Yıldıray OĞUR
“Posta”, “posta kutum” deyince artık çok az insanın aklına fiziki olanları geliyor.
Faturalar, reklam broşürleri, dergiler dışında hala posta alan bir kaç iş kolundan biri galiba gazeteciler.
Her hafta Karar’a gittiğimde posta kutumda birikmiş, fiziki postaları da alıyorum.
Çoğu tarihi geçmiş, zaten asla icabet edemeyeceğim davetiyeler, yeni çıkmış kitaplar ve tabii üzerinde ülkenin hapishanelerinin adları yazan çok sayıda mektup...
Oturup onlardan bir yazı yazmayı hem gazetecilik sınırlarını aşan aktör rolüne soyunmak hem de tembellik olarak görürdüm.
Bugüne kadar. Peş peşe açtığım postalardan fazla söze yer bırakmayan net bir Türkiye fotoğrafı çıktı.
İlk dikkatimi çeken bir dergi oldu. Üzerinde Aydınlık gazetesinin logosu vardı. “Aydınlık dergisi yeniden mi çıkıyor, çıkıyorsa da bana neden göndermiş olsunlar ki” derken, bunun Aydınlık gazetesinin bastığı bir ek olduğunu fark ettim.
Gösteri yapan Çinli kızların resmi olan kapağında; “70 yılda Çin Mucizesi” yazıyordu. Ön ve arka kapaktaki resimler Çin Halk Cumhuriyeti’nin 70’inci kuruluş yıldönümü için 1 Ekim günü Pekin’de Tianamen Meydanı’nda düzenlenen kutlamalardanmış.
Süper kalite kuşe kağıda basılmış 32 sayfalık büyük dergi boyutundaki ekin içinde tek bir ilan bile yoktu.
Ek, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’in kutlama törenlerinde yaptığı konuşmasıyla açılıyor.
Şöyle bitiyor konuşma:
“Yoldaşlar! Arkadaşlar! Çin çoktan adını insanlık tarihine yazdırmıştır. Bugün Çin yüz milyonlarca insanın ellerinde yükseliyor... “İki Yüzyıl Hedefleri”nin gerçekleştirilmesi için mücadeleye durmadan devam etmeliyiz ve Çin milletinin Büyük Çin Rüyası’nı gerçekleştirmeliyiz. Yaşasın Çin Halk Cumhuriyeti! Yaşasın Çin Komünist Partisi! Yaşasın Büyük Çin Milleti.”
Geri kalan sayfalarda da uzun uzun Çin’in faziletleri anlatılıyor, resimler, profesyonel çizilmiş grafikler, Çinli ve Türk yazarların yazıları yer alıyor...
Peki neden ancak Çin milliyetçilerini heyecanlandıracak böyle bir şeyi biz Türkçe okuyoruz ve bu neden özel olarak insanlara postalanıyor?
Ve tabii neden sloganı “Vatan, emek, namus” olan bir Türk gazetesi bunu yapıyor, bu kadar kaliteli kağıda basıp, sıfır reklamla hepimize postalıyor?
Aydınlık’ın Maocu olduğunu biliyorum tabii, ama “Büyük Çin Rüyası”nın propagandasını Türklere yapmak Maoculukla açıklanabilir mi ondan emin değilim.
“NATO’dan çıkmayalım”, “AB adaylığı çıpasını kaçırmayalım” diyenlerin bile ezik, batıcı, hatta ajan muamelesi gördüğü, AB yetkilileriyle büyükelçilerin yazışmaları Karen Fogg’un çocukları diye teşhir edildiği, yurtdışından fon alan bütün STK’ların beşinci kola faaliyeti, sivil örümcek diye yaftalandığı bir ülkede, her akşam televizyonlarda yapıldığı yetmezmiş gibi, propaganda ekleri basıp insanlara göndererek aleni Rusya ve Çin propagandası yapmak vatanseverlikten sayılıyor.
Bu tuhaf eki, daha önce yine Aydınlık’ın Uygurların ne kadar mutlu mesut yaşadıklarının anlatıldığı 32 sayfalık kuşe kağıda basılmış ekinin yanına kaldırıp sıradaki postayı açıyorum.
Bir hapishane mektubu bu. Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazılmış. Ama bu mektubu diğerlerinden ayıran bir fark var. Mektubun yazarı kendi tutukluluğuna ya da aldığı cezaya itiraz etmiyor. Herhalde bu koşularda adaletten şikayet etmekten vazgeçmiş. Hatta adaletten daha öncelikli bir meselesi var; Cezaevinin yakınında açılmış atık lastikleri yakarak elektrik üreten bir fabrika:
“Fabrika çalıştığı zaman etrafı lastik kokusu kaplıyor ve nefes almakta zorlanıyoruz. Avluda bulunan beyaz masaların üzeri siyah lastik toz parçalarıyla kaplanıyor. Ve biz bu lastik parçacıklarıyla dolu havayı solumak zorunda kalıyoruz. Çünkü gidecek başka bir yer yok! Bu mektubu yazdığım esnada fabrika yine çalışıyor, aynı kirli havaya yine maruz kalıyoruz. Mektubu yazarken ağzımı, burnumu tshirtüm ile kapatarak yazmak zorunda kaldım. Bu durumun düzeltilmesi için birçok kere şikayette bulunduk. Şikayetler Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderiliyor ama hiçbir işlem yapılmıyor... gidecek bir yeri olmayan insanları zehirli havayı solumak zorunda bırakmak insanlık suçudur.”
Fabrikanın filtresinde sorun olduğu tespit edilmiş ama artık fabrika hangi dokunulmaz müteşebbise aitse hiç bir şey yapılmamış. Ya da zaten hapishanede yatan ‘kötü’ adamların ve kadınların bir miktar zehirlenmesi kimseyi o kadar da fazla rahatsız etmemiş.
Mektubu yazan okurumu en çok üzense izleyebildikleri kanallar arasında olan TRT Haber’de nefes almalarını zorlaştıran yanı başlarındaki fabrikayı öven bir haberi izlemiş olmak.
Sonraki postadan bir kitap çıkıyor.
Ama bu yeni çıkan bir kitap değil. İlk baskısı 2005 yılında yapılmış. Yayınlayan yayınevi kapatılmış. Muhtemelen bu kitap da yasaklı kitaplar listesinde. Bir ev baskınında kitaplığından çıkınca aleyhindeki deliller klasörüne eklenecek kitaplardan. Adı; “Barış Köprüleri: Dünyaya Açılan Türk Okulları.”
Kitabın üç editörü var biri rahmetli Toktamış Ateş, diğerleri İlber Ortaylı ve Eser Karakaş.
Kitapta bahsedilen Türk Okulları’nın hangi okullar olduğunu biraz Türkiye siyasetini bilenler anlamıştır. İçeridekilerin tamamı kapatılmış, dışarıdakilerin çoğu ise Maarif Vakfı’na geçmiş o günlerin adıyla Gülen Cemaati’nin, bugünkü adıyla FETÖ’nün kolejleri hakkında entelektüellerin yazılarından derlenmiş bir kitap bu.
Bambaşka bir bağlamda, bugün bildiklerimizi bilmezken, kimsenin bu cemaati ve onların okullarını övmesinde tuhaf veya yanlış bir taraf yoktu.
Zaten bu kitabı bana postalayan okurumun da amacı böyle bir trollce teşhir değil.
Ama kitaptaki yazılardan birinin yazarının geçen haftalarda KHK’lılarla ilgili ettiği bir laf onu da kızdırmış olmalı ki, bu açıklamayı eleştirdiğim bir yazıdan sonra bana email atarak bu kitabı hatırlattı ve göndermek istediğini söyledi.
Göndermiş de. Teşekkür ederim. Şimdi önce kitaptaki o yazıdan bir bölümü okuyalım:
“Bu arada küçük bir eleştiriyi ifade etmeden geçemeyeceğim. Belki yanılıyor olabilirim, ancak bana öyle geldi ki, bu okullarda görev alan kimi insanlar, okullar aleyhine yapılan yayınlardan gerektiğinden fazla etkileniyorlar ve yaptıkları işleri anlatırken adeta akıllarının bir kenarında yazılı olan bu suçlamalara “cevap yetiştirme çalışır” bir ruh hali içinde yapıp ettiklerini dile getiriyorlar, hiç de öyle olmadıklarını anlatmaya özel bir önem veriyorlar... işin doğrusu, bir tür güvensizlik duygusunun hissedilmesine neden oluyor. Sonuçta herkes birilerine yönelik eleştiriler dile getirebilir ama bu noktalandığında herkes işinin başına döner. Bence en iyi cevap, yapılan işin kendisi ve onun tarihi sonuçları. Bunun daha ötesine herhangi bir söz düşürülebileceğine de ihtimal vermek mümkün değil.”
Bu sözleri şimdi problemli yapan, 2005’de bu cümleleri bir doçent olarak yazmış kişinin bugün AK Parti’nin Grup Başkanı olması da değil. Ama KHK’lılara af gelecek mi sorusuna şöyle bir yanıt vermiş olması:
“Öyle bir şey olmaz... Kimisine ilişkin delil bulunamamış beraat etmiş ama devlet aklında bir şüphe kalmış, onunla çalışmak istemiyor mesela... Bunlar kolay işler değil. Terörle mücadele ediyorsun, ucu bucağı belli olmayan bir örgütle mücadele ediyorsun."
Bu kitabı ve bu satırları ilginç yapan ise son olarak açtığım mektup oldu.
Mektup Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nden geliyordu. İki sayfalık mektubu açtığımda içinden bir fotoğraf düştü. Küçük, sevimli bir kız fotoğrafıydı bu.
Babası “isimlerimizin geçmesinde hiç bir sakınca yok” dediği için adını yazabilirim. Ama bu yazılar arşivlerde kalıyor ve küçük sevimli bir kızın böyle berbat olaylardan bahsedilen bir yazıda adı geçmemeli.
22 aylık küçük kız. Hem annesi hem de babası cezaevinde. 31 yaşındaki öğretmen babası Mustafa Kaygas ve 29 yaşındaki öğretmen annesi Semra Kaygas Antalya Cezaevi’ndeki iki ayrı koğuşta kalıyorlar. Biri 7 yıl, diğeri 9 yıl mahkumiyet almış. Onlara atfedilen suç FETÖ terör örgütü üyeliği. Peki onları bir terör örgütüne üye yapan ne?
2013-2015 yılları arasında bir FETÖ kolejinde öğretmenlik yapmak.
FETÖ koleji bile diyemeyiz, çünkü onlar orada öğretmenlik yaparken, böyle bir terör örgütü de henüz yoktu.
Bir zamanlar solcu Başbakan Ecevit’ten büyük tarihçi İlber Ortaylı’ya kadar herkesin öve öve bitiremediği, şimdinin AK Parti grup başkanvekilinin “Bunun daha ötesine herhangi bir söz düşürülebileceğine de ihtimal vermek mümkün değil” diyerek kefil olduğu okullarda iki yıl öğretmenlik.
Suçları; 17/25 Aralık’tan sonraki siyasi kavgada iktidarı değil, cemaati seçmişler. Ya da profesyonel olarak o okullarda öğretmenlik yapmaya devam etmişler.
Darbeden sonra baba Kaygas bir yıl önce istifa ettiği FETÖ’nün yine devletin izniyle kurulmuş sendikasına üye olduğu, öğretmenliğe devam ettiği devletten KHK’yla ihraç edilmiş.
Genç karı-koca her an başlarına bir iş gelecek korkusuyla iki yıl geçirmişler. Ahmet Kaygas, bu sırada Twitter hesabından KHK’nın adından bahsetmiş, ufak da olsa bir duyarlılık göstermiş bütün siyasetçilere, bütün gazetecilere yazmış, çaresizce kendini anlatmaya çalışmış.
Bu sırada çocukları dünyaya gelmiş. Geçen yıl bebekleri 11 aylıkken de önce baba sonra anne gözaltına alınmış ve tutuklanmış, sonra haklarında terör örgütü üyeliğinden mahkumiyet kararı verilmiş.
Anne, önce adi suçlar koğuşuna konunca ve koğuşta sürekli kapılara sert cisimlerle vuran bir mahkum olduğundan bebeğini yanına alamamış. Sütü için gerekli alet de verilmemiş. Hapishaneden milletvekillerine, gazetecilerine şikayet mektupları yazmış.
Mektupta yazdıkları şeyler korkunç. Küçük insanların sırtına, işlemedikleri, hakkında bir fikir sahibi olmadıkları büyük siyasi suçlar, terörist yaftası yapıştırılmış.
Devletin elinde olan bilgilerden habersiz cemaat sırlarını bilmeyen, büyük bir kavganın ortasında, yanlış tarafta kalmış iki genç öğretmen.
Şimdi bu ‘affedilemez” tercih hatası yüzünden 22 aylık küçük kızlarının en az yedi yılını kaçıracaklar. Dertlerine bir çare bulmak için tanımadıkları gazetecilere, belki kalpleri biraz yumuşar diye küçük kızlarının fotoğrafını gönderiyorlar.
Ama kimsenin kalplerini yumuşatamıyorlar. Mahkemeler hala suç değil, mensubiyet avcılığı yapıyor. Ama yukarılarda “tanıdığı” olanların mensubiyetleri tarihten silinirken, böyle sahipsiz genç öğretmenler bir anda kendilerini köprüde ateş açmış darbeci teröristlerle aynı örgüt içinde buluveriyor.
Ceza almalarına neden olan çalıştıkları kolejlere zamanında kefil olanlar iktidar partisinin Meclis grubunu yönetirken, bu adaletsizliklerden rahatsız olan son AK Partili vekil de partiden istifa ettirildi.
Üstelik bütün hayatı Almanya’da Milli Görüş teşkilatı içinde geçmiş, Türkçe olimpiyatlarında hiç coşkulu konuşmalar yapmamış belki de tek ve bu örgüte en uzak milletvekili.
2019 yılı Kasım ayına girerken posta kutumdan çıkan Türkiye fotoğrafı böyleydi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları


































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025