Burhanettin DURAN
Irak ve Suriye'nin parçalanması yönündeki gidişat Ankara ve Tahran'ı birbirine yakınlaştırıyor. Barzani'nin "bağımsızlık" referandumu sonrası takınılan ortak tavır bu yakınlaşmada "tarihi bir anın" geldiği yönünde yorumları beraberinde getirdi. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan çarşamba günü 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı için Tahran'daydı.
Ziyarette turizmden bankacılığa, gümrüklere ve doğalgaza kadar ekonomik işbirliği konusunda birçok imza atıldı. 30 milyar dolarlık ticaret hacmi ve milli paraların kullanılması konuları öne çıktı. Dahası, IKBY'nin referandum kararına yönelik nasıl bir politika uygulanacağı ve Suriye'deki çatışmasızlık bölgelerinin yönetilmesi her seviyedeki müzakerelerin çerçevesini oluşturdu. Bu da iki ülkenin "savunma ve istihbarat" alanlarında yakın bir işbirliği arayışında olduğunu gösteriyor.
Türkiye ile İran'ın yakınlaşmasının birçok meydan okuma ile yüzleşmesi gerektiği aşikâr. Kasrı Şirin anlaşmasından beri sıcak çatışma yaşamayan bu iki güçlü komşunun ilişkilerinde yine de rekabet boyutunun işbirliğinden önde olduğunu görmek gerekir. Tarihten bu rekabetin örneklerini tek tek saymaya gerek yok. Sadece 2011'de başlayan Suriye iç savaşının seyrine bakmak bile iki bölgesel güç arasında nasıl bir kapışmanın yaşandığını gösterecektir.
İşte bu sebeple Irak ve Suriye'nin parçalanması gibi hayati bir tehdit karşısında işbirliğine yönelen Ankara ve Tahran'ın bu kararlılığının test edileceği birçok husus ve olası kriz bulunuyor. Öncelikle Kuzey Irak'tan başlarsak...
Tecrübeli siyasetçi Barzani'nin "çılgınlık" olarak görülen referandum kararını neden aldığı sorulmaya devam edilecek. II. Dünya Savaşı sonunda kurulan Mahabad cumhuriyetinde doğan bir Kürt olarak psikolojik ve ideolojik sebeplerle bu kararı aldığı söylenebilir. Babası Molla Mustafa Barzani'nin ya da kendi çocukluğunun hayalini gerçekleştirdiği de hatırlatılabilir. Ancak kanaatimce daha ağırlıklı siyasi açıklama şu üç cümlede saklı:
1- Irak ve Suriye'de Deaş sonrası dönem netleşmeden bağımsızlığı alabileceğini düşündü.
2- İsrail, ABD ve Rusya gibi güçlerin IKBY'nin tasfiyesine bir şekilde müdahale edeceğini hesapladı.
3- Bağımsızlığa en sert karşı çıkacak Irak merkezi yönetiminin askeri- siyasi zayıflığının yanında İran ve Türkiye'nin başka alanlarda birbiriyle çatışan menfaatlerini kullanabileceğini öngördü. Uygulanabilecek ambargonun, Kerkük'e yönelik hızlı bir askeri operasyon da yapılmadığı takdirde, eninde sonunda gevşeyeceğini tahmin etti.
Ankara-Tahran yakınlaşmasının önünde iki yönlü bir meydan okuma bulunuyor. İlki, yapısal. İran yayılmacılığının bölgedeki ve Irak- Suriye'deki "kazanımlarının" Türkiye'nin menfaatleriyle uyumlaştırılmasının zorluğu. Şii milislerden, Esed'in geleceğine ve PKK'ya yönelik politikaya kadar. Sözgelimi, sınırlarında "terörkuşağı" istemeyen Türkiye'nin PKK-YPG'ye karşı düzenleyeceği operasyonlarda İran'ın nasıl bir işbirliği sunacağı kritik önemde. Yine muhaliflerin Esed'li bile olsa bir geçiş sürecine nasıl eklemlenebileceği bir diğer konu.
İkincisi ise diğer aktörlerin Türkiye-İran yakınlaşmasına tepki olarak üretecekleri yeni politikaların yönetilmesiyle ilgili. İsrail ve Körfez ülkelerinin bu yakınlaşmadan rahatsız olacağı ortada. ABD'nin Suriye'yi terk etmesi ihtimalinden ve İran ile "komşu" olmaktan kaygılanan Tel Aviv, Türkiye'nin İran'ı sınırlandırma çabasını sekteye uğrattığını düşünecektir. Washington'ın dikkatinin de bu konuya çekilmesi olası. PKK'yı İran'a karşı konumlandırmak isteyen Washington'ın bunu sağlayabilmesi kolay görülmüyor. Bu durumda Türkiye ve İran ile birlikte çalışan Rusya'nın PKK-YPG'yi daha fazla sahiplenmesi diğer bir sorun alanına dönüşebilir. Körfez ülkelerinin İran'ı sınırlandırma konusunda ABD'den yaşadıkları hayal kırıklığı ile Rusya'ya yöneldiklerini görüyoruz. İşbirliği içinde olunan bir aktör olarak Rusya'nın bile Türkiye-İran yakınlaşmasını dengelemek isteyebileceği öngörülmeli.
Ezcümle, Türkiye ve İran'ın Irak ve Suriye'de yakın bir işbirliğine girmesi bölgesel denklemi hareketlendirecek bir gelişme olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020