Sezin ÖNEY
İsimlerle bir kader de mi çiziyoruz? Sonradan kendimize yeni bir isim verirsek, kaderi mi değiştiriyoruz?
Eglantyne, “iğne” demek; bu ismin bir sahibi de, vicdanlara iğne gibi batıp, birçok kaderi değiştirdi.
Bugün, çocuk hakları gündemimizdeyse, Eglatyne Jebb’in bunda müthiş katkısı var. Herşeyden önce, Jebb, Uluslararası Çocuk Hakları Bildirgesi’nin yazımında öncü rol oynamış bir insan hakları savunucusu.
Jebb, Birinci Dünya Savaşı öncesi, Cambridge Üniversitesi’nde ders verirken yoksulluğun çocukları nasıl etkilediğini kendine dert edinmeye başladı. Barış sağlandıktan sonra da, enkaza dönen Almanya ve Avusturya’da “savaşın mirasının” en ağır etkilerinin çocuklar üzerinde olduğunu saptamasından yola çıkarak “Çocukları Kurtarın- Save the Children” yardım örgütünü kurdu.
Jebb’in kurduğu yardım kuruluşu, bugün 110 ülkede faaliyet gösteren, dünyanın önde gelen çocuk hakları örgütlerinden biri. Çocuklar için sağlık merkezleri kurulması, çocukların barınak, yiyecek, eğitim konularındaki eksiklerinin karşılanması Save the Children’ın üzerinde çalıştığı konular arasında. Çatışmalar esnasında ve ertesinde, afetlerden sonra çocukların ihtiyaçlarının karşılanması da...
19 mayısta, Save the Children 93. doğum gününü kutluyor.
Lübnanlı şair Halil Cibran, “Başkalarının haklarını korumak, hayattaki en asil duruştur” demişti. Jebb de, Save the Children’ı kurarken hayalinin, “Çocuk haklarının evrensel olarak tanınmasına önayak olmak ve böylece, sadece konuyla bir şekilde alakalı kısıtlı sayıda insanda değil, çocuklarla teması olan ‘herkeste’, bir hassasiyet yaratmak, dolayısıyla bu uğurda mücadele vermeleri için çaba göstermek” olduğunu söylemişti.
Jebb’in hayat hikâyesi, yapmaya çalıştıkları üzerine düşünürken, Murat Belge’nin Sinan Cemgil ile ilgili yazısını okudum.
Jebb, Türkiye’de, Cemgil de Britanya’da doğsa, nasıl kaderleri olurdu acaba?
Büyük ihtimalle, Jebb, şu veya bu siyasi duruşa yakıştırılır veya bir siyasi görüşün savunucusu olmaya itilir ya da gönüllü olarak politik bir tavır sergiliyorsa da, bu akım dışında kalanlar tarafından “sevilmez” ve eleştirilirdi.
Cemgil ise, hak mücadelesini silahlı olarak sürdürmek dışında farklı bir yönelimle, belki bir sivil toplum örgütü kurar, belki Jebb gibi hak mücadelesinin belli bir alanına odaklanırdı.
Bilemiyoruz, çünkü Jebb ve Cemgil, eşit haklara ve olanaklara sahip olarak doğmadılar.
Belge, Cemgil ile ilgili şöyle yazmıştı:
“Sinan, bu toplumun otorite karşısında boynu eğik duruşundan çok tedirgindi. Başkaldırma ve mücadele etme alışkanlığı olmayan, böyle bir gelenek yaratmamış bir toplum... (k)endine ve kuşağına ‘iktidar’ olmak değil, ‘örnek’ olmak misyonunu uygun görmüştü: gözü pekliğin, başkaldırmanın, fedakârlığın örneği. İnsanlar önem verdikleri değerler uğruna canlarından vazgeçebilirler; bu mümkündür ve alkışlanacak bir tavırdır.”
Friedrich Nietzsche, Hannah Arendt, Michel Foucault gibi filozoflar, yıllarca ince ince, çok farklı düşünce kollarından, yollarından geçerek, “idealize insan hayatını” tasavvur ederken böyle bir noktaya geldiler.
Bir iktidar alanı, güç kazanımı, bir amaç, herhangi bir “kudret”, hatta belki de sonuç elde etmeyi ummadan, beklemeden, kendi egosundan, “kendinden” arınarak, hak mücadelesine girişmek... Bunu, “özgürlük”, “insanüstülük”, “yaşamı sanat gibi yaşamak” gibi adlandırmak da mümkün.
İnsan hakları savunuculuğunda da, iktidar savaşları yaşanıyor elbette; Jebb ve Cemgil gibi, başkalarının hakları için saf ve safiyane mücadele vermek fazla eşine rastlanan örnekler değil.
Kendi egosunu aşabilmek, aynı zamanda kendinin, eksiklerinin, hatalarının, zaaflarının farkında olmayı gerektiriyor; ve tevazuu.
Cemgil’in, “hocam” hitabı altında yatan çelebilik de, böyle bir şey, Türkçede hem “alçakgönüllülük”, “hem “yüce gönüllülük” olarak adlandırılan bir kafa karışıklığı ile karşılanan, eşine çok ender rastlanan o tavır ve duruş yani...
Gene Belge’ye bırakırsak sözü; “Neydi bu ‘hocam’ hikâyesi? Sinan, sınıf farkı ve üstünlük içermeyen bir hitap biçimi peşindeydi. ‘Hocam’ dendiğinde, böyle hitap edilen kişiye, ‘Sen benden iyi bilirsin’ gibi bir anlam çağrıştırarak, bir üstünlük tanımış oluyordun. Bunu ona tanımış olmak, Sinan’ın hoşuna giden bir şeydi. Sorun, kendi üstünlüğünü ima eden sözler, tavırlardı. Sinan’ın ‘hocam’ dedikleri hocalar değildi. Odacıya da, arkadaşına da, otobüs biletçisine de ‘hocam’ derdi o.”
Belge, diyor ki: “Sinan Cemgil gibi birini sevmeyip de ne yapabilir insan?” Çok şey yapılabilir; “benim çizgimin kahramanı” değilse, ondan nefret de edilebilir. “Ne yapmaya çalışmış bu insan” diye düşünmeden, “neden insanlar yaşamlarını bu kadar baştan savma yaşarken, ölüme meydan okuyarak inandığı bir şey için akıntının tersine gitmiş” demeden, “sevilmeyebilir”. Aslında, Cemgil’in tavrının, sol veya sağın ötesinde bir duruş olduğunun ayırdına bile varılamayabilir.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024