Yıldıray OĞUR
“Yıllardır maruz kaldıkları devlet şiddetine dönük biriken isyanlarını kazdıkları hendekler ve kurdukları barikatlarla gösteren Cizreliler, bu hallerinden son derece memnun.
Mahallerin belli başlı sokaklarında, mahalle sakinlerine ait ya da ticari araçların belli noktalarına kadar ulaşmalarına müsaade ediliyor.
Bu sokaklardan polise ait zırhlı araçlar girmek istediğinde ise uyarı sistemi devreye giriyor. Fakat bu sistem teknik değil, insan unsuruna dayanıyor. Trafiğe açık bu sokak başlarında duran gözcüler, mahalleye girmeye çalışan polis araçlarını fark ettiğinde daha gerideki barikatlara haber vererek, olası saldırıların önünü kesme dikkati içerisinde.
Araçların giremediği sokaklarda en gözde ulaşım aracı motosikletler. Motosiklet sahibi olanlar bu kazılan hendek ve barikatların yan bölümlerinde yurttaşlar için ayrılan aralıklardan zikzak çizerek ilerleyebiliyor.
Sokak aralarında da poster ve pankartlar asılı: '15 Temmuz ruhu ile Demokratik Özerkliği kuracağız.' 'Geleceğini aydınlatmak için yak bir molotof'…
Mahalle sakinleri ise bu hendek ve barikatların arkasında günlük uğraşında. Kimi anneler kapısının önünde akşam yemeği için yaktığı ateşin üzerinde patlıcan közlerken kimileri ise evlerinin önüne attıkları kilim ya da sandalyelerde vakit geçiriyor. Hepsinin yüzünden daha öncelerine nazaran polisler tarafından sebepsiz yere atılan biber gazını solumadıkları için mutluluk yansıyor...”
Bu satırlar Paris Komünü’nden bir günlükten değil, Cizre Komünü’nü ziyaret eden Dicle Haber Ajansı’nın “Hendek ve duvarlar esaretin değil mutluluğun kaynağı” başlıklı izlenim yazısından.
Halk için şimdiden motosiklet yolları yapılmış, herkesin mutluluktan havalara uçuştuğu bu komünlere, herhalde fazla arkaik, sovyetik kaçmasın diye “özyönetim” deniyor.
Ama “Özyönetim modeli nasıl çalışıyor” sorusu sorulan Varto Kent Meclisi Eşbaşkanı Mustafa Doğan yine de şöyle tarif etmekten kendini alamamış:
“Komünler var, onların içinde komisyonlar kuruluyor. Komünlerden seçilen delegeler ve sözcüler mahalle meclislerini oluşturuyor. Burada yapılan seçimlerde de Halk Meclisi'nin üyeleri belirleniyor.”
Ama sanmayın ki mesele 200 yıllık bir mesele. Şöyle devam etmiş Doğan: “Devletin mazlumlar, ezilenler açısından 5 bin yıldır herhangi bir katkısının olduğunu söylemek mümkün değil.”
Yine de Varto Komünü’nün liderlerinden Mustafa Doğan’ın Varto özyönetimini ilan ettiği konuşmasındaki şu cümleye katılmamak mümkün değil: “Bizler merkezden dayatılan, Ankara’dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz.”
Haklı bir talep. Ama bir tuhaflık var!
Aynı gün Muş’un diğer bir ilçesi olan Bulanık’ın özyönetime geçtiğini ilan eden Demokratik Bölgeler Partisi eşbaşkanı Zeynep Topçu da ne tesadüf aynı cümleyi kullanmış: “Devletin ve meşru olmayan AKP hükümetinin 'Herkes benim emrimde olmalıdır, dediğim şekilde hareket etmeli' dayatmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler merkezden dayatılan Ankara'dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz.”
Her gün özyönetim ilan edilmediği için belki birbirlerinden görüp tekrarlamışlardır.
Peki, o halde iki gün sonra Batman Bağlar Mahallesi Demokratik Kent Meclisi Yöneticisi Şirin Kaplan’ın özyönetim ilanından okuyalım şimdi de: “Bizler merkezden dayatılan, Ankara’dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz.”
Bu da dün Diyarbakır Sur ilçesinin özyönetimini ilan eden Sur Halk Meclisi eşbaşkanı Güneş Sönmez’den:
“Devletin ve meşru olmayan AKP hükümetinin, ‘Herkes benim emrimde olmalı ve istediğim şekilde hareket etmeli’ dayatmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler Ankara’dan yönetilmek istemiyoruz.”
Görüntü pek “Özyönetime”, “komüne”, “yerelden demokrasi”ye benzemiyor.
4 ayrı yerdeki özyönetim ilanında “Bizler merkezden dayatılan, Ankara’dan toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorunda değiliz” deyince daha çok şöyle demiş oluyorsunuz: “Bizler merkezden dayatılan, Kandil’den toplumla uyuşmayan her şeyi yapmak zorundayız.”
Toplumla uyuşmadığının somut kanıtları var. En somut kanıt “bu kaçıncı özerklik ilanı” sorusunun cevabında.
Galiba bu özyönetim denen model, 19 Aralık 2010’da Diyarbakır’da Türkiyeli aydınların önüne çıkarılan ve toplantıya katılan bir Kürt uzmanı köşe yazarının o günkü yazısında dediği gibi “gerek lafzı ve gerekse ruhu üzerinden âdeta lime lime edilmiş” ve geri çekildiği açıklanmış ‘Demokratik Özerk Kürdistan Modeli Taslağı’nın metazori yapılmışı.
Bunun bir de ilan edilmişi var. 2011’de Diyarbakır’da Aysel Tuğluk tarafından. 2011 Haziran seçimlerden DTP’li bağımsızların 36 vekil çıkarmasından bir ay sonra, Öcalan’ın “Barış konseyi’nde anlaştık” açıklamasından bir hafta sonra, Silvan’da 13 askerin pusuya düşürülüp öldürülmesinden de ise saatler sonra. Bu açıklamayı yapan vekillerin bir kısmının ilk uçakla Ankara’ya dönmesinden ise birkaç saat önce…
PKK 2011 seçimlerindeki başarısını da halkın özerkliği onayı, devrimci halk savaşına vize vermesi gibi yorumlamıştı, 2015’deki seçim zaferini de öyle yorumluyor.
(Türkiye’de fikri ahlaksızlığın ne boyutlara ulaştığını göstermesi açısından az önce alıntı yapılan Kürt uzmanı duayen köşe yazarının aynı süreci geçen hafta nasıl anlattığına bakalım:
Gerekçe, Silvan kırsalında bir askerî birliğin PKK gerillaları tarafından pusuya düşürülüp şehit edilmesiydi. AKP iktidarına göre, PKK 'görüşme masası'nı Silvan saldırısıyla devirmişti.
Zamanlama ilginçti: Neredeyse tam bir ay önce, 12 Haziran 2011’de AKP (yani Erdoğan) yüzde 50 ile müthiş bir seçim zaferine imza atmıştı.
Yani?
Yani, Erdoğan, muhtemelen, o güne kadar geçerli olan parametreler ile “Kürtlerle uzlaşma”ya artık ihtiyaç duymadığına hükmetti. Yani, “Silvan pususu”, Erdoğan iktidarı için “ateşkes”e son verme bahanesi oldu.”
Sonra Erdoğan 2012’de seçim falan yokken yeniden çözüm süreci denedi, 2009 seçimlerinden önce de denemişti, hatta 2005’te seçim falan da yokken de. PKK’nın kendisinin bile sonra eleştirdiği pususunun ardından özerklik ilanını, ardından devrimci halk savaşı açıklamasını bile Erdoğan’a bağlamaya çalışan bir delirme hali, hakikati çarpıtma, yalan söyleme hastalığı bu. İstersen soyunu Osman Gazi’ye dayandır, tedavisi de yok...)
Duran Kalkan, Özgür Gündem gazetesine bunu açıkça da yazdı: “7 Haziran genel seçim sonuçları, Türkiye sınırları içinde daha büyük bir Kürdistan’ın haritasını ortaya çıkarmış bulunuyor. Birçok çevre, bunun Kürt halkı tarafından demokratik özerkliğe evet denmesi olduğunu belirtiyor.”
“Bu özyönetimleri tanıyın” diyen KCK açıklaması da PKK’nın bir fiili durum ortaya çıkararak bunu, yeni bir çözüm sürecinde üzerinde pazarlık edilecek kazanımlar arasına katmak istediğini gösteriyor.
Yani herkes 7 Haziran seçiminde HDP’nin yüzde 13 oyunu sivil siyasetinin kazanımı zannederken, PKK için bu sadece özerkliğe onay demekmiş. Bu seçim HDP’ye oy veren laik Türkler için Erdoğan referandumu, PKK içinse özerklik referandumuymuş.
PKK, hazırlığını baştan beri buna yapmış. Onu yüzde 13 oy, Meclis’te 80 vekil değil, HDP’nin bölgedeki renklerinden oluşan harita heyecanlandırmış.
O yüzden zaten 11 Temmuz 2014’te Barış ve Demokrasi Partisi’nin adı Demokratik Bölgeler Partisi diye değiştirildi, bölgedeki belediye başkanları ve belediye Meclis üyeleri bu partiye geçirildi. Şimdi de bu partinin eşbaşkanları peş peşe özyönetim ilan eden açıklamalar yapıyorlar.
Özyönetim ilan edip sonra operasyon olunca kayıplara karışan Şırnak Kent Meclisi’ni, Cizre, Nusaybin, Silvan, Yüksekova, Bağlar, Varto ve Bulanık özyönetim ilanları izledi.
Bu şehirlerin, ilçelerin hepsinde DBP’li belediye başkanları olması, belediye meclislerinin yüzde 80’inin DBP’lilerden oluşması, son seçimde seçilen vekillerin neredeyse tamamının kardeş HDP’li olması Kandil’i kesmiyor. Buradaki kazanımlar onlar için bir şey ifade etmiyor. Varsa yoksa tam alan kontrolü.
Bir haftalık özyönetim tecrübesi, bunun öz savunma, hendek, mayın, barikat ve şehir milislerinin çatışmaya girmesiyle PKK’nın bitmeyen fantezisi Devrimci Halk Savaşı’nın bir peşrevi olduğunu ortaya koyuyor. PKK’nın 3 yıl önce deneyip çoğu militanı 1500 insanın ölümüyle vazgeçtiği Devrimci Halk Savaşı…
Yani PKK, çözüm süreciyle oluşan pozitif hava ve özgürlük ortamını bir sonraki Devrimci Halk Savaşı için hazırlık yaparak geçirmiş. Geçen aylarda Diyarbakır’da yapılan 3 saatlik bir trafik kontrolünde araçlardan 300 silah çıkmış. Esas yatırım ise şehir milislerine yapılmış. Çözüm süreci başlar başlamaz Şubat 2013’te düğmesine basılan YDG-H bunun için hazırlanmış.
Peki YDG-H'liler nerede hazırlanmış? Onu da Şırnak Valiliği’nden öğrenelim. Valiliğin son açıklamasına göre 21 Mart 2013- 03 Ağustos 2015 arasında 816 PKK’lı gelip asker ya da polise teslim olmuş. Bu inanılmaz bir sayı neredeyse PKK’nın toplam militan sayısının 4/1’i.
Tabii Kandil’de 3 ay eğitim alıp, sonra sabıkaları da olmadığı için askere/polise teslim olup serbest kalıp, şehir milisi olarak yollarına devam etmedilerse…
Yine DİHA’nın Yüksekova komününden izlenimleriyle bitirelim:
“YÜKSEKOVA 6 yaşındaki minik Amara'dan 60 yaşındaki Kadriye Neneye kadar dönüşümlü olarak öz savunmalarını alan Geverlilere, evlerde bulunan yurttaşlar da yemek, meyve, şeker, su ve çay gibi ikramlarla destekte bulunuyor. Barikat başında yakılan ateşin önünde dans eden minik Amara, ateşin 'Apo' için yakıldığını söylüyor. Bir şarkı söylemesi için rica edilen minik Amara, 'Büyük Apo gelsin sonra söyleyeceğim. Küçük Apolara söylemem' diye karşılık vererek çevredekilerin neşe kaynağı oldu. Nöbet tutan kadınlardan Latife İrçi, 'Ölsek de vurulsak da sokaklarımızı bırakmayacağız. Bir damla kanımız kalsa bile bırakmayacağız, bırakmayacağız' diyerek yeni hamlenin kararlılığını dile getirdi...”
60 yıldır parlamenter demokrasi tecrübeleri olan, 1970’lerde bağımsız belediye başkanlarını, vekillerini seçmeye başlamış, 1991’den beri kendi partileri olan, Meclis’te MHP’den daha çok sandalyeye sahip Kürtler bu arkaik fantezileri hak etmiyor. Son 10 yılda ortaya çıkmış Kürt orta sınıfı, Kürt illerinde ortaya çıkan yeni hayat, imkânlarla PKK’nın demode siyasi ütopyaları arasındaki uçurumlar, o şehirlerin girişine kazılan hendeklerden daha derin. Kürtleri, bu arkaik fantezilerin ortaya çıkaracağı çatışmaların arasında bırakmaya hakkınız yok. Selahattin bey, eski seçim bölgeniz Yüksekova’ya gidip Latife Hanım’ı ve Amara’yı evlerine geri götürebilir misiniz?
En azından bunu yapabilirsiniz herhâlde…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025