Ekin GÜN
Böyle bir zamanda ne ideolojilerinizin bir anlamı var ne de hayat felsefenizin.
Belki de böyle bir zamanda gazeteciliğinizi, siyasetçiliğinizi, akademisyenliğinizi, yazarlığınızı ya da yaptığınız herhangi bir mesleği bırakıp sıradan bir yurttaş olmayı becermenizin vakti.
Son senelerde belki de her şey olduk ama sıradan bir yurttaş olmayı, sıradan bir şekilde bu topraklara ait olmayı kısacası buralı olmayı anlamadık, anlasak da anlatamadık.
Bugün bunun vakti…
Bugün her şeyi bırakıp özetle insan olduğumuzu ve ne kadar kirli olsak da, ne kadar özümüze dönemeyecek durumda bile olsak da hiç değilse bunu denemenin vakti.
Birlik olmanın, beraber olmanın ve her şeyi bir kenara atıp tek ses olmanın zamanı…
Ya Türkiye'nin yanında olacaksınız ya da Türkiye'yi bölmeyi, parçalamayı hedefleyen kişi ve kurumların yanında olacaksınız.
Ya Türkiye'nin yanında olacaksınız ya da yerli kamuflajlı yabancı görünümlü kişilerin yanında olacaksınız.
Ya Türkiye'nin yanında olacaksınız ya da Türkiye'ye hem içten hem dıştan operasyon çeken, ayar veren kurumların, kuruluşların ve kişilerin yanında olacaksınız.
Mesele ne uzun sayfalarca anlatılacak kadar karmaşık ne de derinine inilecek kadar yoğun aslında.
Mesele iki tarafın bir tarafında olmak ve mesele herkesin gördüğü bu iki taraftan birisini seçmekte yatıyor.
Bu kadar basit her şey.
Onlarca kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı bir hain patlamanın üstüne çıkıp “Mafyalaşmış katilleşmiş bir devlet var” diyorsanız ve hemen ertesi günü “Ankara'da bombalar patladıkça oylarımız yükseliyor” diye aymazca hayatını kaybedenler üzerinden siyaset yapıyorsanız Türkiye'nin yanında değilsiniz.
Hele de elinizde 80 milletvekili varken ve demokratik tüm haklarınızı kullanmak yerine 6 milyon oy aldığınız halkınıza sırtınızı dayamaktansa terör örgütlerine sırtınızı dayamayı seçtiyseniz bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı hedef göstermeyi hangi utanmazlık ve aymazlık için de yapıyorsunuz?
Hangi ara insanlıktan istifa ettiniz de ağzınızdan salyalar dökerek halkı kin ve nefrete sürüklüyorsunuz?
Size çanak tutan sözüm ona duayen yazarınız hain terör saldırısından tam 3 saat sonra “inadına HDP, inadına barış” diye imalı bir biçimde Cumhurbaşkanı'na göndermeler yolunu seçtiyse ne o ne de siz Türkiye'nin yanında değilsiniz.
“Türkiyelileşmek” deyip Türkiye'ye bu kadar yabancı kalarak Türkiye'nin yanında olmadığınızı ispat etmeniz hiç bu kadar kolay olmamıştı.
Türkiye'nin içine girmiş olduğu bu kaostan oy devşirmeye çalışacak kadar aklınızı yitirdiğiniz ve insanlığınızı kaybettiğiniz için artık son kullanma tarihi geçmiş sözlerinizin de bir anlamı yok.
Boğaziçi'nin o meşhur CHP'li akademisyeni olan kişinin de bombanın patladığı saatlerde 400 vekili saptırmış bir şekilde ağzına dolamasına da çanak tutanlarınız da Türkiye'nin yanında değil.
Keza daha dün bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na “defol git” diye yazı yazan, seçilmişlere oy verenleri “inek” olarak lanse eden ulusalcı yazarınız da Türkiye'nin yanında değil.
Murat Karayılan'ın 15 gün önce “metropollerde bombalar patlatabiliriz” tehdidini hatırladığınız, savunduğunuz için Türkiye'nin yanında değilsiniz.
Bunu görmeyip bunu yok sayıp bu ülkenin cumhuriyet tarihinin hiçbir noktasında eline silah almamış seçilmiş bir hareketini bu olayın faili olarak gösterdiğiniz için Türkiye'nin yanında değilsiniz.
Bombalar patlamadan faili “AK Parti ve Erdoğan” olarak gördüğünüz için, gözünüz bu kadar nefretle döndüğü için Türkiye'nin yanında değilsiniz ve bundan böyle de olamayacaksınız.
Sizler PKK yayın organı Med Nuçe'nin “Hatay'da, Adana'da, Mersin'de insanlar sokağa döküldü” diyerek iç savaş çıkarmaya heveslendiği bir ortamda oylarınız yükseliyor diye sevinç çığlığı attığınız için Türkiye'nin yanında değilsiniz.
PKK'nın ateşkes ilan etmesini flaş olarak geçen Reuters'in eş zamanlı olarak bakanlara istifa sorusunu yöneltmesini görmeyip uluslar arası medyayla da ortaklaşa iş birliği içinde olduğunuz kadar bu halkın yanında olmadığınız için de Türkiye'nin yanında değilsiniz.
Görmek isteyene, anlamak isteyene, duymak isteyene ve bilmek isteyene aslında her şey açık…
Bakın…
Erdoğan bağımsızlık dedikçe, Erdoğan birlik ve beraberlik dedikçe, Erdoğan yerlilik ve millilik dedikçe bu ülkede küresel güçler durmadan operasyon gerçekleştirdi ve gerçekleştiriyor.
Yanında olmanız gereken Türkiye'nin bağımsızlığı, yerliliği, birlik ve beraberliğinden başka bir şey değil.
Bugün Ortadoğu politikası tekrardan şekilleniyor.
Küresel güçler adı altında birileri Türkiye'nin bağımsızlığını ve yerliliğini istemeyecek kadar gözü dönmüş bir şekilde insanları öldürüyor, insanları katlediyor.
Erdoğan daha yeni “Çözüm Süreci bitmemiştir, buzdolabına kaldırılmıştır” dedi ve ardından bu hain patlama gerçekleşti.
Türkiye'nin önce kendi içindeki problemlerini çözmek istemeyen, bunları çözmemesi için bu problemleri taşeronlarıyla palazlandıran küresel güçlerin hedefi Erdoğan'sız Türkiye'den başka bir şey değil.
Bugün Türkiye demek Erdoğan demek…
İstediğiniz kadar bağırın, istediğiniz kadar çağırın, isterseniz tencere ve tavalarınızla geçmiş zamandaki gibi sokaklara dökülün.
Erdoğan bu ülkenin bağımsız ve kültürel kodlarıyla var olmasını istediği için ve halktan bu şekilde de destek bulduğu için Erdoğan'ı ortadan kaldırmak istiyorlar, kaldıramayınca da halkı iç savaşa sürüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bu da yetmiyor Türkiye'nin müttefik olduğu Barzani ve diğer ülkelere de aynı şekilde ayar çekmek için mücadele ediyorlar.
Ankara'daki hain patlama sonrasında KDP binalarına yapılan saldırılar, Barzani'nin dış basında itibarsızlaştırılmaya çalışılması, Suudi Arabistan'daki son olaylar hem Türkiye'nin güçlenmesini hem de aktör olarak dünyada rol oynamasını engellemek için yapılıyor.
İran'a vezir, küresel güçlere ise şah rolü güdüldüğü ve Türkiye buna karşı çıktığı için, Dünya 5'ten Büyüktür dediği için ve mağdur dünya halklarının yanında olduğu için her türlü operasyona maruz kalıyor.
Önce koalisyonun olmasından sonra PKK ile hırpalanmak istenen Türkiye'ye şimdi küresel güçlerin de içinde olduğu alçakça bir saldırı gerçekleştirildi.
Hedef aslında Türkiye'nin koalisyonla yönetilmesini sağlamak için karanlık organizasyonlardan başka bir şey değil.
Koalisyonu istiyorlar çünkü Türkiye'nin bir tarafını kontrol etmek için ellerindeki tek şans koalisyondan başka bir şey değil artık.
Bugün koalisyonun olması Türkiye'nin yumuşak karnını ortaya çıkaracağı için ve bir nebze de olsa Türkiye'yi kontrol edebilecekleri için bunun adına her türlü yolu deniyorlar.
Ve deneyecekler.
Unuttukları bir şey var…
Erdoğan ve Erdoğan'ın arkasındaki halk.
Erdoğan yolundan hiçbir zaman geri adım atmadı ve bundan sonra da atmayacak.
Bu halk onun arkasında durduğu müddetçe de bu ülkede istedikleri gibi at koşturamayacaklar.
Türkiye onların özlediği Eski Türkiye gibi değil artık ve sıkıntıları da zaten buradan geliyor.
Bugün…
Kanlı katliamlardan oy devşirmeye çalışanlar, artık belli ülkelerin taşeronluğunu yapan terör örgütlerine sırtlarını dayayanlar, milliyetçi olduğunu iddia edip Terör Zirvesi'ne katılmayanlar, Terör Zirvesi'nde dahi paralel yapının kanallarının neden başka bir platform tarafından yayından çıkarıldığını konuşanların ortak düşmanları Erdoğan.
Erdoğan giderse Eski Türkiye'nin önünde tek engelin kalkacağına inanıyorlar.
Ve tüm bunların hepsi aynı merkezden, aynı cenahtan yönetiliyorlar.
Onun için bu kadar saldırganlar, onun için bu kadar kin ve nefret kusuyorlar.
Ve onun içindir de bu halkı pes ettirene kadar çalışacaklar.
Ama başarılı olamayacaklar.
Bugün ve hatta şimdi…
Derin derin analizlere girmeden, üç-beş bilinmez kelimeyle değerlendirme kasmadan Türkiye'nin yanında olmaktan başka bir çaremiz yok.
Türkiye'nin yanında olmak demek yerliliğin ve milliğin yanında olmaktan geçiyor.
Bugün Türkiye'nin yanında olmak demek belki de hiç değilse bile Hz. İbrahim'in yangına su taşıyan karınca misali gibi tarafımızı belli etmekten geçiyor.
Bugün “inadına HDP” diyenlere inat “inadına Türkiye” demenin vakti.
Bugün Erdoğan'ı devireceklerini köşelerinden ilan edenlere inat Erdoğan'ın yanında olma vakti.
Bugün kendimiz için değilse bile gelecekte burada doğacak olan ve buralı olmaktan utanmayacak olan insanlarımıza bir şeyleri en sağlıklı bir şekilde bırakmanın vakti.
Ve bugün Türkiye'nin yanında olmayanlara inat “Ya Türkiye'nin yanındasınız, ya da…” demenin vakti.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.10.2018
24.09.2018
9.02.2018
19.08.2018
29.07.2018
15.07.2018
1.02.2018
14.06.2018
4.02.2018
9.02.2016