Vedat Bilgin
Bugünün 12 Eylül olduğunu hatırlayan kaç kişi vardır bilmiyorum fakat hatırlayanların dahi artık meseleye farklı gözlerle baktıklarını düşünüyorum. Çünkü 12 Eylül artık bitmiştir. Ne demek istediğimi gerekir. Türkiye’de bu meseleleri yazıp çizenlerin dahi darbe sorununu açıklarken konuyu ‘askerin siyasete müdahalesi’ şeklinde bir iç mesele olarak gördüklerini unutulmamıştır. Zaman zaman, ‘bizim çocuklar duruma el koymuşlar’ vurgusu yapılarak ABD’ye gönderme yapılsa da darbe meselesi ağırlıklı olarak bir ‘iç mesele’şeklinde ele alınmıştır.
Gerekçeleri hatırlatmaya ihtiyaç var mı? ‘Askerler ya gidişattan memnun değildirler ya reformlar geciktirilmektedir (sanırsınız ki askerler reform uzmanı veya hastasıdırlar) ya da Atatürk’ün yolundan sapmış (elbette Atatürk’ün yolunun neresi olduğunu bilmek, cuntacıların uzmanlık alanıdır) iktidara haddini bildirme vakti gelmiştir. Dahası var siyasiler memleketi batırmış ve sokakları anarşiye (ülkenin bütün sokak cadde ve neredeyse her hücresinde sıkıyönetim yani askerlerin kontrolü olduğunu sakın söylemeye kalkmayınız!) teslim etmişlerdir.’
DARBE VE EKONOMİ
“Bütün bunların artık hiç birinin anlamı kalmamıştır. Gerçek bütün çıplaklığıyla ortay çıkmıştır. Ne zaman diye sormaya lüzum yoktur 15 Temmuz’da yaşananlar Türkiye’nin darbeler tarihinin dinamiğini bütün boyutlarıyla deşifre edip ortaya dökmüştür. Darbeler bağımlılık ilişkilerinin kurumsal bir parçası olarak adeta yapılandırılmıştır. Nasıl IMF ekonominin finansal kriz süreçlerinde belli reçetelerle ortaya çıkıp ‘çevrimsel’ bir biçimde gelecek krizlerin hazırlayıcısı olarak düzenlemeler yapıp, ülkenin bağımlılık ilişkilerini teminat altına almaktaysa; Dünya Bankası da, sözüm ona iktisadi gelişme için kredilendirdiği ‘kalkınma projeleriyle’ daha fazla borçlandırıp, bunu sürdürülemez hale getirip ülkenin yeni bir krize gitmesine ‘katkı’ sunmaktadır.”
Askeri darbeler, Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü ve benzerlerinin ekonomide icra ettikleri fonksiyonların benzerini siyasi alanda gerçekleştiren NATO veya ikili savunma ilişkileri içinde yapılandırılmış olan GLADYO türü olanlar da dahil siyasi unsurların çalışmalarının ürünüdür. Siyasi işlerle ilgili bu yapıların, ikili fonksiyonu bulunmaktadır. Birincisi, ordu, dış işlerinden, istihbarat ve iç işlerinden kısaca devletten adam devşirmek; ikincisi, darbenin şartlarını hazırlayıp harekete geçirmek.
BAĞIMLILIK VE 12 EYLÜL
O gün ülkenin bütün sokaklarında tutuklayacak başta genç olmak üzere insan avına çıkan 12 Eylülcülerin yaptıklarına bakınca da ‘ne mal olduklarını’ anlamak mümkündü fakat onların gerçek kimliğini açıklamaya çalışanları, çoğu kimse ‘komplo’ deyip geçiştirmiştir.
“Oysa daha 12 Eylül Cuntası iktidara gelir gelmez, dönemin başbakanı Demirel’in yönetimine el koyduğu, ABD’nin İncirlik dahi Türk Bayrağı çektiği bütün üstlerini ABD’ye devretmiş; Yunanistan’ın çıktığı NATO’nun askeri kanadına dönmesine izin vererek, daha sonra AB’ye giriş için koz olabilecek bir imkânı yok etmiş, Batı sistemiyle bağımlılık ilişkisini ekonomik olanın dışında siyasi alanda da tahkim etmiştir. İşte bu 12 Eylül, bugün bitmiştir, çünkü bağımlılık ilişkilerinin dayandığı bütün yapılar yıkılıp, çökertilmektedir.” Bugün ekonomiye yönelik saldırın sebeplerini buralarda aramak lazımdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019