Ahmet TAŞGETİREN
"Üst akıl”ı yenmeliyiz.Ama nasıl? “5 Büyük”ü 5 büyük olmaktan çıkarmalıyız.
Ama nasıl?
Belli ki “Üst akıl” bizi rahatsız ediyor.
Belli ki “5 Büyük”le bağlantılı dünya düzeni, dünyayı rahatsız ediyor.
Üst akılı birebir tanımlamış değiliz ama dünyanın farklı yerlerinde farklı etkinliklerle var olduğunu görüyor, bizim coğrafyamızda oynadığı oyunların ucunun bize dokunduğunu hissediyor ve zararlarından korunmak istiyoruz.
“5 Büyük” belli. Onlar BMGK’nın daimi üyeleri, Amerika, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin. 2. Dünya Savaşı sonrasında bu statüyü elde etmişler, birbiriyle uzlaşarak, çatışarak, o sistemi sürdürüyorlar.
Biz, “Dünya 5’ten büyük” söylemiyle bu düzeni sorguluyoruz. Bu söylem, edilgenler adına bir isyanı seslendiriyor. Bu sistemin mağdurlarının büyük kısmını, bizim kalp coğrafyamızın insanları oluşturuyor. Biz de, nihai planda o edilgen yapının parçasıyız.
Edilgenlik statüsü başlı başına isyan edilmesi gereken bir statü. Hele bu, “İslam dünyası” gibi büyük medeniyet kurmuş, İslam gibi bir değerin ve milyarlık insanlar topluluğunun dünyası ise isyan bin kere daha haklılık kazanıyor. Hele bu isyanı, insanlık adına Müslümanlar olarak seslendirmek ayrı bir onurlu çıkış anlamına geliyor.
Ama ne “Üst akıl”ı ne de “5’li yapı”yı söylem planındaki isyanlarla dize getirmek, değiştirmek mümkün değil. Hele bu söylem, birilerini hem bize, hem içinde yer aldığımız İslam dünyasına karşı ittifaka sevk ediyor ve karşıt operasyonlara zemin hazırlıyorsa, iş daha da zorlaşıyor.
“Nasıl?”‘ın cevabı üzerinde düşünmemiz gerekiyor.
Bir örnek üzerinde duralım:
Mesela Suriye’de harekat yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Üst akıl”ı ilk dile getirdiği ortamda söylediği “Güney sınırlarımızda oyun oynuyor”un cevabını vermek üzere 40 kilometre kadar içerilere girdik. Güç kullandık. Demek oyun bozmak için kullanılacak gücün olması gerekiyor.
Ama bizim şu anda Suriye’de kullandığımız güç, dün de vardı. Ama kullanamıyorduk. Ne oldu? Amerika ile anlaştık, Rusya ile anlaştık. Belki İran ile anlaştık. “5 Büyük”ten biri olan Rusya ile problemli iken, Suriye üzerinde uçağımızı uçuramıyor, tanklarımızı yürütemiyorduk. Askeri harekatımız hakkında, “5 Büyük”ün diğer parçası, Amerika’nın da bilgisi, onayı olduğunda kuşku yok. Kaldı ki, topraklarımızda bir Amerikan üssü bulunuyor. Ayrıca Suriye’deki varlığımızın diğer hamleleri konusunda da, diğer güçlerle iletişim halinde olmak durumundayız. Ve ayrıca, Suriye Irak’la bağlantılı, Irak’ta olan bitenler hakkında da, farklı güçlerle pazarlıklar sürdürme zorunluluğu var.
Aslında çok tabii durumlardan söz ediyorum.
Gücünüz olacak ve buna rağmen pazarlıklar yapacaksınız.
Çünkü diyelim “5 büyük”ten her birinin gücü de her şeyi belirleyemiyor. Belki 5 Büyük’ten birisi biz olmuş olsaydık da ya da “Üst akıl” biz olsaydık da her şeyi belirleyemiyor olacaktık. Amerika’ya İncirlik’i kullanma imkanını vermesek, bu süper gücün Ortadoğu’da eli-ayağı birbirine dolaşmış olacak. Mesela 1 Mart tezkeresi Meclis’ten geçmedi, Amerikan askerleri Türkiye yolunu kullanamadılar, onlara göre “Türkiye oyunbozanlık yaptı”, öfkeleri tepelerine çıktı. Biz de 1 Mart tezkeresinde TBMM gücünü kullanmış olduk.
Mesele, yeterli gücü bulma, onu akıllıca kullanma ve güç kullanımının sürdürülebilmesini sağlamakta toplanıyor. Güç bazen Meclis iradesi olur, bazen tank iradesi, bazen ekonomik varlık, bazen diplomatik ilişki ağı... Soft power, hard power... Rusya Afganistan’da güç kullandı batağa saplandı, Amerika Vietnam’da, Irak’ta güç kullandı, batağa saplandı. Güç de her şey değil ama güçsüzlük hiçbir şey.
Önceki gün Mardin ve Şırnak’tan 10 şehit geldi. Bu ülkenin gençleri içinden terörist üreten bir yapı cinayetlerini sürdürüyor.
İnsanların dini duygularını kullanarak örgütlenen bir yapı darbe yapmaya kalktı.
Bunlar bu ülkenin gücünü emen acı realitemiz.
İslam dünyası da çook, çok emek istiyor kendi kendisi olmak için...
Maddi güç, manevi güç, hepsi iç içe. Cumhurbaşkanımızın yürek gücüne diyecek yok, yapmamız gereken onun ete - kemiğe bürünmüş halini hayata geçirmek.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025