İbrahim Kahveci
Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek henüz ekonomi programını açıklamadı. Yine yeni Merkez Bankası Başkanı da faizleri piyasa beklentilerinin altında artırdı ve ardından arka kapı satışını durdurduğu yetmezmiş gibi piyasada doğrudan alıma geçerek kurların hızla yükselmesine zemin hazırladı. Bütün bu yapılanlar günübirlik adımlar mı yoksa uzun vadeli planlı bir program mı hayata geçirildi? Henüz bilinmemesine rağmen işaretler çok önemli bir sürecin başladığını gösteriyor. Buna göre ilk aşamada emekli-memur ve asgari ücrette seçim nedeniyle verilenler yüksek enflasyonla geri alınacak ve ardından enflasyonla mücadele başlayacak.
Ekonomide yeni yönetim belli olmasına rağmen henüz nasıl bir yol haritası izleneceğine dair bir program kamuoyuna açıklanmadı. Oysa seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Mehmet Şimşek ile görüşmeler yapmış ve Şimşek’in AK Parti’nin ekonomi programına katkılar verdiğini açıklamıştı. Yani Mehmet Şimşek’in seçim sonrası ekonominin başına getirileceği güçlü ihtimaldi ve gerçekleşti. Ama henüz Mehmet Şimşek’ten seçimlerin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen bir program gelmedi. Herkesin beklentisi gerçek programın Eylül ayında Orta Vadeli Program şeklinde açıklanacağı yönünde... İyi ama o güne kadar ekonomi rotasız şekilde mi yönetilecek?
Hiç sanmıyoruz.
Seçimlerden hemen sonra Merkez Bankası Başkanı değişimine de gidilerek Şahap Kavcıoğlu yerine Hafize Gaye Erkan atanmıştı. Yeni Merkez bankası Başkanı yönetiminde Nass... politikasından dönüleceği ve faizlerin artırılacağı da kesinleşmiş gibiydi. Fakat faizlerin ilk aşamada nereye kadar artırılacağı bilinmiyordu. Enflasyonun ve mevduat faizlerinin yüzde 40 seviyelerine geldiği yerde faizlerin de ilk aşamada yüzde 25’lere çekileceği bekleniyordu. Fakat sürpriz şekilde Merkez Bankası faizleri yüzde 15’e çekerek beklentilerin oldukça altında bir faiz artışına gitti. Piyasalarda ise Merkez Bankası’nın bu hamlesine bir anlam verilemedi. Ve sonrasında zaten yükseliş içinde olan kurlar daha da yükseldi.
İkinci tur seçimlere TL karşısında 19,70 liradan işlem gören dolar nihayetinde bir ay içerisinde yüzde 30’u aşan yükselişle 26,0 liranın üzerine çıktı. Herkesin sorduğu soru aynıydı: Merkez Bankası enflasyonla mücadelede neden elini beklentilerin çok altında bir faiz artışı ile çekimser tuttu?
Sonra gelen veriler işi daha da karmaşıklaştırdı. Merkez Bankası’nın arka kapı satışlarını kapattığı anlaşıldı. Yani 2019’dan beri kurları dengede tutmak için ülkenin bütün döviz rezervini arka kapıdan satan Merkez Bankası bu politikasını bitirmişti. Hatta burada bir ayrıntı daha dikkat çekiyor: Eskiden Merkez Bankası ihracatçılardan döviz almazdı. Oysa şimdi ihracatçıların dövizlerinin en az yüzde 40’ını Merkez Bankası alıyor. Yani piyasaya ve dolaylı olarak ithalatçılara kalan döviz çok ama çok daha sınırlı oluyor. Merkez Bankası ihracatçıların dövizini aldığı gibi piyasadan doğrudan da döviz alımına geçtiği anlaşıldı.
İris Cibre sosyal medya paylaşımında 16-26 Haziran arası rezervlerdeki iyileşmenin 10,2 milyar dolara ulaştığını ve bu artışın sadece KKM ve ihracattan olmayacağını, MB’nin alım da yaptığını açıkladı. Yine MB verileri üzerine önemli açıklamalar yapan “e507” hesabından ise yapılan paylaşımda “23.06.2023 Cuma TCMB net alımı +1.92 milyar dolar ve son 8 işgünü toplam alımının +11.93 milyar dolar olduğu” bilgisi paylaşıldı.
İşin özetini söyleyelim: Merkez Bankası faizi çok düşük oranda artırarak adeta kurlarda yükselişe zemin hazırladı. Hatta yetmedi ihracatçılardan gelen dövizden piyasaya vermezken ek olarak piyasadan döviz alımına da geçti.
O zaman soru şu: Yeni ekonomi yönetimi kurlarda yükselişi neden istiyor ve neden destekliyor?
***
Önceki akşam Halktv’de Erdal Sağlam önemli bilgiler paylaştı. Emekliye ve memura verilen ücret zamlarına karşılık Bütçe’nin gelire ihtiyacı olduğunu ve bu gelirin önemli kısmının enflasyon yolu ile alınmaya çalışılacağını açıkladı.
Birkaç gündür aklımı kurcalayan sorunun cevabı tam da buydu. Yeni ekonomi yönetimi ilk aşamada enflasyonla mücadele gibi bir soruna odaklanmak yerine önce kaynak teminine odaklanıyordu. Kısaca emekliye ve memura verilen zamlara karşılık bütçenin bir dengeye oturması ilk amaç olabilir. Bu nedenle seçimlerde verilen ücret artışı vaatlerinin büyük kısmının derhal enflasyon yolu ile geri alınması hedeflenmiş oldu. Hatta asgari ücret zammı olsun, emekli-memur maaş zamları olsun bu oranların çok daha üzerinde bir enflasyonla geri alım programı uygulanıyor olabilir.
Verilen maaş zamları yüzde 30 seviyelerinde kalırken sadece kurlarda bir aylık artış bu oranın üzerine çoktan çıktı bile. Bu demektir ki, şu anda yüzde 40’larda seyreden enflasyonun sonbahara doğru yüzde 60’lara çıkması ve yıl sonuna doğru belki de yüzde 80-90’lara çıkması beklenebilir.
İşte tam bu sırada OVP yayınlanıp hem yüksek kur seviyesinden dış kaynak teminine zemin hazırlanmış hem de verilen tüm zamlar geri alınmış olduktan sonra enflasyonla mücadele başlatılmış olacak. Ama değindiğimiz gibi herşeyden önce verilenlerin geri alınması ve kurların yükselmesi gerekiyor. O nedenle şu sıralar MB hem faizi düşük tutarak kur yükselişine zemin hazırlıyor hem de doğrudan piyasadan döviz alarak kurları daha da sert yükseltmeye çalışıyor.
Enflasyonla mücadele için sanırız asıl zaman dilimi yerel seçimlerden sonra gelecek. Çünkü ödenmesi gereken bir fatura öylece ortalıkta duruyor... Sadece faturayı kimin ne zaman ödeyeceği bilgisi kamuoyuna açıklanmış değil.
EMEKLİ-MEMUR MAAŞ YÜKÜ 55,0
SGK verilerine göre bu yılın ilk dört ayında SGK’ya Hazine’den aktarılan tutar 222,2 milyar liraya ulaştı. Oysa geçen yılın toplamında SGK’ya aktarılan tutar 389,0 milyar liraydı. Mali verelere göre Nisan ayında EYT’nin ilk sonuçları gelmeye başladı ve emekli sayısında ve maaşında ödeme tutarı hızla arttı.
2022 yılının tamamında emekli sayısı 289 bin kişi artarken bu yılın ilk 4 ayında emekli sayısındaki artış 323 bin kişiye ulaştı. Bu demektir ki aylık emekli sayısı artışı 24 bin kişiden 81 bin kişiye yükselmiş oldu.
Ayrıca SGK’nın aylık gideri de ilk 3 ayda aylık 130-135 milyar lira aralığındayken Nisan ayında bu giderler 180,9 milyar liraya yükseldi. Bu da demektir ki, SGK’nın aylık gideri önümüzdeki aylarda önce 200 milyar liraya ve sonrasında EYT ödemeleri arttıkça daha da yükseğe çıkacak.
SGK’nın yanısıra memura ve kamu işçisine yapılan zamlarında eklenmesi ile Bütçe’den yapılan bu harcamaların gelire oranı geçen yıl yüzde 35,8’de kalırken bu yıl ilk dört ayda yüzde 55,0’e çıkmış oldu. Ve önümüzdeki aylarda bütçe gelirleri artırılmaz ise bu oran çok daha yüksek seviyelere çıkarak bütçe dengelerini alt-üst edecektir. O nedenle yeni ekonomi yönetiminin ilk çare olarak enflasyon yolu ile bütçe gelirlerini artırması hedeflenmiş oluyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025