Cemil ERTEM
Türkiye, ağır aksak da olsa, siyasi ve hukuki yapısını değiştiriyor. Türkiye’nin geleneksel siyasi yapıları ve figürleri marjinalleşme ve giderek yok olma eğiliminde; artık bu gerçeği, bu yapıların doğrudan içinde olanlar dışındaki, herkesin kabul etmesi gerekir.
Geçen haftasonu zeytin hasadı dolayısıyla Akhisar’daydık. Akhisar, zeytinin önemini giderek anlayan ve bu alana yatırım yapan bir merkez. Akhisarlı üreticiler 42 ülkeye ihracat yapıyor. Hiçbir üretici yalnız iç pazarı düşünerek yatırımını ve geleceğini kurgulamıyor. Akhisar’da zeytin üreticilerinden en çok duyduğum kavram “sürdürülebilir ihracat” kavramı idi.
Zeytin gibi endüstriyel bir tarım ürününü, dünya ile rekabet ederek üretmek ve bunu sürdürülebilir bir büyüme ve ihracat hedefi ile yapmaya girişmek önemli. Ama daha da önemlisi, Akhisar gibi, zeytin konusunda, mesela Gemlik, Ayvalık kadar bilinmeyen bir merkezin kısa zamanda bu bilinci ve donanımı yakalaması. İşte şimdilerde Türkiye’nin siyasetinde, hukuki yapısında hızlanan değişimin arkasında Anadolu’nun bu dinamiği yatıyor. Anadolu’da sermaye gücünü elinde tutan sanayici şu soruyu soruyor: “Biz hızla dışa açılıyoruz ve buna bağlı olarak çok önemli bir büyüme potansiyelini barındırıyoruz. Önümüzdeki talep çok büyük ama buraya yatırım yapacak yabancı sermaye de var. Hem bu talebi karşılayacak hem de gelen yabancı ile rekabet edecek dinamikleri nasıl yaratacağız?” Anadolu var olanla yetinmeyeceğini artık biliyor. Akhisar’daki bu hızlı değişim aslında Anadolu’nun her yerinde var. Nasıl olmasın ki; kim ne üretirse üretsin ürettiği ürünün dünya fiyatını artık ânında biliyor. Mesela, Çin geçen haftasonu dünya pamuk piyasalarını altüst etti. Çin, bütün tarımsal endüstri ürünlerinde ve temel emtialarda açığını önceden belirleyerek, piyasalara giriyor ve yüklü alımlar yaparak bu ürünleri hem ucuza alıyor hem de talebi yükselttiği için fiyatları arttırarak, kendisinden sonra alım yapacakların yüksek fiyattan mal toplamasına yol açıyor. Bu küresel ticaret savaşına Türkiye’nin de ayak uydurması gerçeğini Anadolu’daki sermaye anladı ve bütün yatırımlarını, stratejisini buna göre yapıyor; sesini buna göre yükseltiyor.
Türkiye’nin doğusu da bu dinamiğe, barış süreci kalıcılaştırılırsa hızla ayak uyduracak; bunun için Diyarbakır’daki dava çok önemli.
Şimdiye değin Türkiye’nin hukuki ve siyasi üst yapısı Anadolu’daki bu değişime ayak uyduramadı; hatta bunu görmedi bile. Ama artık bu dinamik öyle bir gürültü çıkartıyor ki görmemek imkânsız.
Türkiye’de Anadolu dünyalı olarken, Ankara buna direniyor; işin özeti bu. Ben mesela hem şu HSYK meselesine hem de Diyarbakır’daki KCK davasına bu perspektiften bakıyorum. HSYK gibi bir yapının, nasıl olursa olsun, çözülmesi Türkiye’nin ekonomik değişime ayak uyduramayan hukuki yapısının değişmeye başlamasının ilk işaretidir. Aynı şekilde barışın önünü tıkayacak ve ekonomik dinamiğin Doğu ile buluşmasını önleyecek KCK gibi zorlama davaların da hiç olmaması gerektiğini düşüyorum.
Dünyanın yeni düzeni artık Doğu’dan başlayarak kurulacak. Çin ve gelişmekte olan Asya yeni dünya düzeninin ekonomik yanını belirlemeyle çoktan başladı bile. Aynı şekilde, yeni dünya düzeninin siyasi olarak stratejik ülkelerinden birisi olan Türkiye’deki değişimin de Anadolu’da başladığını görüyoruz. Anadolu’nun, şimdiye değin içe kapalı olan kasabalarında bile Avrupa’ya, Asya’ya ihracat yapmaya çalışan ticari yapılar boy gösteriyor.
İşte şimdi bu dinamik, Türkiye’nin siyasetinin bundan sonrasını belirleyecek.
2011 seçimleri, bu yapıyı ve Anadolu’nun bu yeni dinamiğini siyasi olarak ortaya çıkaracak.
İşte bu anlamda şaşkın CHP’nin inanın hiçbir şansı yok. CHP çırpınıyor; anlıyorum ama yapacakları hiçbir şey yok. Çünkü, çok başka, onların dışında ve onlara rağmen, bir Türkiye aşağıdan kuruluyor. Bu Türkiye’nin çok azı İstanbul’da; Ankara’da ise bu yeni Türkiye’nin kırıntısı bile yok.
O zaman tamam 2011 seçimlerinin sonucu az çok belli gibi; ondan sonra ne olacak diye soracak olursanız ben size hemen bir adres vereyim: Adalet, özgürlük ve refahı öne çıkartan, ama aynı zamanda bütün bu dinamiğin bin bir rengini içine alacak yeni partiler gündeme gelecek. Numan Kurtulmuş ve ekibinin partisi böyle bir parti olabilir mesela.
Öyle anlaşıyor ki Kurtulmuş ve ekibi, demokrat, bu değişimi anlayan özgürlükçü- dürüst yeni yüzlere yer verecek. Kurtulmuş ve ekibinin, sanıldığının aksine, dini, bir vicdan sorunu olarak gördükleri ve vicdanın dışında siyasallaştırmayacakları anlaşılıyor.
Bu ekip, 2011’de olmasa bile, 2015’te Türkiye’nin yeni iktidar adayıdır; bunu bir kenara not edin. Ben solda, eğer hata yapmazlarsa ve içlerindeki dinozorları ayıklarlarsa, EDP’nin de benzer bir şansa sahip olduğunu düşüyorum. Ama Kurtulmuş ekibinin şansı çok daha fazla.
Bütün bu ipuçları, bize yeni demokratik bir cumhuriyetin haberini şimdiden veriyor.
www.cemilertem.com
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018