Ali BAYRAMOĞLU
İmamoğlu kararı sonrası muhalif cepheden, altılı masadan beklenen aday tartışmalarını aşmak, kenetlenme ve, toplumsal seferberliği ilan etmekti.
Böyle anlar seçim kampanyası başlatmak için en uygun anlardır.
Gelin görün ki, işler öyle gelişmedi.
Muhalefetin adayı kim olacak, kim olmalı tartışması tekrar
canlandı.
Tartışma sadece muhalif kamuoyu ve muhalif basını kuşatmadı, bizzat altılı masanın önde gelen partileri bu istikamette siyasete yaptılar.
Meral Akşener’in İmamoğlu’nu, en azından İmamoğlu gibi bir ismi, daha doğrusu Kılıçdaroğlu dışında bir cumhurbaşkanı adayını ima eden çıkış ve davranışları son derece açıktı. İYİ Parti içinden gelen, “Kılıçdaroğlu seçimleri kazanamaz, kazanacak bir kişi aday olmalı” sesleri, bu yöndeki kulis bilgileri de bu durumu teyit ediyordu. Buna karşılık Kılıçdaroğlu, İmamoğlu veya benzeri bir ihtimalin önünü kesen kesin hamleler ve açıklamalar yaptı. Bunda da önemli ölçüde başarılı oldu. İmamoğlu’nu, geleceğine CHP’nin karar vereceği bir siyasi olarak tanımladı ve başkan adayı olma kapısını kendi açısından
kapadı.
Bunlar, kritik bir anın kaçırılmasına yol açsalar da, aslında eşyanın tabiatına, yani siyasi gerçeklere uygun tartışmalardı.
Nedir, bu siyasi gerçekler?
İlki açık; Cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiğine dair altılı masa üyelerinin farklı görüşleri var. Bir grup siyasi parti Kılıçdaroğlu’nun adaylığını “kazanamaz” gerekçesiyle uygun bulmuyor. Mezhep faktörünü, CHP Genel başkanı bir adayın eski ve derin toplumsal çatlakları canlandıracağını düşünenler var. Buna karşın CHP’de ilerleyiş hızla Kılıçdaroğlu’nun başkan adaylığına doğru gidiyor, bu konuda bir konsensüs oluşuyor. Altı masanın kurucusu siyasi partileri görüşlerini resmen ilan etmemiş olsalar da, kritik siyasi tartışmalar sıkça bu farklı bakışlar üzerinden yapılıyor. Her siyasi parti fikrini ima ederek, gücünü gösterip kamuoyunu arkasına almaya çalışarak yol alıyor.
İkinci gerçek şu: Bu farklı eğilimlere rağmen, muhalif kanatta başkan adayını belirleyecek elektif hiçbir mekanizma yok. Örneğin, ABD de, Fransa da olduğu gibi seçmenler veya delegeler bazında bir tercih yoklaması imkanı yok. Ayrıca adayın masada belirleneceğini ilan edildi. Konsensüs sağlanamazsa onun mekanizması da belli değil.
Üçüncü gerçek, altı masa üyesi siyasi partilerin siyasi özgül ağırlıklarının farklı olması. Örneğin CHP ile DP’nin temsil gücü arasındaki fark, bu partilerin genel başkanlarının masadaki ağırlıklarının fiilen farklı olması demek. Örneğin İYİ Parti ve CHP bir aday tercihinde birleşse, DEVA- Gelecek Parti-SP ve DP diğer bir tercihte yan yana gelse, bu dört küçük partinin masada çoğunluk oluşturduğu söylenebilir mi? Ayrıca İYİ Parti ile CHp’nin arasındaki bakış farkı dikkate alınırsa, Masada oy birliği olmadığı durumda, bir karar almak neredeyse imkansız görünüyor.
Dördüncü gerçek ise, ortak bir anayasa taslağı hazırlayan, geçiş programı üzerinde çalışan, temel siyasi konuları müzakere etmeye hazırlanan bu siyasi partilerin ,mevcut siyasi koşullarda, çoklu adayla, yani ayrı ayrı adaylar göstererek cumhurbaşkanlığı yarışına katılmalarının fiili imkansızlığı. Böyle bir durumda, ikna kabiliyetlerinin çok azalacağının muhtemelen farkında olmaları.
Peki bu koşullarda aday sorunu, daha adaylık tartışması nasıl
aşılacak?
Tek yol görünüyor.
Bu yol, bir başkan, beş başkan yardımcıyla altı partiden oluşan bir yönetim kademesinin kurulması, bunun işlerliğine dair masa çalışmaların öne alınması ve en kısa zamanda bu modelin kamuoyuna ilan edilmesidir.
Kılıçdaroğlu’nun başkan, diğerlerinin başkan yardımcısı olacakları bu model, en gerçekçi ve en işlevsel olanıdır.
Bugün gelinen noktada, artık önemli ve acil olan budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025