Markar ESAYAN
AK Parti’yi diğerlerinden farklı ve değerli yapan nedir?
Bu soruyu aslında dokuz yıldır farkında olup olmadan sayısız kez sorduk ve cevaplamaya çalıştık. Basındaki bir avuç meraklı ve önyargısız kalem bunu anlamaya ve yazmaya çalıştı.
Fark ve değer, müesses nizamın ideolojik kalıplarının dışına çıkmaya, gücünü, dış konjonktürü ve zamanlamayı çok iyi hesap ederek cesaret edebilmiş olmasındadır. İki binli yıllara gelindiğinde, hem dünyanın –zamanın ruhu anlamında–, hem de ülkedeki sağ-mütedeyyin geniş seçmen kitlesinin şiddetle ihtiyaç duyduğu siyasi farklılaşmayı AK Parti başarıyla temsil etti.
O yıllarda zeitgeist ve halkın talebinin, yani boşta ve dolmakla mükellef olan alanın ne olduğu o kadar belliydi ki, bunu görmemek için gerçekten müesses nizamdan nemalanıyor veya tamamen fethedilmiş olmak gerekirdi.
Türkiye’nin sosyolojisine bugün bakıldığında, “sol” tabanda böyle bir boşluk ve ihtiyaç hâlâ görülememekte. Lakin CHP’nin bir türlü değişememesi veya tarihin çöplüğüne atılamıyor olması, tabanının bu ihtiyaca tekabül eden bir devinimde olmamasıyla doğrudan ilişkili.
Örneğin CHP’nin omurgası olan Alevi seçmenlerin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dersim tartışmasında sergilediği türden bir “aşağılanmaya” rağmen partiyle duygusal bağlarını koparamıyor olmaları, “sol”da değişimin bir ihtiyaç-baskı haline gelememesinin en önemli nedenlerinden birisi.
Kürt coğrafyasında ise, hem Kürt milliyetçiliği, hem de otuz yıllık savaşın getirdiği öfke ve silahın gölgesinde oluşmuş dikta yapısı, değişimi ima eden tüm dinamikleri ânında boğuyor, kendini tahkim ediyor. Kalanını da AK Parti temsil ediyor zaten.
Avantaj gibi görünen bu yalnızlık AK Parti’nin olgunluk döneminde gittikçe daha ciddi bir risk haline gelebilir. Geçen haftalarda “Restorasyon süreci başladı mı” başlıklı yazımda konuyu “AK Parti kemalizmi yeniden üretiyor, dikkat” boyutuyla irdelemiştim.
Yeri gelmişken küçük bir özür borcumu yerine getireyim. O yazıda partiyi eleştirirken “AK Parti, Tunus’a anayasa ve laiklik anlatmak için kimi gönderiyor biliyor musunuz? İbrahim Kaboğlu’nu...” cümlesini sarf etmiştim. Konuyu bu özette geçince muradımı tam anlatamamış ve haksızlık yapmış oldum. Tabii ki Kaboğlu’nu Tunus’a AK Parti göndermiş değil, bu yanlış ifade için taraflardan özür dilerim.
Ama akıllı bir kişi ne demek istediğimi anlar. AK Parti kemalizmi yeniden üretiyor derken, kastettiğim Tunus’ta yeni anayasa tartışmalarında ön almak isteyen Türkiye’nin, yeni bir ses olabilme imkânını kullanmak yerine, oraya kemalizmi- kemalist laiklik anlayışını taşıdığıydı ki, bu da AK Parti’nin Türkiye’deki sorununu ima ediyor.
Bu ne kadar mümkün bilmiyorum ama, ben Başbakan’ın yerinde olsam, tüm kavgayı göze alır, başkenti Ankara’dan İstanbul’a taşırdım. Çünkü Ankara merkezli bürokratik devlet, herkesin tahmin ettiğinden çok daha köklü ve güçlü.
Bir siyasi partinin uzun süre devrimci-reformcu bir çizgide kalması kolay değildir. Yorgunluk ve yılgınlık baş gösterir. AK Parti pragmatik ve evrimci siyasi anlayışı ile bu güçlü statüko ile ne derece mücadele edebilir veya bunun riskleri nelerdir iyi irdelenmeli.
AK Parti’yi darbe girişimleri ve yargı vesayeti ile hal edemeyen Ankara, gerçeği kabul etti. CHP’deki Kemal Kılıçdaroğlu operasyonunun başarısız olması ile siyaset yoluyla AK Parti’nin devrilemeyeceğini de anladı.
Şu anda yeni taktiği nedir biliyor musunuz? Kendini AK Parti’ye kullandırmak, fethettirmek, AK Parti’ye, kendisini ele geçirdiği hissini verebilmek ve bu şekilde onun reformcu karakterini budamak, kendisini sahiplenmesini sağlamak.
Başbakan bu tuzağı iyi görmeli, bu tuzağa düşmemeli. Türkiye’nin ihtiyacı kemalizmi tamamen aşmak yeni bir devlet kurmaktır.
Kemalizm bu ülkenin hâlâ ana zeminidir. Bu zemini radikal bir devrimcilikle tamamen değiştirmediğinizde, o topraktan değişik halleriyle kemalist zihniyet fışkırmaya devam eder. Üstelik bu CHP’nin yaptığı gibi çiğ ve fark edilir de olmaz. Çok daha sinsi, güne uyumlu hale gelir. Böylelikle restorasyon gerçeklemiş, aslında hiçbir şey değişmemiş olur.
Ben bu yazıyı yazarken Başbakan Erdoğan Dersim hakkında tarihî bir konuşma yapıyor ve Dersim katliamları adına devlet adına özür diliyor. Burada ‘ama’sız doğrudan bir teşekkür borçluyuz kendisine. Televizyonlar her ne kadar bu tarihî sözleri Kılıçdaroğlu üzerinden “polemik” düzeyinde verse de, aslında yaşanan tarihî bir hadisedir.
Erdoğan’ın böyle bir karakteri var. Her an insanları şaşırtabiliyor. Daha bir gün evvel vicdani ret gündemimizde değil derken, “Biz asker milletiz” türünden bildik müesses nizam ağzı ile konuşmuştu. Dün ise, tarihî bir çıkış yapıyor ve 1. Cumhuriyet’i kapatacak bir paradigma açıyor.
Bizim Dersim için özür dileyen reformcu Erdoğan’a ihtiyacımız var.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019