İBRAHİM Ö. KABOĞLU
96. yıl vesilesi ile haklı coşku, şu soruyu meşru kılıyor: Hangi Cumhuriyet?
Anayasa’nın tanımladığı mı, yoksa nitelediği anlamda bir Cumhuriyet mi?
>> “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” (md.1),
>> Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti”dir ( md.2).
‘Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’ tanımı, şeklen geçerli.
Fakat asıl sorun, nitelik olarak Cumhuriyet’in ne ölçüde geçerli olduğu:
>> İnsan hakları: Yürütme ve idare makamları, açık hava toplantı ve yürüyüşlerini değil sadece, kapalı salon toplantılarını bile keyfi ve sistematik şekilde yasaklamakta. Sarayı veya mukimini rahatsız eden söz ve yazı, yine Saray mukimlerinin harekete geçirdiği yargı mensupları, sanık sandalyesi kurmak için yarışmakta.
>> Demokrasi: Cumhurbaşkanı’nın atadığı yardımcı, vekâleten yılda yaklaşık bir ay, “CB, Devlet Başkanı, Devletin başı ve Başkomutanlık” yetkilerini kullanmakta.
>> Laik devlet: Dini siyasete alet etme yasağını sürekli ihlal, dış politikaya da yansıtılıyor.
>> Hukuk Devleti: Erkler ayrılığı ilkesine dayanan devlet örgütlenmesi, tek kişi güdümünde. Normlar hiyerarşisi (aşamalı kurallar sıralaması), Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile zedelenmiştir.
>> Sosyal devlet: Anayasal yükümlülüklerin muhatabı olan kişi, “Devlet, üniversite mezunlarına iş bulmak zorunda değil” diyebiliyor.
>> Cumhuriyet: Parti (taraf, parça, kısım) başkanlığı sıfatı nedeniyle bizzat “Başkan tarafından parçalanmış cumhur”, Cumhuriyet olabilir mi?
Bu kısa değinmelerle yansıtılmaya çalışılan tablo, Cumhuriyeti parantez içine alma yönündeki 17 yıllık çabanın sonucu… Bunda asıl eşik, 2017 Anayasa değişikliği oldu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi (CBHS) adlandırması ile amaçlanan, Cumhuriyeti parantez (ayraç) içine almak.
Oysa ayraç içine alınması gereken CBHS’dir. Monokrasiyi ayraç içine almakla Cumhuriyeti ayraçtan kurtarmak arasında doğrudan bir ilişki var.
Ne yapmalı?
RESTORASYON VE REHABİLİTASYON
Bu kavramlar, sürdürülemez özelliği bir yıllık uygulamada teyit edilmesi üzerine, AK Parti grup başkan ve vekillerince kullanıldı. Ne var ki, CBHS, ne onarılabilir ne de iyileştirilebilir. Çünkü CBHS, Anayasa md. 2’de güvence altına alınan “demokratik hukuk devleti”nin asgari gerekleri ile bağdaşmadığından, demokratik siyasal rejim olarak nitelendirilemez. Bu nedenle CBHS, ne restore edilebilir ne de rehabilite!
Bu kavramlar, olsa olsa parlamenter rejim için kullanılabilir. Meclis hükümeti ve yarı-başkanlık yelpazeleri ile yüzyılı aşkın bir uygulamanın ardından “bekleme odasına alınan parlamenter rejim”, aksaklık ve zorlukları ile sorunları bilinen çoğulcu demokratik bir siyasal rejim.
Parlamenter rejim, nasıl daha işler hale getirilerek etkili kılınabilir? Bunu tartışabiliriz ve bu konuda somut öneriler geliştirebiliriz.
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi”ne gelince; bunu kaldırma dışında bir seçenek yok.
Nasıl kaldırılabilir? Anayasa yolu ile: “Demokratik hukuk devleti”nin asgari gerekleri Anayasa değişikliği yoluyla ortadan kaldırıldı, üstelik meşru olmayan yol ve yöntemle. Haliyle demokratik hukuk devleti asgari gereklerine yine Anayasa yoluyla dönülecek; ancak meşru bir yol ve yöntemle.
CUMHURİYET, AYRAÇ İÇİNE ALINAMAZ
CBHS’nin yıkıcı etkileri karşısında seyirci kalmamak, Cumhuriyet’in 96. Yılının sevinç ama daha çok, sorumluluk vesilesi olarak algılanması ve kutlanması ölçüsünde anlamlı.
Bunun için, -seçimlerin zamanında yapılması halinde bile- dört yıldan az bir zaman kaldı: Haziran 2023.
Şu halde, CBHS’nin demokratik bir yönetim olmadığı ve sürdürülemez olduğu her vesile ile teşhir edilmeli; ama bu yetmez, tek kişi yönetimine anayasa yoluyla son vermeye yönelik bir yasama uygulaması gerekli. Bu konuda en büyük sorumluluk, başta CHP gelmek üzere TBMM’de temsil edilen partilere düşmekte.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2024
13.06.2024
30.05.2024
27.05.2024
2.05.2024
11.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024
29.02.2024