Ayhan AKTAR
Kıbrıs adası ile Mısır arasındaki 12 numaralı parselde Kıbrıs Rum yönetiminin yaptığı petrol ve doğalgaz arama çalışmaları “bir bardak suda fırtına” kopardı. Aslında kriz yeni değil, fakat fırtınanın çıkışındaki zamanlama ilginç.
Dört yıl önce de benzer bir kriz olmuş, fakat kısa sürede alevi sönmüştü. 2007’de Kıbrıs Rum yönetimi Akdeniz’de petrol aramak amacıyla Mısır ile anlaşmıştı. Arama çalışmaları başlarken Ankara duruma müdahil oldu. Türk donanması uluslararası karasularda bir tatbikat yapma kararı aldı. Dışişleri, Mübarek yönetimine diplomatik baskı yaptı ve geri adım attırdı. Mesele, kapandı. O günlerde Kıbrıs Rum toplumunun âkil adamı, liberal politikacı, eski Dışişleri Bakanı ve Ticaret Bakanı Nicos Rolandis şunları yazmıştı:
“Dokuz yıl önce Ticaret Bakanı iken, sahillerimizde petrol arama girişimini ben başlatmıştım. Birçokları o zaman benimle dalga geçtiler. Petrol varlığı, refahın kaynağıdır. Fakat aynı zamanda çatışmaları da tetikler. 1976 yılında, dünyanın ikinci petrol devi olan Amerikan Caltex şirketi, Malta ile adanın güneyinde petrol aramak için anlaşma imzalamıştı. Bir Libya savaş gemisinin müdahalesi sonucunda kurdukları petrol platformunu 48 saat içinde terk ettiler. Dünyada buna benzer şeyler çok oldu. Yunanistan, Türkiye’den gelen tehditler sonucunda Ege’de petrol aramaktan ve 1982 yılında imzaladığı Uluslararası Deniz Hukuku Antlaşmasının kendisine vermiş olduğu karasularını 12 mile çıkartma hakkından vazgeçti.”
“Kıbrıs’a gelince: 1980’den bu yana, adanın çevresindeki muhtemel hidrokarbon yakıt rezervleri ile ilgili olarak –Kıbrıslı Türklerin haklarını korumak amacıyla– Türkiye’den sürekli tehditler geliyordu. Ben meseleyi çözmek amacıyla Kıbrıslı Türklerle (AKEL’e göre Kıbrıslı Türkler zaten kardeşlerimiz değil mi?) müzakere etmeyi önerdim. Kıbrıslı Türklerin payına düşecek muhtemel petrol gelirlerinin bir banka hesabında yatırarak dondurulmasını ve Kıbrıs meselesinin çözümünden sonra serbest bırakılmasını önerdim. Böylece, petrol arama çalışmalarını engelleyecek zamansız gerilimleri ve –petrol bulunduğu zaman– muhtemel petrol gelirinin Kıbrıslı Türkler tarafından kullanımını sonsuza kadar uzatacak bir belirsizlik durumunun ortaya çıkmamasını garantiye alacaktık.”
“Kıbrıs Rum yönetimindeki pek cesur ve aklı evvel adamlar önce bana felaket tellalı dediler. Sonra beni Kıbrıs’ın etrafındaki karasuları üzerindeki hükümranlık haklarından vaz geçmekle suçladılar. Kıbrıs’ın hükümranlık haklarının sadece bu ülkenin bütün halklarının birleşmesi ile, yâni Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin birlikte hareket etmesiyle güçleneceğini unuttular!” (Cyprus Mail, 4 Şubat 2007).
Rolandis’in görüşleri değişmedi. Hristofias’ı uyarmaya devam etti. Geçen hafta, Türklerle anlaşmayı ve petrol gelirlerini bir hesapta dondurmayı tekrar önerdi. Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı da ikna ettiğini yazdı. Son krizde İsrail, Hizbullah destekli Lübnan ve Türkiye’nin devrede olduğunu vurguladı. Tanzanya lideri Nyerere’nin “Filler kapıştığında, yerdeki çimenler ezilir” sözünü hatırlatan Rolandis, Kıbrıs’ın çimlere benzemesinden korktuğunu yazdı (Cyprus Mail, 18 Eylül 2011).
Rolandis’in tavsiyelerinin olumlu etkisi olmuş ki Hristofias şunları söylemiş: “Petrol ve doğalgaz devam eden Kıbrıs görüşmelerini olumsuz değil, olumlu etkiler. Türkiye anlaşma olması için gayret göstermeli böylece zenginliklerden elde edilecek gelir federal hükümet aracılığıyla Türk ve Rumlara dağıtılacak. Biz, Türkiye uzlaşmazlığını sürdürür ve adada anlaşma olmasa bile, elde edeceğimiz geliri adadaki Türk ve Rumlar için harcayacağız” (Hürriyet, 23 Eylül).
KKTC ise, BM liderliğinde Türk ve Rum temsilcilerden oluşacak üçlü komisyon kurulmasını ve çıkartılacak petrolün ve doğalgaz gelirinin BM fonunda toplanıp Kıbrıs sorunun çözüm maliyetinde kullanılmasını öngören bir öneri yapmış. Önerinin bir maddesi işleri yokuşa sürüyor: Kıbrıs sorunu çözülene kadar ada çevresindeki tüm petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri askıya alınacak!
Yaz başında patlayan cephanelik yüzünden elektrik santrali zarar gören Kıbrıs’ta hükümet düştü. Hristofias ise 2013 başında yapılacak seçimi tekrar kazanmak istiyor. Hristofias milliyetçi gazı yükseltmek amacıyla başlattığı krizden bakalım nasıl çıkacak? Kesin olan bir şey var: Türkiye Kıbrıslı Rumlara sopayı gösterdikçe, Hristofias’ın elini güçlendiriyor. Başbakan Erdoğan’ın benimsediği dış politikadaki şiddet dili Kıbrıs’ta tersine sonuçlar doğurabilir!
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Türkiye'de İslamcılık da PKK da bitiyor
4.02.2016 - Ama biz de Çanakkale’de öldük!
25.01.2015 - ‘Askeri kırdıran Enver Paşa’: 100. yılında Sarıkamış’ı anmak
3.01.2015 - 18 Mart Zaferi’nin unutulan kahramanları yahut, Çanakkale bir ‘Haçlı Seferi’ midir
19.03.2014 - Mâzi içimde bir yaradır
30.11.2012 - Tarih yazımında askerî vesayet meselesi...
29.11.2012 - Halil Berktay’a Cevap (1): Hem dersini bilmiyor, hem de geveze herkesten...
28.11.2012 - Toplumsal değişme ve Prof. Kıray
30.04.2012 - İşbirlikçiler
16.04.2012 - Erbakan’ı özleyenler...
9.04.2012
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Nermin Alpay
Sanane Hilal Kaplan! Çok mu düşünürsün HDP yi. Saraylı kaleminin zerre değeri kalmadı gözümüzde.