Mustafa Karaalioğlu
Barselona’daki terör saldırısı epeyidir zaten alarmda olan zihinleri bir kez daha uyandırdı. Tehlikenin büyüklüğü ve yakınlığı bir kez daha anlaşıldı. Umarız da anlaşıldı… Zira, çoğu kez yükselen tepkiler, alınan önlemler ve dayanışma mesajları saldırının ateşi sönmeye başladığında unutulup gidiyor. Kaçınılmaz olarak şimdi de bu takvim işleyecektir. Çünkü, Avrupa’nın karşı karşıya bulunduğu terör elle tutulur, gözle görünür veya hiyerarşisi ve iskeleti anlaşılabilir türden değildir.
Böyle olduğu içindir ki dünyanın en iyi denetlenen, gözetlenen, kontrol edilen ve dijital tekniklerle neredeyse mükemmelleşmiş takip imkanlarına sahip şehirleri bir bir vuruluyor.
***
Madrid, Londra, Brüksel, Berlin, Paris ve İstanbul…
Bazen kalabalığa dalan bir araçla, bazen de klasik silahlı saldırılarla şehirler avlanıyor.
Nasıl bugünlere gelindiğine dair sayısız teori ve analiz vardır. Muhtemelen çoğu doğrudur ve karşı karşıya bulunulan tehdidin büyüklüğü nedeniyle hepsi de ciddiye alınmalıdır. IŞİD terörü, öncülerinden çok daha ileri düzeyde akıl, mantık ve sivil, kadın, çocuk hedefler gibi insanlık kaygılarını dışlayan bir şiddette seyrediyor. Tonu, rengi, toleransı ne olursa olsun topyekün bir medeniyeti, demokrasiyi hedef alıyor. İslam’ın da kendileri gibi düşünmeyen bütün akımlarını -ki, bunlar ana akım ve çoğunluktur- düşman olarak görüyor, tekfir ediyor. Bu yüzden Hıristiyanlar da Müslümanlar da aynı oranda hedeftedir.
Böyle bir yelpazeden sınır tanımayan bir terör gücü çıkıyor. Bir sabah birdenbire veya bir gece ansızın…
IŞİD veya din adına yapılan her türlü terör, kimin canını yakarsa yaksın öncelikle Müslümanların sorunudur. Doğuşunda, gelişmesinde, büyümesinde Batı dünyasının yaptığı sayısız hatalar olmasına rağmen fatura her halükarda İslam dünyasına çıkmaktadır. Katiller vurdukça, İslam zarar görmekte, dünyaya yayılmış
Müslümanların alanı daralmaktadır. Hayatları zorlaşmakta, zaten birçok ülkede sıkıntılı olan ilişkileri tehlikeye girmektedir. Kalabalığa dalan her araç milyonlarca Müslümanın, özellikle çocukların ve gençlerin geleceğini karartmaktadır. Gelin görün ki bu sarmal da trajik bir şekilde yine IŞİD gibi terör örgütlerinin işine yaramaktadır. Terörün faturası çıkarılan kitleler, gelecekleri karardıkça teröre sempati duymaya başlamaktadır. Avrupa’dan Suriye’ye, Irak’a giden adları “yabancı savaşçılar” olan gençler de bu sarmaldan üremektedir.
***
İslam dünyası demokrasiyi, hukuku ve hoşgörüyü tesis edemedi. Hükümetler otokrasinin keyfini sürdükçe, adaletsizlik, gelir dağılımı problemleri ve fırsat eşitliği sistemi kurulamadı. Üstüne bir de mezhep kavgaları ve katliamları eklenince gerilim büyüdü, umutlar kırıldı ve özellikle gençler için şiddetin cazibesi arttı. Batı ise, geleneksel duyarsız ve empatiden yoksun politikalarıyla; hem İslam dünyasındaki baskıcı rejimlerin destekçisi olarak hem de kendi içinde “öteki” olanı anlamakta yetersiz kalarak bu düzenin ekmeğine yağ sürdü. Dünyayı ürküten yeni terör dalgası işte bu yollardan geçerek Avrupa’ya ulaştı.
Her türlüsünü olduğu gibi IŞİD terörünü durdurmanın yolu da kaynağına müdahaleden geçiyor. İslam dünyası demokrasiyi, hukuku, farklı görüşlere saygıyı benimseyecek, Batı da kapıları kapatarak, duvarlar örerek, görmezden gelerek sonunu aşamayacağını bilecek.
Böyle bakınca, meselenin temeline inince, doğudan batıya dünyanın işi ne kadar zor değil mi?
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025