Hilâl KAPLAN
Bu aralar, normalde analitik zekâsına ve kâlemine güvendiğim yazarlar birer birer dökülüyor.
Ak Parti'nin Türkiye'ye getireceği hiçbir demokratikleşme hamlesi kalmadığı mı dersiniz,
Zaten milliyetçi-muhafazakâr olan 'öz'üne geri döndüğü mü,
Askerî vesayet döneminden hiçbir farkımızın olmadığı mı...
Maşallah, ne ararsanız var.
Hele kendisi veya oğlu Ak Parti'den vekil olmaya çalışırken Ak Parti'yi yere göğe sığdıramayanların, seçimlerde Ak Parti'ye oy vermeyeceğini açıklayan Müslümanları "Ergenekoncu" ilan edenlerin, aradan sadece bir yıl geçmiş olmasına rağmen analiz adı altında Ak Parti'yi yerden yere vurması yok mu... Neyse.
Bugün, tüm eksik ve yanlışlarına, hatta savrulmalarına rağmen Ak Parti'nin demokratikleşme yolundaki tek alternatif olmayı sürdürdüğünü gösteren örnekler vereceğim.
Yeni anayasa taslağını hazırlayan Meclis komisyonu çalışmalarına tekrar başlamadan önce Ak Parti'nin yeni anayasadaki hak ve özgürlükler kısmına ilişkin önerileri belli oldu. Buna göre Ak Parti, yeni anayasada eskisindeki "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür" ifadesinde olduğu gibi etnisite merkezli bir vatandaşlık tanımı istemiyor. Taslak madde aynen şöyle:
"Vatandaşlık anayasal bir haktır. Vatandaşlıktan çıkarılmaya ilişkin hükümler kanunla belirlenir."
Böylelikle sadece toplumun değil, devletin de "Türkiye, Türklerindir" ve "Ne mutlu Türk'üm diyene" evresini çoktan aştığı ilan edilmiş oluyor.
Taslaktaki en dikkat çekici maddelerden birisi de şüphesiz eğitim hakkıyla ilgili bölümde geçiyor. Ak Parti'nin taslağında, mevcut anayasada eğitimi "Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda" olmak zorunda diye tanımlayan maddeye yer verilmiyor. Daha da önemlisi, 82 anayasasındaki "Türkçe'den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez" ibaresi Ak Parti'nin taslağında yer almıyor. Yani Türkiye alt yapı oluşturulduktan sonra anadilde eğitime geçmek isterse, karşısında herhangi bir anayasal engel bulunmuyor.
Ak Parti'nin anayasa taslağında kamuda başörtüsü yasağını kaldıracak, dinî cemaatlere daha çok alan tanıyan, gayrimüslimlerin din ve vicdan hürriyet alanını genişleten maddeler de bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak, Ak Parti'nin yerel yönetimlerin güçlendirilmesi noktasında da bir atılım yapmaya hazırlandığını ekleyelim.
Hatırlarsınız, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in hazırladığı "Kamu yönetiminin temel ilkeleri ve yeniden yapılandırılması hakkında kanun" (15.7.2004), yine dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti. Ak Parti, yerel yönetimlere ilişkin reform ihtiyacını daha o günden gidermeye çalışmış bir parti olarak, bu meseleye biraz geç de olsa yine el atıyor. Gerçi Büyükşehir Belediyeler Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri Kanunu'ndaki değişiklikler de tali kalmakla beraber bu soruna yönelikti.
Dün Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, verdiği beyanatta "Merkezi yönetim yetkilerini, imkanlarını yerel yönetimlere devredilebilir. Dünyada gelişmiş, ileri, çağdaş ülkelere baktığınız zaman bunların çok açık örneklerini görürsünüz. Dolayısıyla yerel yönetimlere yetki vermekten hiç korkmamak ve endişe duymamak lazım" demiş. Bu aslında geçenlerde basına da yansıyan yerel yönetimler atağının bir işareti olsa gerek.
Ak Parti Yerel Yönetimler Çalışma Komisyonu'nun hazırladığı taslağa göre doktor ve öğretmenleri yerel yönetimler atıyor, tek belediye başkanı ve tek meclisin bulunması öngörülüyor, yerel meclislere sınırlı vergi toplama yetkisi veriliyor. Ayrıca il genel meclisi ve ilçe belediyelerinin kaldırılması ve her ilin sadece tek bir belediye başkanı ve tek bir yerel meclisle temsil edilmesi teklifi de oldukça önem arz ediyor. Taslak metni kamuoyuyla paylaşıldığında bu meseleyi daha geniş ele almak kaydıyla, Ak Parti'nin ülkenin yıllardır ihtiyaç duyduğu bir meselede daha inisiyatif alacağının işaretini vermesi bakımından dikkate şayan buldum.
Ak Parti'nin alternatifsizliğini yine Ak Parti'ye şikâyet edenler, demokratikleşme bağlamında ana muhalefetin durduğu yerle Ak Parti arasındaki uçuruma bakarlarsa aradıkları cevabı kendileri bulmuş olacaklar.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019