Yıldıray OĞUR
“Posta”, “posta kutum” deyince artık çok az insanın aklına fiziki olanları geliyor.
Faturalar, reklam broşürleri, dergiler dışında hala posta alan bir kaç iş kolundan biri galiba gazeteciler.
Her hafta Karar’a gittiğimde posta kutumda birikmiş, fiziki postaları da alıyorum.
Çoğu tarihi geçmiş, zaten asla icabet edemeyeceğim davetiyeler, yeni çıkmış kitaplar ve tabii üzerinde ülkenin hapishanelerinin adları yazan çok sayıda mektup...
Oturup onlardan bir yazı yazmayı hem gazetecilik sınırlarını aşan aktör rolüne soyunmak hem de tembellik olarak görürdüm.
Bugüne kadar. Peş peşe açtığım postalardan fazla söze yer bırakmayan net bir Türkiye fotoğrafı çıktı.
İlk dikkatimi çeken bir dergi oldu. Üzerinde Aydınlık gazetesinin logosu vardı. “Aydınlık dergisi yeniden mi çıkıyor, çıkıyorsa da bana neden göndermiş olsunlar ki” derken, bunun Aydınlık gazetesinin bastığı bir ek olduğunu fark ettim.
Gösteri yapan Çinli kızların resmi olan kapağında; “70 yılda Çin Mucizesi” yazıyordu. Ön ve arka kapaktaki resimler Çin Halk Cumhuriyeti’nin 70’inci kuruluş yıldönümü için 1 Ekim günü Pekin’de Tianamen Meydanı’nda düzenlenen kutlamalardanmış.
Süper kalite kuşe kağıda basılmış 32 sayfalık büyük dergi boyutundaki ekin içinde tek bir ilan bile yoktu.
Ek, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping’in kutlama törenlerinde yaptığı konuşmasıyla açılıyor.
Şöyle bitiyor konuşma:
“Yoldaşlar! Arkadaşlar! Çin çoktan adını insanlık tarihine yazdırmıştır. Bugün Çin yüz milyonlarca insanın ellerinde yükseliyor... “İki Yüzyıl Hedefleri”nin gerçekleştirilmesi için mücadeleye durmadan devam etmeliyiz ve Çin milletinin Büyük Çin Rüyası’nı gerçekleştirmeliyiz. Yaşasın Çin Halk Cumhuriyeti! Yaşasın Çin Komünist Partisi! Yaşasın Büyük Çin Milleti.”
Geri kalan sayfalarda da uzun uzun Çin’in faziletleri anlatılıyor, resimler, profesyonel çizilmiş grafikler, Çinli ve Türk yazarların yazıları yer alıyor...
Peki neden ancak Çin milliyetçilerini heyecanlandıracak böyle bir şeyi biz Türkçe okuyoruz ve bu neden özel olarak insanlara postalanıyor?
Ve tabii neden sloganı “Vatan, emek, namus” olan bir Türk gazetesi bunu yapıyor, bu kadar kaliteli kağıda basıp, sıfır reklamla hepimize postalıyor?
Aydınlık’ın Maocu olduğunu biliyorum tabii, ama “Büyük Çin Rüyası”nın propagandasını Türklere yapmak Maoculukla açıklanabilir mi ondan emin değilim.
“NATO’dan çıkmayalım”, “AB adaylığı çıpasını kaçırmayalım” diyenlerin bile ezik, batıcı, hatta ajan muamelesi gördüğü, AB yetkilileriyle büyükelçilerin yazışmaları Karen Fogg’un çocukları diye teşhir edildiği, yurtdışından fon alan bütün STK’ların beşinci kola faaliyeti, sivil örümcek diye yaftalandığı bir ülkede, her akşam televizyonlarda yapıldığı yetmezmiş gibi, propaganda ekleri basıp insanlara göndererek aleni Rusya ve Çin propagandası yapmak vatanseverlikten sayılıyor.
Bu tuhaf eki, daha önce yine Aydınlık’ın Uygurların ne kadar mutlu mesut yaşadıklarının anlatıldığı 32 sayfalık kuşe kağıda basılmış ekinin yanına kaldırıp sıradaki postayı açıyorum.
Bir hapishane mektubu bu. Erzincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazılmış. Ama bu mektubu diğerlerinden ayıran bir fark var. Mektubun yazarı kendi tutukluluğuna ya da aldığı cezaya itiraz etmiyor. Herhalde bu koşularda adaletten şikayet etmekten vazgeçmiş. Hatta adaletten daha öncelikli bir meselesi var; Cezaevinin yakınında açılmış atık lastikleri yakarak elektrik üreten bir fabrika:
“Fabrika çalıştığı zaman etrafı lastik kokusu kaplıyor ve nefes almakta zorlanıyoruz. Avluda bulunan beyaz masaların üzeri siyah lastik toz parçalarıyla kaplanıyor. Ve biz bu lastik parçacıklarıyla dolu havayı solumak zorunda kalıyoruz. Çünkü gidecek başka bir yer yok! Bu mektubu yazdığım esnada fabrika yine çalışıyor, aynı kirli havaya yine maruz kalıyoruz. Mektubu yazarken ağzımı, burnumu tshirtüm ile kapatarak yazmak zorunda kaldım. Bu durumun düzeltilmesi için birçok kere şikayette bulunduk. Şikayetler Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderiliyor ama hiçbir işlem yapılmıyor... gidecek bir yeri olmayan insanları zehirli havayı solumak zorunda bırakmak insanlık suçudur.”
Fabrikanın filtresinde sorun olduğu tespit edilmiş ama artık fabrika hangi dokunulmaz müteşebbise aitse hiç bir şey yapılmamış. Ya da zaten hapishanede yatan ‘kötü’ adamların ve kadınların bir miktar zehirlenmesi kimseyi o kadar da fazla rahatsız etmemiş.
Mektubu yazan okurumu en çok üzense izleyebildikleri kanallar arasında olan TRT Haber’de nefes almalarını zorlaştıran yanı başlarındaki fabrikayı öven bir haberi izlemiş olmak.
Sonraki postadan bir kitap çıkıyor.
Ama bu yeni çıkan bir kitap değil. İlk baskısı 2005 yılında yapılmış. Yayınlayan yayınevi kapatılmış. Muhtemelen bu kitap da yasaklı kitaplar listesinde. Bir ev baskınında kitaplığından çıkınca aleyhindeki deliller klasörüne eklenecek kitaplardan. Adı; “Barış Köprüleri: Dünyaya Açılan Türk Okulları.”
Kitabın üç editörü var biri rahmetli Toktamış Ateş, diğerleri İlber Ortaylı ve Eser Karakaş.
Kitapta bahsedilen Türk Okulları’nın hangi okullar olduğunu biraz Türkiye siyasetini bilenler anlamıştır. İçeridekilerin tamamı kapatılmış, dışarıdakilerin çoğu ise Maarif Vakfı’na geçmiş o günlerin adıyla Gülen Cemaati’nin, bugünkü adıyla FETÖ’nün kolejleri hakkında entelektüellerin yazılarından derlenmiş bir kitap bu.
Bambaşka bir bağlamda, bugün bildiklerimizi bilmezken, kimsenin bu cemaati ve onların okullarını övmesinde tuhaf veya yanlış bir taraf yoktu.
Zaten bu kitabı bana postalayan okurumun da amacı böyle bir trollce teşhir değil.
Ama kitaptaki yazılardan birinin yazarının geçen haftalarda KHK’lılarla ilgili ettiği bir laf onu da kızdırmış olmalı ki, bu açıklamayı eleştirdiğim bir yazıdan sonra bana email atarak bu kitabı hatırlattı ve göndermek istediğini söyledi.
Göndermiş de. Teşekkür ederim. Şimdi önce kitaptaki o yazıdan bir bölümü okuyalım:
“Bu arada küçük bir eleştiriyi ifade etmeden geçemeyeceğim. Belki yanılıyor olabilirim, ancak bana öyle geldi ki, bu okullarda görev alan kimi insanlar, okullar aleyhine yapılan yayınlardan gerektiğinden fazla etkileniyorlar ve yaptıkları işleri anlatırken adeta akıllarının bir kenarında yazılı olan bu suçlamalara “cevap yetiştirme çalışır” bir ruh hali içinde yapıp ettiklerini dile getiriyorlar, hiç de öyle olmadıklarını anlatmaya özel bir önem veriyorlar... işin doğrusu, bir tür güvensizlik duygusunun hissedilmesine neden oluyor. Sonuçta herkes birilerine yönelik eleştiriler dile getirebilir ama bu noktalandığında herkes işinin başına döner. Bence en iyi cevap, yapılan işin kendisi ve onun tarihi sonuçları. Bunun daha ötesine herhangi bir söz düşürülebileceğine de ihtimal vermek mümkün değil.”
Bu sözleri şimdi problemli yapan, 2005’de bu cümleleri bir doçent olarak yazmış kişinin bugün AK Parti’nin Grup Başkanı olması da değil. Ama KHK’lılara af gelecek mi sorusuna şöyle bir yanıt vermiş olması:
“Öyle bir şey olmaz... Kimisine ilişkin delil bulunamamış beraat etmiş ama devlet aklında bir şüphe kalmış, onunla çalışmak istemiyor mesela... Bunlar kolay işler değil. Terörle mücadele ediyorsun, ucu bucağı belli olmayan bir örgütle mücadele ediyorsun."
Bu kitabı ve bu satırları ilginç yapan ise son olarak açtığım mektup oldu.
Mektup Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nden geliyordu. İki sayfalık mektubu açtığımda içinden bir fotoğraf düştü. Küçük, sevimli bir kız fotoğrafıydı bu.
Babası “isimlerimizin geçmesinde hiç bir sakınca yok” dediği için adını yazabilirim. Ama bu yazılar arşivlerde kalıyor ve küçük sevimli bir kızın böyle berbat olaylardan bahsedilen bir yazıda adı geçmemeli.
22 aylık küçük kız. Hem annesi hem de babası cezaevinde. 31 yaşındaki öğretmen babası Mustafa Kaygas ve 29 yaşındaki öğretmen annesi Semra Kaygas Antalya Cezaevi’ndeki iki ayrı koğuşta kalıyorlar. Biri 7 yıl, diğeri 9 yıl mahkumiyet almış. Onlara atfedilen suç FETÖ terör örgütü üyeliği. Peki onları bir terör örgütüne üye yapan ne?
2013-2015 yılları arasında bir FETÖ kolejinde öğretmenlik yapmak.
FETÖ koleji bile diyemeyiz, çünkü onlar orada öğretmenlik yaparken, böyle bir terör örgütü de henüz yoktu.
Bir zamanlar solcu Başbakan Ecevit’ten büyük tarihçi İlber Ortaylı’ya kadar herkesin öve öve bitiremediği, şimdinin AK Parti grup başkanvekilinin “Bunun daha ötesine herhangi bir söz düşürülebileceğine de ihtimal vermek mümkün değil” diyerek kefil olduğu okullarda iki yıl öğretmenlik.
Suçları; 17/25 Aralık’tan sonraki siyasi kavgada iktidarı değil, cemaati seçmişler. Ya da profesyonel olarak o okullarda öğretmenlik yapmaya devam etmişler.
Darbeden sonra baba Kaygas bir yıl önce istifa ettiği FETÖ’nün yine devletin izniyle kurulmuş sendikasına üye olduğu, öğretmenliğe devam ettiği devletten KHK’yla ihraç edilmiş.
Genç karı-koca her an başlarına bir iş gelecek korkusuyla iki yıl geçirmişler. Ahmet Kaygas, bu sırada Twitter hesabından KHK’nın adından bahsetmiş, ufak da olsa bir duyarlılık göstermiş bütün siyasetçilere, bütün gazetecilere yazmış, çaresizce kendini anlatmaya çalışmış.
Bu sırada çocukları dünyaya gelmiş. Geçen yıl bebekleri 11 aylıkken de önce baba sonra anne gözaltına alınmış ve tutuklanmış, sonra haklarında terör örgütü üyeliğinden mahkumiyet kararı verilmiş.
Anne, önce adi suçlar koğuşuna konunca ve koğuşta sürekli kapılara sert cisimlerle vuran bir mahkum olduğundan bebeğini yanına alamamış. Sütü için gerekli alet de verilmemiş. Hapishaneden milletvekillerine, gazetecilerine şikayet mektupları yazmış.
Mektupta yazdıkları şeyler korkunç. Küçük insanların sırtına, işlemedikleri, hakkında bir fikir sahibi olmadıkları büyük siyasi suçlar, terörist yaftası yapıştırılmış.
Devletin elinde olan bilgilerden habersiz cemaat sırlarını bilmeyen, büyük bir kavganın ortasında, yanlış tarafta kalmış iki genç öğretmen.
Şimdi bu ‘affedilemez” tercih hatası yüzünden 22 aylık küçük kızlarının en az yedi yılını kaçıracaklar. Dertlerine bir çare bulmak için tanımadıkları gazetecilere, belki kalpleri biraz yumuşar diye küçük kızlarının fotoğrafını gönderiyorlar.
Ama kimsenin kalplerini yumuşatamıyorlar. Mahkemeler hala suç değil, mensubiyet avcılığı yapıyor. Ama yukarılarda “tanıdığı” olanların mensubiyetleri tarihten silinirken, böyle sahipsiz genç öğretmenler bir anda kendilerini köprüde ateş açmış darbeci teröristlerle aynı örgüt içinde buluveriyor.
Ceza almalarına neden olan çalıştıkları kolejlere zamanında kefil olanlar iktidar partisinin Meclis grubunu yönetirken, bu adaletsizliklerden rahatsız olan son AK Partili vekil de partiden istifa ettirildi.
Üstelik bütün hayatı Almanya’da Milli Görüş teşkilatı içinde geçmiş, Türkçe olimpiyatlarında hiç coşkulu konuşmalar yapmamış belki de tek ve bu örgüte en uzak milletvekili.
2019 yılı Kasım ayına girerken posta kutumdan çıkan Türkiye fotoğrafı böyleydi...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025