Mümtazer TÜRKÖNE
Hükümet medyası, Meclis’e geleceği söylenen altı maddelik çözüm paketini duyururken, nedense özünü değil ayrıntılarından birini öne çıkartıyor: “Kamu görevlilerine dokunulmazlık zırhı geliyor”. Güya, ‘Barış Süreci’nde devlet adına görev üstlenenler, savcılığın soruşturması üzerine MİT müsteşarı ve görevlilerine 27. madde ile sağlanan ayrıcalıklar gibi koruma altında olacaklar.
Neden meselenin bütün Türkiye’yi ilgilendiren kapsamlı içeriği değil de, sadece birkaç kişiyi ilgilendiren böyle bir ayrıntı “Çözüm suç olmayacak” (Star) manşeti ile duyurulur? Kamu görevlilerine bu tür güvenceler verilmesi ayrı bir mesele, bu hususun manşete abartılarak çıkartılması bambaşka bir şey. Sebep? Bir “devr-i sabık korkusu” olabilir mi?
“Devr-i sabık” lafı, özel bir deyim olarak siyasî dağarcığımıza Demokrat Parti iktidarı ile birlikte girdi. Kısaca, “eski yönetimden hesap sormak” anlamına geliyor. İktidar koruması altında bir türlü soruşturulamayan suçları yeni iktidar tek tek gün yüzüne çıkartıyor ve yargılıyor. Genel olarak kantarın topuzu kaçıyor ve yeni iktidar eskisinden intikam almaya girişiyor ve “devr-i sabık” bu rövanş durumunu ifade ediyor.
İstisnasız her yeni iktidar döneminin özellikle başlarında bir “devr-i sabık yaratma” çabası var. Sultan Abdülhamid’in Yıldız Mahkemesi, 31 Mart’tan sonra İttihatçıların cadı avına dönen Divan-ı Harb-i Örfîsi, İttihadçıların yargılandığı Nemrud Mustafa Paşa Divanı, Cumhuriyet içinde gecikmiş bir İttihatçı tasfiyesi olan İzmir Suikastı davası, Demokrat Parti’nin Meclis tahkikat komisyonları, 27 Mayısçıların Yassıada mahkemesi, 12 Eylül’ün Demirel hariç hemen her partinin kadrolarını sıraya dizdiği sıkıyönetim mahkemeleri, ANAP iktidarı için kurulan Meclis komisyonları, 28 Şubatçıların Refah-Yol hükümetini yargılamaları (Kayıp Trilyon Davası), son birkaç yılda 12 Eylülcülerin, 28 Şubatçıların, Ergenekoncuların ve Balyozcuların yargılanması... Neredeyse hiç istisnası yok. Büyük güç ve ihtişam sahibi kimler yargılanmadı ki? Cezaevine giren bir zamanların layüsel sayılan kişilerini hatırlayın. Asa elinizden alındığı zaman sizi hiçbir şey koruyamıyor.
Geleceği öngörmek için kehanette bulunmaya gerek yok. AK Parti iktidarı için, özellikle şu son altı aylık dönemi içine alan bir devr-i sabık ister istemez olacak. Dosyalar açılacak. Soruşturmalar kaldığı yerden yeniden başlayacak. Muhtemelen tutuklamalar, mahkûmiyetler olacak. Geriye, yakın tarihe şöyle bir bakınca aksini düşünmek neredeyse imkânsız.
İktidar yıldızının parladığı anlar, ister istemez gözleri kamaştırıyor ve tedbir elden gidiyor. Güç elinizde, ağzından çıkan emirler, hükümler tartışılmaz sayılıyor. Hele güç denetimden çıktığında... İktidar lokomotifine takılıp yol alanlar, kanunlara-kurallara aldırmıyor, gücün büyüsüne kapılıyor, lideri takip eden cemaate uyuyor. İktidar, şu fani hayatın en baştan çıkartıcı afeti. Bütün iktidar dizginlerini elinde tutan Başbakan emir verince, kanuna mı bakılır? Elinizdeki gücü ebedî sanmadığınız sürece tadını çıkartamazsınız. Hukuk dışına çıkarsanız, o zaman kanlı, acımasız ve insafsız siyaset oyununu, “ya devlet başa, ya kuzgun leşe” kuralına uymadan oynayamazsınız.
Hukuk içinde işleyen bir devlet düzeni içinde, hassas görevler üstlenen kamu görevlerine dokunulmazlık zırhı kuşandırmanın bir anlamı olmaz. Barış süreci mi yürütüyorsunuz? Başka türlü çözemediğiniz bir sorunu siyasetle, müzakereyle, hatta pazarlıkla çözmek istiyorsanız, devlet ve kanun düzeni yolunuzu ve yönetiminizi gösterir. Millî Güvenlik Kurulu’nda kararlaştırılmış ve kayda alınmış bir kararın icrasından hangi savcı suç dosyası çıkartabilir? Bir hukuk devleti kişilere değil, kurumlara dokunulmazlık sağlar. Bunun adına, Batılıların “siyasî mesele” (political question) dediği “hükümet politikası” adı verilir.
Devletin zirvesinde eski ittifaklar dağıldı, yeni ittifaklar kuruldu. Ayı ile aynı mağarada kalanlar uyanık kalmalı. Bir devr-i sabık olacaksa, bu sayfayı Başbakan’ın bugünkü müttefikleri açacaklar. Orada hiç acıma duygusuna yer olmayacak. Aynı şekilde bugünün mazlumları o gün geldiğinde yapayalnız kalan sadr-ı esbaklar için sadece hukuk ve adalet dileyecekler.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Siyaset, hangi durumda mutlak butlanla batıl olur?
21.06.2025 - Sırada Türkiye mi var?
17.06.2025 - Saray ne istiyor?
1.06.2025 - Erdoğan “U dönüşü” yapabilir mi?
27.05.2025 - Demokrasi ve Hukukun Kokusu
23.05.2025 - PKK silah bıraktı, ya diğerleri?
13.05.2025 - Türkiye'de doğurganlığın teşviki ve gerçekler: Çocuk sahibi olmamak bir tercih mi, yoksa mecburiyet mi?
12.05.2025 - Seçim geliyor, çünkü…
6.05.2025 - Telef edenler, telef edilenler
5.05.2025 - Otokraside tutuklu kalanlar…
5.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Ruanda soykirmini anlatan bir film vardi. Basrol oyuncuyu bagir bagir gelen soykirima karsi insanlari sakinlestirmeye calisan, iyimserlik pompalayan bir zatti. Sayesinde onlarca insan katliama tedbirsiz yakalandi. Katircioglu ve avenesinin yaptigi budur. Hazirliksiz yakalatmak. Uyanin!!!