İBRAHİM Ö. KABOĞLU
‘31 Mart: Hukuk için oy’ (22.2.24), demokrasiyi de kapsıyor.
Cumhuriyet Anayasacılığının ortak paydası olarak “ insan haklarına dayanan laik ve demokratik sosyal hukuk devleti”, demokrasi açısından üç düzlemde somutlaşır:
-Demokratik devlet,
-Demokratik yerel yönetimler,
-Demokratik toplum.
DEVLET
Anayasal ve siyasal tarih karşıtlığı, demokratik kurumları tasfiye ederek devlet erklerini tek kişide birleştirmekle sonuçlandı. AKP-MHP genel başkanları talimat doğrultusunda yasa çıkaran TBMM, Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını hiçe sayıyor; tıpkı iptal ettiği ihalesiz liman özelleştirmesi yasasını 2. kez iptal etmek zorunda kalması gibi. AYM kararını uygulamayan yargıçlar için işlem yapmayan HSK, aynı kişinin 3. kez CB adayı olamayacağı gerçeğini dillendiren yargıcı meslekten atıyor. Çizelge uzatılabilir; ama olgu açık: seçimle belirlenen tek kişiye verilen Yürütme, parti başkanlığı yoluyla yasama ve yargı üzerinde hakimiyet kurarak erkler ayrılığını sönümlendirdi. Oysa erkler ayrılığı demokrasi ölçütü.
YEREL YÖNETİMLER
“…üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma andiçerim” diyen kişi, her gün seçmenden oy istiyor, “CB ve –olmayan- Hükümet” şapkalarını sürekli hatırlatarak; üstelik ayrımcı bir söylemle: Parti adayına oy karşılığı kamu hizmeti vaadi.
İstanbul için 2019’da aday gösterdiği TBMM başkanını, YSK bile kurtaramadı; şimdi, Bakanlık kimliği ile tanınan kişiyi yine Ankara’dan gönderdi. 16 milyon içinden değil, adayı tepeden belirlemek, örgüte güvenmeme ötesinde, yerel yönetimlerin doğasına da aykırı.
Ama aday gösterme ve seçmenden oy isteme tarzı, tam bir demokrasi karşıtlığı: “demos” suz “kratos”, muhalifler karşısında değil yalnızca kendi partisi içinde bile.
Üçlü nüfuz seferberliği, oy tacirliği için:
-Devlet Başkanlığı ve yürütme,
-Aday gösterilen kişinin kimliği,
-CB yardımcısı ve bakanlar yetmedi; askeriye, diniye ve mülkiye de sahaya sürüldü; partililer, okullara ve üniversitelere sevkedildi.
TOPLUM VE ÜLKE
Düşünce özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü, demokratik toplum güvenceleri.
Siyasal partiler, ‘kişi+parti+Devlet’ birleşmesi (füzyonu) sonucu “demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları” olmaktan çıkarıldı. Partilerin eşit yarışma koşulları ortadan kaldırıldığı gibi, AKP de parti kimliğinden uzaklaştırıldı.
“İnsan haklarına dayanan laik ve demokratik sosyal hukuk devleti”ni yok etme seferberliğinde Gazze bile kullanıldı. Ama, demokratik toplumun itici güçleri olarak sivil toplum örgütleri sürekli baskılandı.
Ya çevresel demokrasi? Toplumun ve gelecek kuşakların yaşam hakkını, ekosistemi ve ülkenin bölünmez güvenliğini tehdit eden madencilik hız kesmiyor. Varlık nedeni, yerel-ulusal-uluslararsı çetelere karşı mücadele olan kolluk güçleri, “ülke savunucuları” üzerine çullandırıldı. Böylece, yerli ve yabancı sömürgeciler ve onları Devlet adına destekleyen ülke ve halk düşmanları, çevresel demokrasiyi de boğmaya çalışıyor.
SEÇMENİN GÜCÜ
Bu nedenle, seçmen yaşamsal bir tercihle karşı karşıya, eşit olmasa da ‘gizli’ olduğu için ‘serbest’çe oy kullanabilecek.
31 Mart oyu, Anayasal kurumların ve yerel yönetimlerin yaşarkalma sorunsalına ilişkin olup, Türkiye’nin “demokratik yörünge” umudu bakımından da yaşamsal.
Özetle, kişi+parti+Devlet füzyonunu pekiştiren yürütme+yasama+yargı birliği, merkezin yerele hakimiyeti yoluyla ülke bütününe yayılmak isteniyor. Yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte çeteler, işbirlikçiler ve din tacirleri, toplumsal ve çevresel güvenliği bozduğu gibi hukuk güvenliği ötesinde dünyevi hukuku da yok etme seferberliğinde.
Şu halde, erkler ayrılığı ve yerel demokrasi için, demokratik toplum ve çevresel demokrasi için, yoksullaşmanın derinleştiği bir ortama karşı toplumsal demokrasi için, kısacası “Türkiye demokrasisi” veya Anayasa diliyle “demokratik sosyal hukuk devleti” UMUDU için kullanılmalı 31 Mart oyu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2024
13.06.2024
30.05.2024
27.05.2024
2.05.2024
11.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024
29.02.2024