Neşe Düzel
“Önce Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Adnan Adıvar, Halide Edip gibi siyasi muhalefet tasfiye edildi. Kürt ve sosyalist muhalefet etkisizleştirildi. Sonra da toplumsal muhalefet bitirildi. Türk Kadınlar Birliği kapatıldı!”
“İsmini Kemal’den Kamal’a değiştirdiğinin farkında değiliz. Atatürk ismini Kemal’ken Kamal yapıyor. Bize tek bir harf değişiyormuş gibi geliyor ama bunun ötesinde bir tavır bu. Böylece Kemalizm Kamalizm oluyor.”
“Milli Mücadele’de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, İttihat ve Terakki örgütlenmesi üzerine kuruluyor. Sonra 1923’te Gazi Paşa, cemiyeti siyasi partiye çeviriyor Halk Fırkası’nı yani bugünkü CHP’yi kuruyor.”
***
NEDEN MEHMET Ö. ALKAN
Yakın tarih, en çok tartıştığımız konular arasında yer alıyor. Tartışmalarda yeri neredeyse futboldan sonra geliyor. Acaba neden bu toplumda yakın tarihle ilgili tartışmalar hiç bitmiyor? Her toplumda tarih bu kadar güncel bir konu mudur? Niye biz geçmişle bitmeyen bir hesaplaşma içindeyiz? Bu ülke görünürde çok hızlı değişiyor ama acaba temelde durmadan aynı geçmişi mi yaşıyor? O yüzden mi biz bugünü anlamak için geçmişteki iktidar odaklarını, güç kavgalarını, siyasi ilişkileri, devlet-toplum çatışmalarını anlamaya muhtaç durumdayız? Peki, yakın tarihimizi bütün gerçekleriyle öğrenebiliyor muyuz? Cumhuriyet tarihimiz hakkında bizden hâlâ gizlenen çok şey var mı? Niye en çok hâlâ Atatürk’ü tartışıyoruz? Atatürk hayattayken durum neydi? Ona en çok hangi konularda muhalefet edildi? Atatürk’ü eleştirmek ne zaman imkânsız hale geldi? M. Kemal’le birlikte Milli Mücadele’yi yapan ekiplere ne oldu? Onlar susturuldu mu? Hain diye suçlananlar gerçekten hain miydiler? Atatürk kendini nasıl tarif ediyordu? Siyasi hamlelerini nasıl planlıyordu? Atatürk’e rakip biri var mıydı? Ondan farklı düşünenlerin başına ne geliyordu? Atatürk’ün Kürtlerle ilişkisi neydi? Dine bakışı nasıldı? Türkiye Cumhuriyeti hangi geçmişi bugüne taşıdı? Hangi geçmişi yok etti, hangi geçmişin izinden gitti? Bütün bu konuları Türkiye’nin 19. yüzyıl başından günümüze kadarki siyasal ve toplumsal tarihi üzerine çalışan, araştırmalarını Cumhuriyet’in kuruluş dönemi üzerine yoğunlaştıran ve bu konuda yayınlar yapan tarihçi Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan ile konuştuk. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarih Ana Bilim Dalı Başkanı olan Mehmet Ö. Alkan, A Habertelevizyon kanalında tarihçi Cemil Koçak ve Hakan Erdem’le birlikte “Eski Defterler” adıyla haftalık tarih konuşmaları programı yapıyor.
***
NEŞE DÜZEL: Neden Türkiye’de yakın tarihle ilgili tartışmalar hiç bitmiyor?
MEHMET Ö. ALKAN: Hiç bitmiyor çünkü yakın tarihle ilgili tartıştığımız konuların ve dönemlerin hepsi aslında bugünle de ilgili sorunlar... Eğer biz bugün hâlâ Abdülhamit’in Kızıl Dultan mı yoksa Ulu Hakan mı olduğunu münakaşa ediyorsak... İttihat Terakki’yi, Cumhuriyet’in tek parti dönemini, Atatürk’ün ve İnönü’nün nasıl yöneticiler olduğunu tartışıyorsak... Biz o dönemleri ve o liderleri tartışırken, aslında o dönemlerin ve o kişilerin günümüzdeki uzantılarını ve onların çizgilerini benimseyenleri tartışıyoruz bugün.
Niye böyle dolaylı yoldan tartışıyoruz?
Çünkü 2011 yılında bu ülkede hâlâ iktidar mücadelesi bu tarihî kişilikler üzerinden meşrulaştırılıyor da ondan. Üzücü olan şu: Biz geçmişimizden bir türlü demokrasi doğuramıyoruz. Size 3 Kasım neyi hatırlatıyor? Şubat 1856? 23 Aralık? Peki, 19 Mart? 23 Temmuz? Peki, ya 31 Mart?
Sadece 31 Mart’ı söyleyebilirim. O da okullarda bize irticanın ayaklanması diye öğretildi.
Sadece 31 Mart’ı hatırlıyoruz çünkü resmî ideolojinin bizim neyi hatırlamayıp neyi hatırlamamızı istemesiyle ilgili bir konu bu... 3 Kasım 1839 Tanzimat Fermanı, Şubat 1856 Islahat Fermanı, 23 Aralık 1876 ilk anayasanın ilanı, 19 Mart 1876 ilk parlamentonun açılışı, 23 Temmuz 1908 Meşrutiyet’in ilanı önemli günler değil bizim için. 31 Mart önemli! Böyle öğrendik çünkü. Bir de şu var. Bizim bugün tartıştığımız hiçbir sorun aslında yeni de değil. 19. yüzyıldan beri süren sorunlar ve tartışmalar bütün bunlar.
Çok kimlilik, askerî vesayet, özerklik konuları yeni konular değil mi?
Hayır değil. Bunların hepsi Osmanlı modernleşmesi sürecinde ortaya çıkan sorunlar. Ermeni meselesinden kadın meselesine, milliyetçilikten cumhuriyet tartışmalarına, merkeziyetçilikten ademimerkeziyetçiliğe ve federasyona, laiklikten İslamcılığa, askerî vesayetten liberalliğe bu sorunların hiçbiri yeni değil.
Nasıl yeni değil?
Bu sorunların hepsi, 19. yüzyıldan beri tartışılıyor. “Din, toplumsal hayatta ne kadar yer almalı? Milli birlik bütünlük nasıl olmalı?” konularını biz 19. yüzyılda da tartışıyorduk, bugün de tartışıyoruz. Üstelik sadece tartıştığımız konular değil, bu konuların tarafları da yeni değil bu ülkede. Türkiye’deki kabaca ikili siyasi bir yapı var ve bu yapı 19. yüzyıldan beri devam ediyor.
19. yüzyıldan beri süregelen iki siyasi hat nedir?
Bir tarafta merkeziyetçi ve devletçi kesim var. Diğer tarafta da ademimerkeziyetçiler ve daha liberaller var. Merkeziyetçi kesim ise cumhuriyeti vurguluyor ve ülkeyi, atanmışların seçilmişlerden daha iyi yöneteceğini söylüyor. Bunlar, birlik, bütünlük, tek kimlik ve katı bir laiklikten yana duruyor. Ademimerkeziyetçiler ise daha demokrasi üzerine daha çok duruyor. Etnik kimlik yerine çoklu kimliği önemli görüyor, dinin kamusal alanda daha görünür olmasından yana duruyor ve liberal ekonomiyi öne çıkarıyor. İkinci Mahmut yeniçeriliği niye kaldırdı biliyor musunuz?
Niye kaldırdı?
Yeniçeri ordusunun profesyonel kısmı siyasete müdahale ediyordu da ondan kaldırdı. Ordunun siyasete müdahalesinden kurtulmak için yeniçeri ordusunu kaldırdı. Kendi başına hareket eden özerk bir ordu yerine, devlete yani padişaha tabi yeni bir ordu yaratmak istedi. Bunu da 1876 yılına dek büyük ölçüde başardı. Ama 1876’da Türkiye’de ilk askerî müdahalelerden biri oldu.
Askerî müdahale mi oldu?
Evet. Bu müdahaleler, iki padişahı birden yerinden etti. İlkinde Abdülaziz’i indirip Beşinci Murat’ı tahta çıkardılar. İkinci askerî müdahalede Beşinci Murat’ı da indirip yerine İkinci Abdülhamit’i getirdiler. Abdülhamit iki yıl bu ekiple çalıştı. Sonra o da Osmanlı-Rus Savaşı’nı yani 93 Harbi’ni bahane edip hem anayasayı askıya aldı hem de parlamentoyu kapattı. Darbe yapanların bir kısmını da yargıladı. Sonuçta, İkinci Meşrutiyet’e kadar (1908’e kadar) ordu, siyasi iktidara tabi olarak çalıştı.
İkinci Meşrutiyet’te tekrar askerî vesayet mi başladı?
İkinci Meşrutiyet’le İttihat Terakki öne çıktı ve onun içindeki askerî kanat partiye hâkim olmaya başladı. Özellikle 31 Mart olayından sonra asker-sivil ilişkisinde askerler lehine bir sayfa açıldı.
Bize resmî tarih 31 Mart Olayı’nı irticanın ayaklanması olarak anlatır. Öyle değil mi?
31 Mart gününe bakarsanız, hakikaten şeriat isteriz diye ayaklanmış bir kitle var ama... 31 Mart’la gelen sürecin arkaplanında başka bir şey daha var. O da, dönemin sosyalist, liberal ve muhafazakârlarının, İttihat Terakki iktidarının baskıcı uygulamalarına karşı gelişen tepkileri... 31 Mart 1909, işte bu muhalefeti hemen tasfiye etti. Sıkıyönetim ilan ederek, liberal, dinci ve Kürtçü muhalefeti denetim altına aldı ve asker siyasette tekrar etkili olmaya başladı.
Bu ülkede 19. yüzyıldan beri iki siyasi kanat var diyorsunuz. İttihat Terakki tam olarak neyi temsil ediyor?
İttihat Terakki Cemiyeti, 1889’da kuruluyor ve 1918’e kadar sürüyor. İmparatorluk’ta 30 yıl etkin oluyor. Ama şu var. İttihat Terakki, dönemlere göre farklı değerlendirilmesi gereken bir parti. Çünkü Abdülhamit’e karşı çıkan İttihat Terakki ile İkinci Meşrutiyet’in İttihat Terakkisi çok farklı. İlk döneminde çok liderli ve çok merkezli bir partiyken, anayasadan ve parlamentodan yanayken, 1908’den itibaren partinin içinde asker’i kanadın ağırlığı ve etkisi artıyor.
Devletçi, merkeziyetçi İttihat ve Terakki partisi, Cumhuriyet döneminde Cumhuriyet Halk Partisi mi oluyor?
Şöyle oluyor. Önce Milli Mücadele döneminde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, büyük ölçüde İttihat ve Terakki örgütlenmesi üzerine kuruluyorlar. Sonra 1923’te Gazi Paşa, “Ben bu cemiyeti siyasi partiye çevireceğim” diyor ve Halk Fırkası kuruluyor. Daha sonraları da adı dediğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi oluyor.
Cumhuriyet Halk Fırkası denen merkeziyetçi, devletçi hattın isimleri kimler?
Bu isimler, Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Celal Bayar... Cumhuriyet Halk Fırkası’nın karşısında da Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, Adnan Adıvar gibi isimlerden oluşan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruluyor. Yani Milli Mücadele’nin lider kadrosu arasında bir ayrışma yaşanıyor. Diğer bir deyişle...
Evet...
Diğer bir deyişle, 19. yüzyıldan beri süregelen iki siyasi hat, daha Cumhuriyet’in başında ortaya çıkıyor. Bir tarafta daha cumhuriyetçiler, merkeziyetçiler ve dinin kamusal hayatın dışına itilmesini isteyenler... Öbür tarafta daha az devletçi ve merkeziyetçi olanlar. Katı bir laiklikten ve tek kimlikçilikten yana olmayanlar. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılış gerekçesini hatırlayın...
Milli Mücadele kahramanı Kazım Karabekir’in partisi niye kapatıldı?
Aslında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın 1925’te İstiklal Mahkemesi tarafından kapatılma gerekçesi bu ülkede 2000’li yıllara dek süren parti kapatma gerekçesinin hemen hemen aynısıdır. Terakkiperver’in programında, “Bu parti dine hürmetkârdır” diye yazıyor. Bu ifade nedeniyle parti, dini siyasete alet etmekle suçlanıyor ve kapatılıyor. Ayrıca partinin Diyarbakır şubesi gibi Doğu şubelerinin Şeyh Sait İsyanı’yla ilişkisi kuruluyor.
Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı olan Kazım Karabekir’in partisi bölücülük ve dincilik yüzünden mi kapatılıyor?
Evet. Aynı şekilde 31 Mart Olayı’nda Derviş Vahdedi’nin partisi için de aynı gerekçe kullanılıyor. O da bölücülük ve dinin siyasete alet edilmesi gerekçesiyle kapatılıyor. Anlayacağınız, Türkiye’nin yakın tarihinde kurumlar ve siyasi aktörler değişiyor ama tartışmalar hep aynı kalıyor. Mesela 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruluyor. Onun da kendini feshetme gerekçesi aynı.
Bunun kapanma gerekçesi nedir?
Bir yanda İzmir’de şapkanın atılıp fesin giyilmesi, hilafete çağrı yapılması gibi gerekçeler öne sürülüyor. Diğer yanda da Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın şemsiyesi altında Kürtçülerin, solcuların toplanmaya başlaması partinin bitmesine neden oluyor. 1960’ta darbe yapan ve Demokrat Parti’yi kapatan askerin gerekçesi ne? O da aynı. Bir, dinin siyasete alet edilmesi, iki Kürtçülük yapılması.
Demokrat Parti Kürtçülükle de mi suçlandı?
Şöyle... 1950-60 arasında Kürt ağalar en çok Demokrat Parti’yi desteklediler. 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra DP ile olan ilgileri sebebiyle bu Kürt ağaların çoğu toplanıp önce Sivas’a, sonra oradan Türkiye’nin değişik yerlerine sürüldüler. Anlayacağınız Türkiye’de parti kapatma gerekçeleriyle darbe yapma gerekçeleri hep aynı. Parti kapatma ve darbe yapma gerekçelerinden birincisi irtica, yani dinin siyasete alet edilmesi gösterilirken, ikinci gerekçe de birlik ve bütünlüğe karşı ayrılıkçılık ve Kürtçülük oluyor. Aynı durum 12 Mart 1971’de yaşandı ve iki parti kapatıldı. Milli Nizam Partisi dini siyasete alet etme gerekçesiyle, Türkiye İşçi Partisi de programında “Türkiye’de Türk’ten başka etnik grupların yaşadığını belirtmesi” nedeniyle kapatıldılar. Bu iki gerekçe, hem parti kapatmada hem darbe yapmada bugüne dek hiç değişmeden süregeldi.
Her ülkede tarih, yani geçmiş, bu kadar güncel ve yaşayan bir konu mudur?
Değil. Şu da var tabii... Eğer bir ülkede iki şeyi konuşuyorsanız, tarihi ve anayasayı konuşuyorsanız, o ülkede çok ciddi bir değişim oluyor demektir.
Niye?
Çünkü tarihî kişileri ve kurumları sorgulamaya başladığımız anda, aslında eskinin iktidar sahiplerinin yerine yeni iktidar sahipleri geliyor, onların kutsayacağı yeni kişi ve kurumlar geliyor demektir. Mesela bugün Atatürk’e diktatördü ye da değildi demek prim yaparken, diğer tarafta Said Nursi’yi kutsamak da pirim yapıyor aynı anda... Çünkü biri bir grubun, diğeri öbür grubun önemsediği bir isim. Yani ya kendi kutsadığınızı yeniden ön plana çıkaracaksınız. Veya kendinize kişi, kurum veya dönem icat edeceksiniz ve onu kutsayacaksınız. Dolayısıyla meşruiyet kazanmak için kendinize uygun bir tarih icat ve inşa edeceksiniz. Mesela bunun bir yöntemi, bazı tarihî kişilikleri ve olayları yok etmektir. Biz, Abdülhamit döneminden beri bunu yapıyoruz. Bunu ilk icat eden o oldu.
Abdülhamit ne yaptı?
İlk anayasanın ilanı, ilk parlamentonun açılması, Yeni Osmanlılar ve Mithat Paşa yoktu, tarih kitaplarından çıkartıldı. Mesela Cumhuriyet’te 1925’e dek okullarda okutulan tarih kitaplarına bakın. Kazım Karabekir Paşa müthiş biridir, Doğu kahramanıdır, Ermenistan fatihidir. 1925’ten sonra ise tarih kitaplarında yoktur. Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele’nin isimleri tarihten silinirken, M. Kemal, İnönü ve Fevzi Çakmak’ın isimleri öne çıkar.
Tarihle aramızdaki bitmeyen hesaplaşmanın kaynağı ne?
Her iktidar kendisini meşrulaştırmaya çalışıyor. Meşrulaştırırken de tarihten güç almaya çalışıyor. Mesela merkeziyetçi kanat Atatürk’ü, devletçiliği ve tek kimlikliliği öne çıkartıyor. İttihat Terakki’ye de örtük bir biçimde dikkati çekiyor.
Merkeziyetçi ve devletçi Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı daha özgürlükçü ve liberal kanadı temsil eden AKP hangi tarihle iktidarını meşrulaştırıyor sizce bugün?
Osmanlı’yı öne çıkarıyorlar. Fatih’in üçboyutlu müzesi bile yapıldı. Abdülhamit önemli isim oluyor. Said Nursi, hakkında belgeseller yapılan, kitaplar yazılan önemli bir kişi haline geliyor. Cumhuriyet tartışmaya açılıyor. Tek Parti dönemi, Milli Şef dönemi dokunulur hale geliyor. Çünkü bunlara ne kadar dokunursanız, kendi iktidarınızı o kadar görünür kılıyorsunuz. Tek parti dönemiyle hesaplaşılırken, aslında kendisine yapılanlarla da, darbelerle yaşanan bastırmalarla da hesaplaşılması gerektiği öne sürülmüş oluyor. Çünkü Tek Parti ve Kemalizm biliyorsunuz bu ülkede hep darbelerin ideolojisi oldu.
Yakın tarihimizi bütün gerçekliğiyle biliyor muyuz?
Hayır, çünkü tabular var. Bu tabulara dokunamıyoruz. Mesela Atatürk’le ilgili hâlâ birçok şeye dokunamıyoruz. Ama sırf onunla ilgili değil, Saidi Nursi’yle ilgili birçok şeye de dokunmak kolay değil. Onu ancak övebilirsiniz. Oysa önemli olan bir konuya ve kişiye eleştirel bakabilmektir. Çok eleştirel olmamakla birlikte Şerif Mardin’in kitabını hariç tutarsanız Said Nursi’yi eleştiren pek yok. Aynı şekilde sayıları bir elin parmağını geçmeyecek tarihçiler dışında Atatürk’e kim eleştirel bakabiliyor ki? Bugüne dek Atatürk konusunda çok az bilimsel çalışma yapabildik.
Atatürk’le ilgili bilimsel çalışma yapamamanın nedeni nedir? Cesaretsizlik mi?
Cesaretsizlik var tabii ki. Atatürk hâlâ kanunla koruma altında. Bunu yapan da 1952’de Demokrat Parti. Unutmayın DP’nin başında Adnan Menderes’le birlikte, Atatürk’ün çok yakın arkadaşı olan Celal Bayar vardı. Ayrıca Demokrat Parti, CHP’nin içinden çıkmış bir partidir. Zaten bu ülkede tek parti yönetimi 1946’da bitmedi. Demokrat Parti, CHP’nin muhalefete bakışını aynen sürdürdü. Dolayısıyla bu ülkede çok partili sisteme 1946’da sadece bilimsel olarak geçildi. Gerçek anlamda siyasi rekabet ancak 1990’larda kendini gösterdi. Yani 1960’tan 90’ların sonuna dek bu ülkede vesayet rejimi yaşandı. 1961, 65, 69, 73 ve 1977’de en az beş partinin katıldığı seçimler yapıldı ama asker’i vesayet hep sürdü.
Referandumla kabul edilen Anayasa değişiklikleriyle asker’i vesayet artık bitti mi?
Askerî vesayetin kalktığını söylememiz için iki, üç seçim daha geçirmemiz gerekiyor.
Cumhuriyet tarihimiz hakkında hala çok fazla bilmediğimiz var mı?
Var. Atatürk hakkında bile var. Örneğin Atatürk’ün ismini Kemal’den Kamal’a değiştirdiğinin farkında değiliz. Atatürk ismini Kemal’ken Kamal yapıyor. Bize tek bir harf değişiyormuş gibi geliyor ama harf değişmesinin ötesinde bir tavır bu.
Nedir bu tavır?
Kemal’i Arapça bir isim olarak düşünüyor ve 1935’in ocak ayı başında nüfus kâğıdında ismini Türkçe ordu, kale manasına gelen Kamal olarak değiştiriyor. Böylece Kemalizm Kamalizm oluyor.
Atatürk döneminde Kemalizm var mı? Atatürk Kemalist miydi?
Atatürk döneminde Kemalizm vardı ve Atatürk Kemalist’ti. Mesela Edirne Milletvekili Şeref Aykut’unKemalizm diye bir kitabı var. Zaten İnkılâp Tarihi Enstitüsü de 1934-35’te M. Kemal sağken kuruluyor. Kemalizm bir ideoloji olarak o dönemde örülmeye başlıyor. Bazıları Kemalizm, M. Kemal’den sonra icat edildi diyor ama öyle değil. Kemalizm o dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel ilkeleri şeklindeydi. Mesela devletçilik! Hiç kuşkunuz olmasın, Atatürk devletçiydi! Tarihe biraz daha soğukkanlı bakmalıyız.
CHP’nin ilkeleri arasında demokrasi hiçbir zaman yer almadı. Niye?
Zaten 1925’te Takrir-i Sükûn kanunu çıkarıldıktan sonra muhalefete de izin verilmedi. Tek Parti rejimi kurumlaştı. Önce, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Adnan Adıvar, Halide Edip Adıvar gibi siyasi muhalefet tasfiye edildi. Kürt ve sosyalist muhalefet etkisizleştirildi. Sonra da toplumsal muhalefet bitirildi. Mesela Türk Ocakları, Türk Kadınlar Birliği kapatıldı.
YARIN:
Kadın hareketi neden yok edildi?
Atatürk’ü eleştirenlerin başına ne geldi?
Nutuk nasıl okundu?
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.12.2013
15.09.2013
23.04.2013
22.04.2013
15.04.2013
25.03.2013
18.03.2013
11.03.2013
10.12.2012
4.12.2012