İbrahim Kahveci
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi artık hayatımıza yerleşti.
Aynı kadrolar hem partiyi hem de ülkeyi yönetiyor. Parti sözcüsü ülke yönetimi bilgilerini açıklıyor, ülke iletişim başkanı da parti işlerini.
Biri Giresun’daki sel felaketine yönelik önlemleri açıklarken, diğeri de muhalefetin eleştirilerine cevap yetiştirebiliyor.
Kimin neyden sorumlu olduğu, parti ile ülke yönetim sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği epeyce karışık durumda.
Törenlere bakıyorsunuz veya resmi devlet işlerine, Parti İl Başkanı devlet erkanı içinde yer alıyor. Parti ile devlet arasında yönetim şeması da epeyce karışık.
Ya da bizim nesil bu yönetim tarzını unutmuştu.
***
Olay şu;
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e bir vatandaş sıkıntısını anlatıyor:
“Kendi çabamla Eti Bor İşletmelerinde iş buldum. Yalnız AK Parti İlçe Başkanlığı’ndan icazet almadım diye beni 1 hafta çalıştırdıktan sonra işten çıkarttılar. Hem de pandemi döneminde yasak olmasına rağmen. İlçe başkanına gittim ‘ekmeğimle oynamayın’ dedim ama icazet alacaksın bizden dediler. AK Parti il başkanını aradım ilk sorduğu soru ‘Partimize üye misin’ dedi. Sonrasını zaten dinlemediler.”
Bu konu şahsen beni şaşırtmadı.
Daha önceki yazılarımda İŞ-KUR üzerinden toplum yararına çalışma listelerinin parti teşkilatlarından gittiğini yazmıştım. Bekçi alımlarının da keza...
Daha sayamayacağım nice vaka.
İhaleler alan iş dünyasının bağışlarının parti teşkilatı vasıtası ile mahalle temsilciklerince dağıtılması vs. Yani bağış bunlar tabii.
İhale karşılığı vs değildir.
Parti ile devlet kavramı artık iç içe. Bu durum 40’larda tek parti dönemi olarak çok şikâyet etmiş bir kesimin portresidir.
***
Pandemi başladığında belediyeler maske dağıtımına gittiler. Otobüs duraklarında vs maske dağıtılıyordu. Alelacele yasaklandı.
Belediyeler yardım toplayıp dağıtmak girişiminde bulundu. Hemen hesaplara el konuldu.
Efendim paralel devlet mi olurmuş.
İyi ama devletle parti iç içe geçebiliyor ama yine devletin meşru ve halk tarafından seçilen yerel yönetimleri paralel oluyor.
Yine o günlerde yazdım: “İktidar fakirlerini kaptırmak istemiyor” dedim. Fakirlik ve muhtaçlık iktidar açısından önemli bir bağlantı merkezi. Son üç gündür yazıyorum:
Fakirlikle beslenen bir cendere içine girdi ülkemiz.
Fakirlik artışı eskiden iktidarları devirirdi. Şimdilerde fakirlik artışı iktidarı güçlendiriyor. Çünkü fakirliğin yanına alabildiğince dış düşman, alabildiğince iç düşman veriyoruz. Hatta bitmedi; yanına ek olarak dini ve milli kullanım açısından epeyce cephanemiz de var tabii.
***
Dün Karar Gazetesi adeta HUKUK bülteni şeklinde çıktı. Elif Çakır, Taha Akyol, Akif Beki ve Yıldıray Oğur adli yıl açılışı vesilesi ile durumu izah ettiler.
Merkel ve Trump’a karşı bağımsızlığı dile getirmeyen yardı sosyal medya adaletine karşı çıktı. Tören ise elbette Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşti.
Neresinden bakarsanız bakın ciddi bir DEVLET erozyonu yaşanıyor.
Bu durum elbette herkese farklı şekilde yansıyor ve daha da yansıyacaktır. Kimi karşılaştığı şiddetin adaletini bulamayacak, kimi kamulaştırılan varlığını alamayacak, kimi aç kalacak, işsiz kalacak.
Velhasıl bu tercihlerimiz hepimize elbette dönmektedir ve dönecektir de.
Burada mesele şudur: Bütün bu süreçler sonunda ne olacak? Ülke böylece bırakılacak mı? Yoksa defterlerdeki hesaplar ilimli matematikle yeniden ele alınacak mı?
İşini kaybeden, ya da iş bulamayan vatandaşların hakkı onların yerine iş alanlardan diğer dünyada mı sorulacak?
Bilmem anlatabildim mi? Konu epeyce zor ve karmaşık olduğundan affımı rica ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025