Zeki ALPTEKİN
Türkiye’de „enerji sorunu“nun neresindeyiz?
Değerlendirmeler – Sonuçlar
Bundan önceki „yenilenebilir Enerjilerin Ekonomi Politiği“ başlığı altında 6 bölümde yayınlanan çalışmada, regeneratif enerji kaynaklarını ekonomik ve ekolojik yönleri itibarı ile mukayeseli olarak inceledik, Türkiye’ye ilişkin sonuçlar çıkarmaya çalıştık. Bunları yaparken herhangi bir „ideolojik“ ön kabule dayanmadan objektif durum tespiti yaparak, deyim yerinde ise, „manzaranın“ tam resimini çekmeyi amaçladık. Neler yapılabilir (potansiyeller nelerdir), ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik durumu nedir, bunları incelemeye çalıştık. Bu sorulara cevap ararken, incelemenin kendi içinde ve Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeller temelinde, global bir sorun olan enerji sorununun ülke bazında gittikçe tükenen eski fosil kaynakları, ya da her açıdan pahalı bir teknik olan nükleer enerji kaynaklarını dıştalayarak çözmenin mümkün olup olmadığı sorusu da ortaya çıktı. Çünkü, bu noktada karşımızda, 2010 yılında oluşturulan „Energy Concept“ ile, 21. yüzyılın ortalarında enerji ihtiyacını tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılamak isteyen ve bu konuda her açıdan önder bir ülke durumunda olan bir Almanya örneği vardı. Aynı şekilde, yüzyılın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri’nde de %100 yenilenebilir enerjiye geçiş için kayda değer planlamalar yapılıyordu. (Bu bağlamda gelecekte, gelişmiş ülkelerde nükleer santrallerden elde edilen elektrik miktarının giderek azalırken, yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjinin buna paralel olarak artacağını, Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin ise, tam tersine, nükleer kaynaklardan enerji üretiminde başı çekeceğinin tahmin edildiğini belirtelim).[1] Bu noktalarda Türkiye’nin sadece 2023 yada 2030 yılına kadar „önünü görebildiğini“, diğerleri gibi daha uzun vadeli „vizyonlarının“ olmadığını da ifade edelim.
Klasik enerjilerden yenilenebilir enerjilere geçiş, tabii ki „eskinin“ yerine hemen „yeninin“ konulması ile olmuyor, olamaz da. Almanya’da üretilen enerjinin 1/3’den fazlası hala daha kömüre dayanıyor. 2025’lerde nükleer enerji tekniğinden feragat edecek olan bu ülkenin, yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin yaygınlaşmasına kadar, daha bir süre daha „kömür enerjisine“ mahkum olması olağan.
Ülkemizdeki manzaraya geliyoruz! Türkiye’nin 2010’da tükettiği 211.208 GWh’lik enerjinin yaklaşık %45’i öz kaynaklardan sağlanmış olup gerisi ithal kaynaklardan elde edilmiş. Oysa yakın geçmişdeki değerlendirmelere göre ülkemizde;
Kömür Potansiyeli |
126.500 GWh |
Hidrolik Potansiyel |
140.000 GWh |
Jeotermal Potansiyel |
4.000 GWh |
Rüzgar Enerjisi Potansiyeli |
75.000 GWh |
toplam |
345.500 GWh |
yerli kaynaklara dayanan yıllık potansiyel tespit edilmiş. Afşin-Elbistan B santralinin kömür sahasının yeniden üretime başlaması ile yaklaşık 230.000 GWh’lik bir ek elektrik üretim kaynağının daha oluşabileceği; bununla birlikte Türkiye’nin (yıllık) toplam 575.000 GWh elektrik potansiyelinin var olduğu ortaya konmuş; bunun ise, her yıl %5’lik elektrik talebi artışı bazında 2030 yılı için hesaplanan 555.000 GWh’lik elektrik talebini rahatça karşılayabileceği hesaplanmıştı.[2]
Biz bu tahminlerin daha „akıllı ve ince“ hesaplamalar ile daha da somutlaştırılabileceği kanısındayız. Belli (mukayeseli) hesaplamaları, inceleme dizimizin daha önce ki makalelerinde şu yada bu şekilde „dağınık“ olarak ortaya koyabildik. Şimdi oralarda elde ettiğimiz sonuçları buraya toplayarak değerlendirmeye çalışacağız.
Her enerji kaynağından teknik-ekonomik olarak elde edilebilen, üretilebilen enerji oranına „Kapasite Faktörü“ denir. Bu oran NGS(Nükleer Güç Santralleri) gibi „baz“ yani „kesintisiz enerji üretme“ yeteneğinde olan kaynaklarda %100 iken, her zaman rüzgar esmediği için RES’lerde (Rüzgar Enerji Santralleri) daha azdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının „kapasite faktörü“ne ilişkin sayıları, özellikle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) 2013 yılındaki tespitlerine dayandırıyoruz; ilgili primer literatürde bulduğumuz bunu tamamlayıcı bilgileri ve potansiyellere ilişkin verileri biraraya getirdiğimizde, Türkiye’nin Ekonomik Üretilebilir Enerji Miktarları olarak adlandırabileceğimiz aşağıdaki tablo oluşuyor:
Enerji Kaynağı |
Potansiyel (GWh/Yıl) |
Kapasite Faktörü (%) |
(Ekonomik) Üretilebilir Miktar (GWh/Yıl) |
Güneş |
380.000 |
%22,8 |
86.640 |
Rüzgar |
148.000 |
%40 |
59.200 |
Jeotermal |
295.000 |
%92 |
271.400 |
Biyokütle |
107.065 |
%80 |
85.652 |
Biyogaz |
45.000 |
%40 |
18.000 |
Hidrolik |
216.000 |
%64,8 |
140.000 |
Toplam |
|
|
650.892 |
Kaynak:http://enerjienstitusu.com/2013/11/28/yenilenebilir-enerji-ruzgar-gunes-kapasite-faktoru/; Ş. DEMİR, “Güneş Enerjisi Başvuru Süreçleri ve Gelecek Stratejileri”, UFTP Çalıştayı, Antalya, Ekim 2011; Dünya Enerji Konseyi, Enerji Raporu 2011 Ankara, S. 89, 158 , 193-194.
Çiğdem Karadağ, Işıl Işık Gülsaç, Atilla Ersöz, Mustafa Çalışkan „Çevre Dostu ve Temiz: Yenilenebilir Enerji Kaynakları“, S. 26, Bilim ve teknik, Tübitak, Sayı: 498, Mayıs 2009
Not: Biyokütledeki veriler, buradaki enerji ölçüm birimi 1 PJ (Petra Joule) = 278 GWh’e eşdeğer olarak hesaplanmıştır. (Z.A)
Somut belirlemeler yapmadan önce, literatürde Hidrolik enerjiye ilişkin 120 bin, 140 bin ve 170 bin GWh gibi üç değişik üretilebilir miktardan söz edildiğini ifade edelim.
Biraz önce Türkiye’nin 2030 yılı itibarı ile enerji (elektrik) ihtiyacının yaklaşık 555.000 GWh/Yıl olarak tahmin edildiğini dile getirmiştik. Buna önemli oranda kömürden elde edilen enerji de dahildi. Yukarıda oluşan tabloya göre; Türkiye şu an sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynak potansiyellerinin ekonomik „yapılabilir, üretilebilir“ hacimi, toplam 650.892 GWh/Yıl ile bu miktarın oldukça üstünde. Diğer bir deyişle; ülkemiz -yapılabilirliği şu an mümkün olsa- kömür, petrol ve gaz gibi klasik-fosil enerji kaynaklarını, nükleer enerji kaynağını dıştalayarak, sadece çevre dostu, yenilenebilir kaynaklara dayanarak enerji ihtiyacını rahatça karşılayabilir, ihtiyaç fazlasını ihraç bile edebilir yada hidrolik enerjiyi daha az kullanarak doğal süreçlere daha az müdahele edebilir.
Yukardaki sayılarda yada hesaplamalarda bir yanlışlık olduğunu zannetmiyoruz. Olması durumunda bunun da bir telafisi var: Mesela buradaki verilere, Türkiye’nin sahip olduğu ve hiç de küçümsenmeyecek orandaki „Dalga Enerjisi“ potansiyelini, bu sektörün dünyada da yeni olması, ekonomik-ekolojik açıdan bir dizi belirsizlikleri içermesi nedeniyle katmadık. Kıyılarında –Türkiye gibi- nispeten kuvvetli rüzgar esen ülkelerin elektrik ihtiyacının en az %5’ini „dalga enerjisi“nden sağlayabilecekleri belirtiliyor; ülkemiz kıyılarının beşte birinden yararlanılarak sağlanabilecek dalga enerjisinin teknik potansiyeli, yani yapısal ekolojik sınırlamalar ve teknik imkanlar neticesinde kullanılabilmesi mümkün olan potansiyeli, yaklaşık 18.500 GWh/yıl olarak tahmin ediliyor.[3]
Keza Çanakkale ve İstanbul boğazındaki yine küçümsenmeyecek „denizaltı akıntıları“ potansiyellerini de hesaplarımıza katmadık. Bu konuda araştırma yapmış olan Siemens-Türkiye grubunun verdiği bilgiler, İstanbul Boğazı’nda akan nehirin gücünü, yaklaşık 4 milyar €’luk yatırım neticesinde oluşacak bir denizaltı santrali ile 5.000 MW’lik bir elektrik gücüne dönüştürebileceği yönünde. Bu gücün ne anlama geldiğini konusunda Siemens Türkiye Genel Müdürü, „Türkiye’de kurulu gücün daha birkaç yıl öncesine kadar 40 bin MW civarında“ olduğunu, „İstanbul Boğazı’nın Türkiye’nin kurulu gücünün %12,5’ini tek başına üretebilecek bir potansiyeli barındırdığını“ belirtiyor. „Bu güç ve potasiyelle 4.800 MW gücünde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin rahatlıkla ikame edilebileceğini“ tespit ediyor.[4] Denizaltı Santrali konusunda küçük de olsa „yerli“ bir örnek var bile:
TÜBİTAK destekli bir proje ile “dışarıdan” teknoloji transferi olmaksızın, tamamen yerli kaynaklara dayanarak yapılan 30 kW’lik deniz akıntı türbini prototipiyle elektrik üretimi başarıldı ve 2014 Şubat ayı başlarında şebekeye test amaçlı elektrik verilmeye başlanması planlandı. İleriki aşamalarda kitlesel ve ticari boyutta elektrik üretiminde 5 MW’lik bir kurulum gücü hedeflendiğini de belirtelim.[5] Kurulabilecek bir kaç santral ile çok daha fazla elektrik üretmek olanaklı.
Toparlayacak olursak; yukarıdaki hesaplamalarımızda (doğal olarak), 2030 yılına kadar olası teknik gelişmeleri, enerji üreten aparatların randımanlarını yükseltici teknik iyileştirmeleri dikkate almadığımızı da belirtelim. Olayın teknik-ekolojik yanı özetle bu şekilde. Tabii konuyu bir de ekonomik açıdan irdelemek gerekiyor. Aşağıdaki tablo, „yenilenebilir enerjilerin ekonomi politiği“ konusunda söylenecek hemen herşeyi dile getiriyor:
Enerji Kaynaklarının Karşılaştırılması
Kaynak |
Dışsal/Yerel |
Ömrü (Yıl) |
İstihdam Kişi/Yıl-TWh) |
Yatırım Maliyeti (US-$/kW) |
Üretim Maliyeti (US-Sent/kWh) |
Petrol |
Dışsal |
40 – 45 |
260 |
1.500 - 2.000 |
5,0 – 6,0 |
Kömür |
Dışsal/Yerel |
200 – 250 |
370 |
1.400 - 1.600 |
3,5 – 5,0 |
Doğalgaz |
Dışsal |
60 – 65 |
250 |
600 - 700 |
3,5 – 4,0 |
Nükleer |
Dışsal |
- |
75 |
3.000 - 4.000 |
7,5 – 12,0 |
Hidrolik |
Yerel |
- |
250 |
750 – 1.200 |
2,5 – 7,5 |
-Küçük HES* |
Yerel |
- |
|
|
4,0 – 10,0 |
-Büyük HES* |
Yerel |
- |
|
|
2,0 – 8,0 |
Rüzgar |
Yerel |
- |
918 |
1.000 – 1.200 |
3,5 – 4,5 |
Güneş |
Yerel |
- |
7.600 |
Yüksek |
5,0 – 6,0 |
Jeotermal |
Yerel |
- |
|
|
3,0 – 4,0 |
Dalga* |
Yerel |
|
|
|
8,0 - 20,0 |
Akıntı* |
Yerel |
|
|
|
8,0 – 15,0 |
Kaynak:Sürdürelebilir Kalkınma Hedefinde iki Sektör: Yenilenebilir Enerji ve Organik Tarım:
http://www.izto.org.tr/portals/0/argebulten_haziran_2013.pdf
Çevre ve Temiz Enerji: Hidroelektrik Enerji, S. 15: http;//www.mgm.gov.tr/files/imgtemp/hes-raporu-2402.pdf
*) 2009 yılı fiyatları ile
Bu tablodan çıkan sonuç; yenilenebilir enerji kaynaklarının (toplamında) fosil ve nükleer enerji kaynaklarına göre istihdam, yatırım ve üretim maliyetleri açısından açık olarak artısı olduğu şeklinde. Jeotermal sektörde diğerlerinde olduğu gibi “kıyaslanabilir” veriler elimizde yok; ancak buradaki yatırım maliyetlerinin de “sürdürülebilir” olduğu biliniyor. Güneş enerjisi tekniğinin maliyetinin göreceli olarak biraz yüksek olduğu da sır değil. Ancak bu konuda üretim fiyatları, özellikle Çin’den gelen baskı ile son yıllarda oldukça düştü. Örneğin 2011 yılı fiyatlarında önceki yıllara göre olan %40’lara yakın oranda ucuzlama şimdiye kadar trendinden birşey kaybetmemişe benziyor. Bu gelişme, genelde Avrupa ve Amerika’da giderek artan bir şekilde Güneş Enerjisi Tarlaları şeklinde büyük yatırımlarda, Almanya özelinde –Solar Termik Santrallere ek olarak- kişiye ait konutlarda Güneş Panellerine yapılan yatırımların artmasında ifadesini buluyor. Bu artışların, aynı zamanda devlet tarafından “cömert” subvasiyonlar ve teşviklerle desteklenmesinden de ileri geldiğini belirtelim; özellikle Almanya’da!
Alman ekonomi enstitüsü DIW, geçmişte yenilenebilir enerji maliyetlerinin abartıldığını,
bunların tahminlerden daha hızlı bir şekilde düşme gösterdiğini tespit ediyor.[6] 2015 yılında
13,1 €-Cent/kWh olması beklenen yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik maliyetinin 2050 yıllarında neredeyse yarılanıp 6,3 €-Cent/kWh’e düşeceği tahmin ediliyor.[7] Başka açılardan, ama benzeri sonuçlara Heidelberg Enerji ve Çevre Araştırma Kuruluşu (gws) de varıyor. Ne kadar fazla “yenilenebilir enerji etkinliği” varsa, o kadar daha fazla makro katma ekonomik değer oluşuyor. Bu ise ek yatırımları ve istihdamı, uzun vadede de daha az enerji maliyetlerini beraberinde getiriyor.[8]
Ekonomik tablonun tamamlanması açısından buna bir de; enerji kaynaklarının “toplumsal giderlerini” (yani, ilgili enerji kaynağının neden olabileceği çevre kirlenmesi gibi toplum tarafından karşılanan sonuçları) gösteren “ekolojik masrafları” da eklersek:
Enerji Kaynaklarının Dışsal Maliyetleri
Kaynak |
Maliyet (€-Cent/kWh) |
Linyit Kömür |
10,70 |
Taşkömür |
8,90 |
Doğalgaz |
4,90 |
Rüzgar |
0,30 |
Hidrolik |
0,20 |
Güneş(Fotovoltaik) |
1,20 |
Biyokütle |
3,80 |
Kaynak: Umweltbundesamt Tahminleri, 2012 Dessau - Almanya
Almanya’da değişik kaynaklardan elde edilen elektrik üretiminin toplam dışsal maliyeti nükleer enerji de hesaba katıldığında 7,8 Cent/kWh’ı buluyor; nükleer enerjisiz bu rakam 7,0 Cent olarak tespit ediliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının dışsal maliyeti ise 1,8 Cent’i buluyor. Tüm bu sayılar yenilenebilir enerji kaynaklarının (en geç) orta vadede “ekonomik ve ekolojik” olduğunu ortaya koyuyor.
Global ekonomik rekabette -gittikçe tükenen klasik enerji kaynakları gerçekliği göz önüne alındığında- etkin ve optimal bir enerji üretiminin yaşamsal önem taşıdığı açık. Bu gerçeklik, genelde (ekonomik olarak) „birim çıktı başına düşen enerji miktarı yada yoğunluğu“ parametresi ile ifade edilir. Gelişmekte olan ülkelerde -gelişmiş ülkelere göre- bu miktarın daha yüksek olarak gerçekleşmesinin arkasında yatan gerçek ise „ekonomik yetkinsizlik“ olarak gösterilir. Türkiye’nin, enerji yoğunluğu açısından değerlendirildiğinde dünya liginin sonlarında yer aldığı sır değil. Tam da bu bağlamda yukardaki rakamlar temelinde „yenilenebilir enerji kaynakları“nın önemi ortaya çıkıyor. Ki burada Türkiye Jeotermal, Dalga-Akıntı, Biyokütle ve Biyogaz gibi „yenilenebilir baz enerji“ olabilecek alanlarda (yani „kesintisiz enerji sağlama“ özelliğinde olan alanlarda) dünya çapında kıyaslanabilir potansiyellere sahip. Buna göre;
bir önceki yazımızda ele aldığımız Almanya’daki Kombine Yenilenebilir Enerji Güç Santralleri [9] tasarımına benzer enerji projelerinin dayanabileceği temeller Türkiye’de de mevcut. Yeterli olmayanlar kaynaklar, „vizyoner bir enerji ve çevre politikası taarruzu“ ile geliştirilebilir; değişik yenilenebilir enerji kaynakları yukardaki adlarını saydığımız „baz“ nitelikli kaynaklar temelinde birbirleri ile bağlanıp (kombine edilip) „kesintisiz bir enerji üretimi“ ile enerji arz güvenliği sağlanabilir. Bununla en geç 2070-80’li yıllarında enerji ihtiyacımızın %100’nün yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedeflenebilir. Peki neden bu türden planlar yapılarak hedefler ortaya konulamıyor? Aşağıda, bu ve buna benzer diğer sorulara ilişkin düşünceler üretmeye çalıştık. Şöyle ki;
Yazımızın akışı içinde; ülkemizin sadece yenilenebilir kaynaklara dayanarak enerji ihtiyacını rahatça karşılayabileceğini, buna ilişkin bir enerji potansiyeline sahip olduğunu, hatta olası enerji ihtiyaç fazlasını ihraç bile edebileceğini, yada (tercihen) hidrolik enerjiyi daha az kullanarak doğal süreçlere daha az müdahele etme olanağına sahip olduğunu tespit etmiştik. Burada;
eğer bu böyle ise, Türkiye neden yenilenebilir enerji kaynaklarını enerji politikasının merkezine koymuyor?; potansiyeli olduğu halde neden Almanya gibi uzun vadeli bir „Enerji dönüşüm“ politikası izleyip sadece yenilenebilir enerjilere dayanan bir enerji konsepti, oluşturmuyor?; neden sadece “rakamlara” bakıp –“Güneş panelleri pahalı, o zaman dayan Rüzgar Güllerine” şeklinde özetlenebilecek- günü birlik yenilenebilir enerji politikaları yerine, uzun erimli “enerjik” vizyonlar üzerinde düşünmüyor?..” şeklinde ortaya çıkan sorulara kafa yorduğumuzda aşağıdaki açıklamalar bizlere mantıki geliyor:
- Enerji konusunda iktidarlarımızın uzun erimli vizyonları pek olmamış şimdiye kadar. Bakışlar hep genellikle kısa erimli ve “ekonomik” kalmış; uzak görüşlü, somut hedefli ve ekonomik olamamış. Ekonomik olanın ekolojik de olabileceği, ekolojik olanın ekonomikliği de beraberinde getirebileceği bilinçlere çıkarılamamış maalesef. Özetle “ekonomik-ekolojik, sürdürülebilir bir enerji politikası” yok. Bu yokluk, HES’lerde gördüğümüz gibi mevzuat eksikliğine neden oluyor; çerçevesi yasalarla kesin olarak çizilmemiş bir “Çevre Politikası”, örneğin Biyokütle-Biyogaz sektörünün ülkemizde gelişmesini engelliyor.[10]
Enerji Bakanlığının geleceğe yönelik hedefleri sıralanırken; Türkiye’nin neden Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından ziyade Nükleer Güç Santrallerine (NGS) gereksinimi olduğu, NGS’lerin „baz santraller“ olmasının yanı sıra, Güneş Panellerinin ve Rüzgar Güllerinin göreceli olarak çok daha fazla yer kaplaması ile de açıklanıyor. Kilometrekare başına Türkiye’ye göre çok daha fazla insanın yaşadığı ülkelerde Solar Termik Santrallerinin yaygınlaşması gerçeği ortada dururken, bütün bunları görmezlikten gelmek bir bilinç tutulması değilse, bunun nedeni konusunda aklımıza aşağıdaki düşüncelerden başka birşey gelmiyor.
- 2000’li yıllara kadar enerji sektörü de, Türkiye’deki statükonun –“devlet sınıfının”- önemli etki alanlarından biri olmuştur. 90’lı yıllarda, her türlü “alternatif enerji” konseptlerinin “eski tip enerjiden ekmek yiyen” devlet sınıfı mensuplarının mafyöz yapılarına, beton duvarlarına tosladığını biliyoruz. Yüzyılların devletçi yapısı içinde oluşmuş bu eski yapıların, son yıllardaki her türlü değişime rağmen “enerji bürokrasisi”ndeki yerlerini önemli oranda halen daha koruduklarını, (alternatif) enerji politikalarında “Eski Türkiye” lehine etkin olabileceklerini düşünüyoruz.
-
Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelleri ortada iken tamamen fuzuli, pahalı ve güvencesiz bir proje olan Nükleer Enerji de ısrar edilmesinin de bu bağlamda düşünülmesi gerekliliğine inanıyoruz. Buradaki –bize göre anlamsız- diğer bir neden de NGS’lerin aynı zamanda bir “prestij” objekti olması (“İran ve Pakistan’ın var da, bizim yok! Büyük devletlere NGS yaraşır!”). Bu noktada işin “askeri” olumsuz yanını düşünmek bile istemiyoruz. Zira, bu tarz düşüncelerin maddi temellerinin artık 20. yüzyılda kaldığına inanıyoruz..
Özetle, fosil ve nükleer enerjileri 20. yüzyıla ait “eski enerjiler” olarak görüyoruz. Gelişmeler ve önümüzdeki enerji trendleri, yenilenebilir kaynakların 21. yüzyılın ve “modern bilgi toplumunun” enerji türleri olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin bu konuda değerlendirebileceği yeterli kaynakları vardır. Bu işin “maddi temeli” var yani; şimdi sıra buna göre bir bilincin de oluşmasında!Türkiye’nin „Sürdürebilir Çevre ve Enerji politikası“ temelinde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına yönelik bir „taarruz“ başlatması bizce kendini dayatıyor. Buna en basitinden bu konuda var olan „teşvik ve tedbirlerin cömertçe genişletilmesi“ ile başlanılabilir, „enerji mafyasının“ beli kırılabilir. Ülkemizin ithal ettiği enerjiye her yıl verdiği 60 milyar Dolar ile neler yapılmaz(dı) ki !
[1]http://enerjienstitusu.com/2014/01/29/bpnin-2035-enerji-gorunumu-raporuna-gore-enerji-talebinde-2035e-kadar-a-artis-olacak/
[2]Dünya Enerji Konseyi, Enerji Raporu 2011 Ankara, S.158
[3]Sibel Demirtaş, Avrupa Birliği ve Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve bunlardan Biyokütlenin Önemi, S. 31, 32 ve 33:
http://web.ogm.gov.tr/birimler/merkez/egitim/disiliskiler/Dokumanlar/AB-odev/sibeldemirtas.pdf
[4]Siemens: İstanbul Boğazı 5 bin MW elektrik üretebilir:
http://haber.gazetevatan.com/siemens-istanbul-bogazi-5-bin-mw-elektrik-uretebilir/354436/4/yazarlar
[5]http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2013/12/28/canakkale-bogazindan-elektrik-uretimi-basliyor
[6]DIW Wochenbericht, Wirtschaft. Politik.:Erneuerbare Energien für Europa, korrigierte Version, 29-2013, Berlin-Almanya
[7] Energiekonzept 2050, Eine Vision für ein nachhaltiges Energiekonzept auf Basis vonEnergieeffizienz und 100 % erneuerbaren Energien , Beitrag der Institute: Fraunhofer IBP, Fraunhofer ISE, Fraunhofer IWES, ISFH, IZES GmbH, ZAE Bayern und ZSW, die im ForschungsVerbund Erneuerbare Energien (FVEE) zusammengeschlossen sind, für das Energiekonzept der Bundesregierung, Juni 2010 – Berlin , Fachausschuss „Nachhaltiges Energiesystem 2050“ des ForschungsVerbunds Erneuerbare Energien
[8]Volkswirtschaftliche Effekte der Energiewende:Erneuerbare Energien und Energieeffizienz
Gesellschaft für Wirtschaftliche Strukturforschung mbH Osnabrück, ifeu-Institut für Energie- und Umweltforschung Heidelberg 2012, in: http://www.ifeu.de/energie/pdf/volkswirtschaftl_%20effekte_%20energiewende_broschuere_pehnt_RZ.pdf
[9]http://www.duzceyerelhaber.com/zeki-alptekin
[10]Türkiye'de biyogaz yatırımları için geçerli koşulların ve potansiyelin değerlendirilmesi (Türk-Alman Biyogaz Projesi)
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ankara 2011, S. 76
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.04.2025
25.02.2025
4.02.2025
22.12.2024
1.07.2024
12.05.2024
15.04.2024
3.02.2024
24.11.2023
6.08.2023