Akif BEKİ
Ulaştırma Bakanlığının Sirkeci-Kazlıçeşme tren hattı dün açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la AK Parti İstanbul adayı Murat Kurum, arkasından İmamoğlu'na verip veriştirdiler. Çünkü İstanbul'un belediye başkanı, o açılışta yoktu.
Oysa İmamoğlu, öncekilerden farklı olarak davet edildiğini açıklamıştı. Bir ilk olacaktı, yanlıştan dönülüyor diye sevinmişti. Şimdiye dek parası İBB bütçesinden kesilip Ulaştırma Bakanlığına yaptırılan metro açılışlarına bile çağrılmıyordu.
Fakat sevinci kursağında kaldı. Rakibi Murat Kurum, kendi kendine davet uydurmakla suçlayınca İmamoğlu da istenmediği yere gitmedi anlaşılan.
Ekrem İmamoğlu, Bakanlık'tan gelmiş davetiyeyle Murat Kurum'a cevap vermiş, utanmasını beklemişti.
Kurum'sa şöyle demişti:
“Bizler tabii ki Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığımızın yaptığı metro açılışına gideceğiz ve büyük coşkuyla İstanbullu kardeşlerimizle birlikte olacağız. Başkan İstanbul’da yaşamadığı için kendi kendine hayali davetler yapıyor. Ben dün Altyapı ve Ulaştırma Bakanımızla beraberdim. Kendisine herhangi bir davet yapılmamış..."
İstanbul Büyükşehir Başkanı'nı, hem İstanbul'daki açılışlara çağırmıyor hem de orada olmadığı için ayıplıyorlar.
Dün de niye yok, diye İmamoğlu'na denmedik bırakılmadı.
İstanbul'da yaşamıyor, gelsin hizmet görsün burada, lâfları mı sokulmadı... İstanbul'a hizmet, yarım zamanlı yapılacak bir iş değil, taşları mı ayılmadı...
Kurum bıraktı, Erdoğan başladı İmamoğlu'nu açılışlarda yok yazmaya...
Peki İstanbul'daki açılışlara İstanbulluların Belediye Başkanı'nı çağırmayıp sonra da yok yazmak kimin ayıbı, kimin kusuru?
Murat Kurum'un buna sevinip gurur duyması, Ankara'dan gelip İstanbulluların seçtiği İmamoğlu'nu açılışlardan kovması, normal mi? Yakışık mı? Adil bir yarışı mı gösteriyor? Böyle mi olur demokrasilerde siyasi rekabet?
Hem istenmiyor hem de gelmedi, diye arkasından atılıp tutuluyor.
Namazda gözü olmayanın, ezanda kulağı olmaz da bu söz, şu tabloda İmamoğlu'nun üstüne oturuyor mu?
Dağdan gelip bağdakini kovmaktan beter. Bağdaki, üste borçlu ve kusurlu da çıkarılıyor.
"Zeytin gözlüm, sana meylim nedendir/ Bu sevmenin kabahati kimdedir" gibi şarkı sözlerinde duydum ama siyasette böyle cazgırlığı ömrümde duymadım, görmedim de.
VARLIK BARIŞINA DIŞ GÜÇLER Mİ ZORLAMIŞTI?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uzun uğraşlar sonunda FATF'ın gri listesinden çıkacağımızı müjdeledi.
FATF, OECD bünyesinde kurulmuş bir terörün finansmanı ve mali suçlarla mücadele birimi.
Türkiye, kara parayla mücadele etmeyenler listesinden çıkacakmış. Peki gri listeye nasıl girmiştik, derseniz...
Suç paralarının aklanmasıyla mücadele yerine barışarak...
Son 13 yılda, yanılmıyorsam en az 8 kez Varlık Barışı düzenlemesi çıkararak...
Yılda ortalama 10 milyar lira kayıt dışı paranın sisteme girişini teşvik ederek, nereden buldun diye sormayarak, vergiye bile tabi tutmayarak...
Yıllık 10 milyar lira için değer miydi?
Dünyanın her yerinden suç çeteleri, paralarıyla Türkiye'ye doluştu. Sokaklardan kazımakla temizlenemiyorlar, topla topla bitirilemiyorlar.
En son Varlık Barışı, Mart 2023'e uzatılmıştı.
Şimşek şimdi, süreçte sona yaklaştığımızı, haziran gibi gri listeden çıkabileceğimizi söylüyor.
Sağ olsunlar da teşekkür mü edeceğiz bir de.
Kendimize bunu niye yaptık?
Ülkeyi kara para aklama cennetine çevirirsek ne olacağını sanıyorduk?
Organize suç dünyasının cazibe merkezi, silahlı ve belâlı örgütlerin Teksas'ı, kanlı hesaplaşmaların cehennemi olacağımızı, getirisinden katbekat fazlasını götüreceğini öngörmek çok mu zordu?
Bu belâ ne demeye başımıza sarıldı, neyin hatırına bu bedeli ödüyoruz, ekonomi kara paraya muhtaç hâle düştüyse nasıl düştü, kim düşürdü; sormayacak mıyız?
Dış güçlerin işi miydi o da, zorla mı yaptırdılar bize!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
27.12.2025
25.12.2025
24.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
5.12.2025
4.12.2025