Hakan Albayrak
Şimdilik sadece Twitter’da faaliyet gösteren yeni (daha 1 yaşında bile değil) bir siyasi parti: Kuru Parti.
Partinin Twitter hesabının (@KuruParti) profil kısmında “İçimiz kurumuştu parti kurduk” yazıyor ve konum olarak Nauru belirtiliyor.
Kimler mi kurdu bu partiyi? Bilmiyorum. Sormaya da çekiniyorum, kızıyorlar çünkü:
“Duyuyoruz ki; sağa sola ulaşıp ‘kim bunlar’ diye bizi soranlar oluyormuş. Bizim kim olduğumuzun hiçbir önemi yok sevgili potansiyel seçmen adaylarımız, asıl siz kimsiniz, kimsiniz siz? Hep başkalarının kim olduğunu sorup duranlar olarak işin bu tarafını düşündünüz mü hiç?”
Kurucuların kimlikleri belirsiz olsa da nereden konuştukları belli: Halil İbrahim Sofrası’ndan.
“Kurumsal şarkımız olsun isterdik ama telifini alacak paramız yok” dedikleri Halil İbrahim Sofrası şarkısında Barış Manço ne demiş, hatırlayalım:
Ağzı açık gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtına
Çalakaşık saldırırsan ne çıkarsa bahtına
Halat gibi bileğiyle, yayla gibi yüreğiyle
Çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun
Buyurun dostlar buyurun
Kuru Parti’nin geçen sene Kurban Bayramı münasebetiyle paylaştığı mesajlar, bu şarkının üzerine iyi gider:
“Bayramı tabana yaymak lazım ki mübarek olsun. Bi’ yakınlarınızı, komşunuzu, etrafınızı yoklayın, bi’ bakın bakalım bayram her yere gitmiş mi? Bayramınız bayram gibi olsun sevgili seçmen adaylarımız.”
“Kaç kilo et çıktı muhabbeti döndürenleri almıyoruz partiye. Kasaba gidin siz.”
***
Kuru Parti sadece üye kabulünde değil, seçmen kabulünde de titiz. Suriyeli muhacirlere azılı düşmanlığı ile bilinen Ümit Özdağ için “50 tane oyu olsa bir tanesini almayız” diyor mesela.
Ciğerci kedilerini de dışlıyor bu parti:
“Kuru Parti olarak #DünyaKedilerGünü vesilesiyle yalnızca ‘sokak kedilerini’ selamlıyoruz… Hani kedilere oy kullanma hakkı verilse, mesela ‘ciğerci kedilerinin’ oylarını istemeyiz biz.”
Gariban partisi. Hem de ‘Söz konusu garibansa siyasi rekabet teferruattır’ diyecek kadar:
“Yeteri kadar oy aldıktan sonra ‘komşu parti daha siftah yapmadı, gidin biraz da ona oy verin’ diyerek seçmen yönlendirecek yegâne partiyiz.”
İyi hoş ama nasıl alacak “yeteri kadar oy”u? Seçmen olarak nasıl beğendirip kabul ettireceğiz kendimizi Kuru Parti’ye, sokak kedisi değilsek?
Kuru Parti’nin, kuruluş günü olan 30 Temmuz 2020 tarihli açıklaması:
“Partimize üyelik müracaatında bulunanlar şöyle dursun, oy vermek isteyenlerle bile mülakat yapılacaktır. Mülakat esnasında her müracaat sahibinden ekteki şarkıyı baştan sona eksiksiz ve inanarak söylemesi istenecektir. Kamuoyuna saygıyla arz olunur.”
Söz konusu “ekteki şarkı”, Müslüm Gürses’ten:
Başımız dik alnımız ak
Yaşamı hep böyle sürdük
Haram yemek günah yasak
Biz babadan böyle gördük
Böyle gördük böyle gördük
Biz babadan böyle gördük
Bilmeyiz hiç yalan dolan
Böyle yaşar insan olan
Onur olsun bizden kalan
Biz babadan böyle gördük
Böyle gördük böyle gördük
Biz babadan böyl gördük
Sevgi kaynar yüreğimiz
Bükülmez hiç bileğimiz
Kardeşliktir dileğimiz
Biz babadan böyle gördük
Böyle gördük böyle gördük
Biz babadan böyle gördük
***
Kuru Parti “tek başına muhalefet”i hedefliyor; ama kazara iktidara gelmesi halinde yapacağı işler hakkında fikir vermekten geri durmuyor.
Mesela:
“Mezarlıklarımızı eskiden olduğu gibi yeniden şehirlerimizin, semtlerimizin, mahallelerimizin merkezine, yaya yollarımızın üzerine yerleştireceğiz. Gördük ki, mezarlıklardan hiç geçmemiş çocuklar büyüdüklerinde hayat sunamıyorlar. Ölüm var, kesin bilgi, yayacağız. Ciddiyiz.”
Kuru Parti’ye üyelik ve dahî seçmenlik zor olsa da, partinin Twitter hesabını (@KuruParti) anında takibe alabilirsiniz. Ne var ki, kendinizi partiye beğendiremezseniz takipçilikten atılıp engellenmeniz de an meselesi.
Şöyle oluyor:
“Bizi takip etmeye başladığınız günden bu yana parti kriterlerimiz açısından sizi değerlendirmeye aldık. Bırakın partimize üye olmayı, oy vermeyi filan, parti hesabımızı takibinizi bile uygun görmedik. Sizi engelliyoruz @omerize.”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.12.2024
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021