çalışılıyor. Erdoğan'ın yaptığı keskin çıkışların, itirazların asıl sebebi bu. Türkiye'nin dahil olmadığı bir denklem hem Kürdistan hem de Rojava'da kronikleşen bir çatışmayı beraberinde getirecektir."
KCK ve dolayısıyla PYD müttefik olarak, Kürtlere idam siyaseti uygulayan İran'ı değil de Türkiye'yi seçseydi, bugün çok farklı bir yerde olabilirdik. Bugün, KDP ve KCK'nın ayrışmasından değil, güç birliğinden de söz ediyor olabilirdik. Bu minvalde Erdoğan'ın Kürtfobikliğinden değil, KCK'nın Türkiyefobik/ İranperver yaklaşımından bahsetmek daha doğru olur.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019