Hilâl KAPLAN
Yerel seçimlerle Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2014'e denk geleceği zaten biliniyordu. Yeni anayasanın meclisten 367 oyla çıkması oldukça zor göründüğünden referandumun 2014'e kalma ihtimali de belliydi. AK Parti hükümetinin önünde görünen tek seçenek, kendi anayasa önerisini, özellikle başkanlık sistemi bağlamında atacağı geri adımlarla, diğer partilerden kısıtlı da olsa destek alarak meclise sunması ve buradan referanduma kapı aralayacak 330 oyu bulmasıydı.
Başbakan Erdoğan, ABD gezisinde genel yayın yönetmenlerinin yeni anayasayla ilgili sözlerine şöyle yanıt vermiş:
'Ben de umudumu yitiriyorum. Şayet sonuç alınmazsa C planı olur, biz kendi taslağımızı sunacağız. Bizim 326 milletvekilimiz var. Biliyorsunuz kapalı oylama olacak. Belki arada parti baskısına rağmen civanmertler çıkar. Referanduma gideriz sayıyı bulabilirsek. 2014'te 3 seçim gelebilir.'
Ancak Başbakan'ın işaret ettiği 'civanmert'lerin ortaya çıkabilmesi için sadece kapalı oylama yeterli değil. Partilerin kendi vekillerine oylama salonuna giriş yasağı koyması pekâlâ mümkün. Üstelik yeni anayasa hususunda özellikle 'yeni CHP'cilerden destek gelmesi de kuvvetle muhtemel. O yüzden MHP ve CHP'nin kendi vekillerine salona giriş yasağı koyacağı ihtimali göz önüne alınırsa, geriye yalnızca Ak Parti'nin 'son' ama en muhtemel seçenek olarak gördüğü BDP'nin desteği kalıyor. Bu desteğin en 'alengirli' noktası olan etnik tanım tartışması da rafa kalkmış görünüyor.
Ahmet Türk, ABD gezisi esnasında Washington'da buluştuğu gazetecilere şöyle demiş:
'Anayasada Türk, Kürt, Laz, Çerkez yazılsın gibi ihtiyaç da duymuyoruz. İşte efendim 'Türklük gidecek' deniliyor, isterseniz anayasanın bütün sayfalarına Türklük yazsın, bizim itirazımız yok ama biz, farklı kültürlerin, kimliklerin de güvence altına alınması, inkar edilmemesi, hakkının olduğunun kabulü gerekir diyoruz. Yoksa bizim Türklükle, Türk halkıyla sorunumuz yoktur. Sonuçta bu zaten Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'dır. İhtiyaç duyuyorsanız, Türk halkının da haklarını, hukukunu oraya koyunuz ama farklıları da inkar etmeyin diyoruz.'
Bir zamanlar Kürtlüğün de anayasada geçmesini savunan BDP'nin, Türkiyelilik kavramından çok Türklüğe yakın durmasının sebebini, İmralı sızıntısından hatırlanacağı üzere, Öcalan'ın önerdiği İspanya modeline bakarak anlayabiliriz: 'İspanya'nın bütünlüğü içinde milliyetler ve bölgelerin demokratik hakları ve dayanışmaları garanti edilir.'
Zira, BDP'nin arzu ettiği aynı İspanya anayasasında olduğu gibi İspanyol halkının resmen tanındığı ama aynı zamanda Katalan ve Bask bölgeleri özelinde farklı etnisitelere ve onların sembollerine yer veren bir model. Yani Türk milletinin anayasada resmen tanındığı ama anayasada anılmasa bile Kürtlüğe ve Kürt bölgesine de alan açıldığı bir sistem. BDP'nin meclise sunduğu anayasa önerisinde de bunun aynen tekrarlandığını görebilirsiniz.
Hangi içeriğe sahip olursa olsun, yapılacak yeni anayasa bir 'geçiş anayasası' olacak ve uzun vadede geçerli olacak içeriği de önümüzdeki on yıl içerisindeki siyasî mücadele belirleyecek. BDP'nin önerdiği model için mutlaka gerçekleşir veya gerçekleşmez diye öngörüde bulunmak bu yüzden zor.
Ne demiştik: 'Ya etnisite merkezli zihniyeti bir yana koyacağız ya da farklı etnisitelere de alan açacağız.'
Ve ne demişti merhum Necmettin Erbakan: 'Sen 'Ne mutlu Türküm diyene' dersen; diğeri de çıkar 'Ne mutlu Kürdüm diyene' der.'
O yüzden gelinen noktayı, Türklüğü öne çıkararak, 'Türkiyelilik' kavramını küçümseyenlerin özellikle yadırgamaması lazım.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019