Mümtazer TÜRKÖNE
Meral Akşener'in MHP genel başkanlığına adaylığını zımnî ama iddialı metaforlarla ilan etmesi, önemi sonradan anlaşılacak küçük bir milad olarak kabul edilmeli.
Denizin altında kıran kırana bir rekabet sürüyor, küçük ama hızlı balıklar büyük ama hantal balıkları yemeye hazırlanıyor. Akşener'in adaylığı ise durgun-sakin suların üzerine çıkan ve yelkenleri doldurmaya hazırlanan bir rüzgârın habercisi. MHP'de kimin genel başkanlık makamında oturacağına karar verecek olan ehl-i hal ü akd zümresi belli: Milliyetçi Harekete gönül verenler ve bugüne kadar taşın altında duran yara bere içindeki ellerine bakıp bir kere bile "öff" demeyenler. Bize düşen bu liderlik rekabetinden hem MHP'nin hem de Türkiye'nin avantajlı çıkmasını temenni etmekten ibaret.
Akşener'in adaylığı sadece MHP'de değil MHP dışındaki sularda da bereketli bir rüzgâra dönüşecek gibi görünüyor. Yarışa katılan Koray Aydın ve Sinan Ogan'dan Meral Akşener'in ne farkı var? Akşener'e yönelik teveccühün arkasında bu soruya verilen cevap var. Meral Akşener Bahçeli'nin kapalı devre işleyen parti çemberinin dışa dönük en popüler ismi. Kadın olması, MHP'nin alışılmış sert liderlik ve parti içi rekabetini peşinen yumuşatmak ve daha medeni ve ölçülü hale dönüştürmek için yeterli. Bakmayın siz modern çağın aforizmalarına: Türk toplumu kadın egemen bir toplumdur ve bir kadına yapılacak nezaketsizlik veya saygısızlık MHP'de Türk töresi adına geride bir şey bırakmaz. Sonunda Akşener'in başkan olup olmamasından daha önemli bir sorun var: MHP bir hanımefendinin de yarıştığı liderlik sınavından topyekün başarılı çıkabilecek mi? Yoksa ideolojisini, prensiplerini ve itibarını ayağa düşürüp bu yarışta kaybedecek mi?
Demokratik siyaset rekabete dayanır. Adına çözüm, imaj, algı, umut denilen politikaları üretip topluma sunacak ve diğerlerine göre gördüğü karşılık nispetinde başarılı olacaksınız. Liderlik yarışı da öyle. Üç adayın Bahçeli'nin karşısına çıkması tabandan veya toplumdan gelen bir talebin mevcudiyetini gösteriyor. Bu rekabet, genel başkan değişmese bile MHP'yi daha üretken ve etkili hale getirebilir. Sorumluluk Bahçeli'ye ait. Bu rekabetin, MHP tabanınının gına getirdiği alışılageldik "hain", "işbirlikçi", "davayı satanlar" bataklığından çıkartılıp centilmenliğe daha doğrusu -bir hanım da rekabete katıldığına göre- nezakete uygun yürütülmesinden taviz verilmemeli. Devlet Bahçeli Türkeş gibi güçlü bir liderin mirasını korumakla görevli bir genel başkandı. Kim ne derse desin Türkiye'nin kaderini değiştirecek kritik dönemeçlerde verdiği çok önemli kararlarla bu mirası partisi adına korudu, Türkiye'ye de bir milliyetçiye yakışır şekilde hizmet etti. Şimdi bir liderlik sınavı ile karşı karşıya. Koltuğunu muhafaza etmesinden daha önemli bir şey var: Bu sınavı MHP için bir fırsata dönüştürür ve Hareket'in önünü açarsa milliteçilik tarihi onu adaletli bir lider olarak anacak. Hatırlatalım: Bahçeli'nin politikalarını ve tarzını eleştirenler bugüne kadar beyefendiliğine en küçük bir eleştiri bile getirmemiştir.
Akşener'in liderlik mesajlarını sade ve iddialı buldum. Parlamenter sistem üzerindeki ısrarı, MHP'yi sokacağı kulvarın habercisi. Toplum iktidarı dengeleyecek ve denetleyecek bir muhalefet arıyor. Çıkıp insanların gözlerinin içine bakarak konuşacak, yüreğindeki aşkı ve ateşi hissettirecek politikacılara ihtiyacımız var; en kritik zamanlarda bile iki satırlık yazılı açıklamalarla kendini gündemin dışına savuranlarla muhalefetin sesini yükseltmesi çok zor.
Milliyetçilik, millete sevgiyi ve milletin kararına saygıyı esas aldığı için demokratik bir ideolojidir. Demokrasinin yöntemleri ise iyiyi ve doğruyu rekabet içinde arama ve bulma imkânı verir. Umarız MHP bu liderlik yarışından kendini yenileyerek, siyaseti ilerleterek ve toplumun muhalefet ihtiyacını karşılayarak çıkar.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
24.09.2025
21.09.2025
18.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
5.09.2025
2.09.2025
1.09.2025