Kurtuluş TAYİZ
Devletler de duygusal varlıklardır; insanlar gibi korkuları, endişeleri, kederleri, umutları mevcuttur.
İnsanları korkutup sindirebileceğiniz gibi devletleri de terörle, ayaklanmalarla, darbe ve savaşlarla korkutup teslim alabilirsiniz.
Gezi ayaklanması, 17-25 Aralık darbe girişimi, PKK ve DAEŞ terörü ve sonunda da 15 Temmuz darbe girişimiyle murat edilen, daha çok devleti idare eden aklı korkutup paniğe sevk etmek, yanlış kararlar almaya zorlamaktı. İktidarı devirme, devleti yıkma ve ülkeyi bölmeyi hedefleyen eylemlerin verdiği korku, bunların gerçeğinden fazladır.
Terör, darbe ve türlü tehditler sadece daha fazla korku üretimi için kullanılan vasıtalardır. Ne kadar çok korku yaratabilir veya açığa çıkarabilirlerse o kadar çok yanlış karar aldırma imkânları artar. Büyük yanlışlar yaptırmak için yüreklere büyük korkular salmak zorundadırlar. Türkiye üzerindeki baskı ve terörün şiddetinin her geçen gün biraz daha artmasının sebebi, devleti büyük yanlışlara itme hesabından kaynaklanıyor.
Büyük korkularla kuşatılmayan bir devletin büyük yanlışlara düşme imkânı zayıftır. En yanlış kararları, büyük korkuları olan devlet adamlarına aldırtırsınız. Korku, zihne eşyayı aklîleştirme işlevi kazandırır. Böylece daha büyük bir korkuyla, dünyanın en büyük yanlış kararlarını en doğru kararlarmış gibi aldırtabilirsiniz.
15 Temmuz darbesinin ardından dolaşıma sokulan ikinci darbe söylentilerinin ardındaki amaç da farklı değil; devleti bu kez terör merkezli bir darbe ve iç savaş tehdidiyle korkutmaya ve bu korku iklimi içinde aceleyle birtakım “tedbirler” yani tedbir adı altında yanlış kararlar almaya zorluyorlar.
Daha dün darbe tehlikesi atlatan bir ülkede, terörün bir gün olsun gündemden düşmediği yerde“ikinci darbe” tehlikesinden bahsedenler devleti ne yapmaya zorluyorlar? Yeni atamalar mı yapmalı? Görevden almalar ise kimi ve kimleri almalı? Devlet ne yapmıyor da neyi yapmalı? Ya da pek dile getirilmeyen yeni birtakım ittifaklara mı girmeli?
Korku bulaşıcı bir duygudur, tek başına dışarıdan zerk edilmez bünyeye; içeriden paniği başlatacak biri olmalı ki yayılma alanı bulabilsin ve devletin en tepesine kadar ulaşabilsin.
Peki devleti sevk etmek istedikleri büyük yanlış ne olabilir?
Apo, ABD’nin 40 yıllık Ortadoğu projesinin başaktörlerinden biri; Türk devletinin bu büyük projeyi bozmasına müsaade etmezler. Yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdikleri bu projenin gerçekleşmesinin önüne çıkanları terörle, darbeyle bertaraf etmeye çalışıyorlar.
ABD, devleti İmralı’yla yeniden masaya oturtmaya, PKK’yla müzakereye, PYD’yi muhatap alarak tanımaya zorluyor.
Küresel akıl, devleti bu büyük yanlışa düşürmek için 15 Temmuzda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbeyle aradan çıkararak kendine yakın duranlarla yol almaya çalıştı. Darbe başarısız olunca terör kartını yeniden gündeme getirdi. Terörle karışık yeni darbe söylentilerini ABD’nin tehdidi olarak algılamak daha doğru olur.
Devletin içinde, İmralı ile müzakerelere başlandığı takdirde ülkenin başına musallat edilen bu belanın, terörün ve darbe girişimlerinin savuşturulabileceğine inananlar bulunmakta. Aslında bunların çoğu, korku ikliminde devletin aklını çelmek için görevli isimler.
Terör, darbe, iç savaş vs. tehditlerinin elbette bir karşılığı var, boş değil; devleti teslim alamadıkları sürece devam edecek hatta devleti teslim alsalar da sonu gelmeyecek, bitmeyecek tehlikeler bunlar. Önemli olan darbe ve terör tehdidiyle aslında neyi elde etmeye çalıştıklarını bilmek, İstiklal Marşı’nın “Korkma!” ile başladığını akıldan çıkarmamaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019