Sanem ALTAN
Yarın sabah ne yapacaksınız?
Ya da öbür sabah? Ya da daha öbür sabah?
Bu akşam ne yapacaksınız peki?
Yarın akşam? Öbür akşam? Ya da daha öbür akşam?
Her sabah ve her akşam yaptıklarınızı niye yapıyorsunuz?
Bunları yapmak istediğiniz için mi?
Hayatın en iyi değerlendirilme biçiminin bu olduğuna inandığınız için mi?
***
Peki, ne konuşuyorsunuz insanlarla?
Neler söylüyorsunuz onlara, onlar size neler söylüyor?
Bütün bu konuştuklarınızı niye
konuşuyorsunuz?
Bu konuşmalar sizi mutlu ettiği
için mi?
En ilginç konuların bunlar olduğuna inandığınız için mi?
***
İstediğini yazamıyorsun bu ülkede, yasaklar var.
Sorulması gereken soruları soramıyorsun.
Aslında hayatımızı kim yönetiyor diye hiç düşünüyor musunuz?
Nasıl yaşıyoruz bu hayatı?
Herşeye kendimiz mi karar veriyoruz?
Öyle mi geliyor size gerçekten?
***
Şimdi birdenbire her şey değişse...
Şikayet ettiğimiz bütün sorunlar
çözülse. Özellikle politik olanlar...
Mutlu olmamıza yeter mi bu
değişiklikler sizce?
Hayâllerimiz renklenir mi?
Kaçımız bir film çekmeyi ya da
yıldızları merak etmeyi ya da siyasetle bilim arasındaki farkı düşünmeye
başlarız ki?
***
Doğumumuzdan ölümümüze kadar olan vakit bize ait...
Ama onu hak ettiği gibi kullanabiliyor muyuz?
Doğrusu pek sanmıyorum, bence dar bir sınırın içinde dönüp duruyoruz.
Yaşam diye bir şey var, biz
yaşamasak da...
O bize uzak duran yaşamı ele geçirmemiz için önce hayâl kurmamız gerek belki de.
***
Hayâl kurmaya bile cesaret edebildiğimizi sanmıyorum.
Farklı bir hayâli olmayanın, farklı bir hayatı olabilir mi?
Kendi dar sınırlarımızın dışına,
en azından zihnimizde, bizi taşıyacak hayâllerimiz olduğunda, o hayâller
bizi zorlar... Gerçekleştirilmek ister hayâller...
Yaşadıklarımızın ve yaşayacaklarımızın sınırlarını önce hayâller belirler.
Onun için hayâllerden bile korkuyoruz...
Hayâlleri dar, kendisi dar bir hayatın içinde deli gibi koşarak dönüyoruz.
***
Nereye koşuyoruz... Nereye varacağız?... Ne yapmak için?
Dursak ve düşünsek...
Belki korkmaktan vazgeçeriz...
Hayâller kurar, nereye gideceğimize kendimiz karar verir, belki sakin sakin yürürürüz...
Ya da en azından madenlerde, nehirlerde, gösterilerde bu insanlar niye ölüyor diye sorarız belki...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bu kış hayat ağır geldi...
2.02.2016 - Yalan söylüyoruz!
28.02.2016 - Bu hayat, siz böylesiniz diye böyle!
26.02.2016 - Biz herşeyin iyi olmasını istemiştik...
21.02.2016 - Demir Ökçe...
17.02.2016 - Mutsuz Müslüman....
10.02.2016 - Gazetecilik bulanık bir nehir gibi...
5.02.2016 - Hatırlamadıklarımız, yaşanmış sayılmaz mı?
31.01.2016 - İnsanlık çölü...
29.01.2016 - Şu basit gerçek, öleceğiz...
27.01.2016
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
ahmet mat
inşallah O günleri de görürüz. emeğine sağlık çok güzel duygularımıza rehber oluyorsunuz.