Ali BAYRAMOĞLU
Açık Toplum Vakfı Genel Sekreteri Gökçe Tüylüoğlu, Türkiye'ye sığınmış Suriyeli çocuklar için hazırlattıkları bir raporu, şu notu ekleyerek göndermiş:
“Geçtiğimiz birkaç yılda yaklaşık 3 milyon Suriyeli, iç savaştan kaçıp ülkemize sığındı. Türkiye, bu insanlara dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kapılarını açtı.
Ülkemizde yaşayan ve yakın gelecekte ülkelerine geri dönme umudu taşımayan bu Suriyeli mültecilerin yarısı çocuk. Ve bu çocukların yarısından fazlası da okul çağında.
Dünya liderleri 2015'te Güney Kore'nin İnçeon kentinde düzenlenen Dünya Eğitim Forumu'nda çocuklara bir söz verdiler: “2030 yılına kadar her çocuğa 12 yıllık, parasız eğitim imkanı sağlayacağız...”
Ama mülteci çocuklar dünyanın bir çok yerinde eğitim haklarından ya mahrum bırakılıyor ya da erişimde büyük zorluklar çekiyor.
''Kayıp Neslin Eşiğinde: Okuyamıyorum. Yazamıyorum. Okula gitmek istiyorum'' başlıklı bu araştırma, Türkiye'deki Suriyeli mülteci çocuk ve gençlerin eğitime erişimde karşılaştıkları zorlukları, Türkiye'nin kamu yönetimi ve sivil toplum aracılığıyla bu engelleri ortadan kaldırmaya yönelik olağanüstü çabasını anlatıyor.
Yaşanan zorluklar, çocukların, öğretmenlerin, anne-babaların ağızından okunduğunda daha iyi anlaşılıyor, hissedilebiliyor.
Açık Toplum Vakfı olarak 2016 yılı faaliyetlerimizi planlarken Suriyeli mülteci çocuklarla ilgili projelere destek sağlamayı öncelikli çalışma alanımız olarak belirledik. Dört aylık bir saha çalışmasıyla hazırlanan bu raporun yansıttığı tablo, Suriyeli çocukların sürdürülebilir eğitime erişiminde her şeyden önce bir dil engeli olduğunu gösteriyor.
Bu çocukların pek çoğu Türkçe bilmiyor.
Ardından da diğer engeller, zorluklar.. Psikolojik travma, müfredat uyumsuzlukları, öğretmen açığı ve en önemlisi de altyapı eksikliği...
Bu çaptaki bir toplumsal sorunla baş edebilmek için kamu yönetimi ve sivil toplum kurumlarının işbirliğini zorunlu görüyoruz. 10 yıl sonra bu çocukların “Kayıp Bir Nesil” olarak anılmaması için bu gün hepimize düşen önemli sorumluluklar olduğuna inanıyoruz…”
Kaya Heyse'nin hazırladığı çalışma pek çok çocuk portesi içeriyor. Çocukların sesleri, istekleri, durumları onların ağzından aktırılıyor. Ancak bu çocuk tanıklıkları yanında Türkiye'deki mevcut durum, sorunlar, boşluklar ve yapılması gerekenler ayrıntılarıyla sıralanmış çalışmada.
Tüylüoğlu'nun da söylediği gibi, şu anda Türkiye'deki Suriyeli mülteci sayısı 2.747.000 ve bunun neredeyse yarısını çocuklar oluşturuyor. Okul yaşındaki çocukların sayısı ise 860.000. Okul çağındaki çocukların 531.900'ü okula gitmiyor; çok büyük bir bölümü Türkçe bile bilmiyor. Bu çocuklar hiçbir eğitim imkanı olmaksızın sadece hayatta kalmaya çalışıyorlar.
Bu çocukların yüzde 79'u ailede ölüme tanıklık etmiş, yüzde 60'ı tehlikeyle karşı karşıya kalmış, yüzde 60'ı şiddet eylemine tanıklık etmiş, yüzde 30' u şiddet eylemine maruz kalmış.. İstanbul'da çocukların yüzde 26'sı çalışıyor. Hatay'da ise yüzde 48'i ailelerini geçindiriyor.
Bu rakamlar bir dramı anlatıyor, insanlara dair bir dramı...
Ancak çok kısa bir süre sonra 10-15 yıl içinde bu Türkiye'nin ciddi sorun öbeklerinden birisini oluşturacak bir duruma da işaret ediyor.
Tüylüoğlu'nun şu satırları sevindirici:
Açık Toplum Vakfı, bu raporda da dikkat çeken öncelikli alanlarda, “eğitim, çocuk ve mülteciler” konusunda uzman ve deneyimli STK'ların projelerine destek sağlayacak. Bu çerçevede, Vakıf 2016 yılı için 1.000.000 TL bütçe ile “Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi” alanına yoğunlaşacak projeler için önümüzdeki günlerde bir proje teklif çağrısı yapacak. 2017 ve takip eden yıllarda da Suriyeli mülteci çocukların sürdürülebilir eğitime erişimi yönündeki desteklerimize artan bütçelerle katkıda bulunacağız. Bu devasa boyuttaki toplumsal soruna çözüm üretebilmenin hepimiz için bir insanlık görevi olduğuna inanıyoruz…”
Öyle ve herkese görev düşüyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
8.11.2025
6.11.2025
1.11.2025
30.10.2025
25.10.2025
23.10.2025
28.09.2025
20.09.2025
18.09.2025