Cemil ERTEM
Sizi bilmem ama birçok ‘şey’ bu hafta, benim için, ‘şey’ olmaktan çıkarak görünür, hatta dokunulacak kadar yakın maddi gerçekliğe dönüştü.
Uzun zamandır beklediğim ve somut olarak yazmadığım bir tespit vardı ve bu tespitin artık gercekleşme yoluna da girdiğini gördüm...
Şimdi bunu yazmak istiyorum, çünkü bu hafta olanlardan sonra, tam zamanı...
Şu söz gibi: Dün erkendi, yarın çok geç, işte bugün tam zamanı...
Büyük hakk arayışının toprakları...
Bu toprakların bütün halkları ve onların kadim uygarlıkları -yani ta Makedonya’dan Kuzey Afrika’yı içine alarak Anadolu’dan geçen ve Çin sınırlarına varan büyük coğrafya- böylesine büyük bir değişim fırsatını belki ilk defa eline geçiriyor ve bunun için siyasi bir inisiyatif geliştiriyor.
Avrupa Birliği, Türkiye, Ortadoğu, K. Afrika ve Kafkaslar coğrafyası ve tabii koca Dicle’nin, Fırat’ın arasında hayat bulan, bunun için de adına ırmaklar arasındaki ülke anlamında Yunanca Mezopotamya denen, insanlığın uygarlığının doğduğu bütün medeniyetlerin anası olan topraklar... Bu topraklara Arap Yarımadası’nı da kattığınızda son semavi din olan İslam’ın da ortaya çıktığı, insanlığın o büyük hakk arayışı önünüze gelir. Yani, insanlık için, her şey buralarda başlamış ve buralarda devam etmiştir. İşte şimdi de yine buralarda değişecek ve insanlık bence, yine bu topraklarda yeni bir düzeni, 21. yüzyılın ilk şafağında örmeye başlayacak...
İşte, bu cümleden olmak üzere, bugün bu büyük insanlık coğrafyasında karşımıza, 19. ve 20. yüzyılın ulus-devlet paradigmasını aşmaya çalışan üç önemli birlik arayışı ortaya çıkıyor. Bu üç birlikten daha önce doğmuş ve bugün, çok derin ekonomik krizle birlikte yeni bir birliğe gitme ihtiyacı olan Avrupa Birliği’nden başlayalım ve sonra Rusya’nın Avrasya Birliği arayışına ve nihayet Türkiye merkezli yeni birliğin dinamiklerine gelelim...
Eski bir ‘Birlik’ bitiyor...
Bugün AB ekonomisi, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin, bu hafta yaptığı basın toplantısında itiraf ettiği gibi, ayağa hiç kalkamayacak kadar güçsüz.
Peki, AB ekonomisi gerçekten Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi güney ülkelerinin verimsizliği ve buna bağlı aşırı kamu borçlanmasına bağlı olarak mı güçsüz; bizce bu, AB ekonomisinin yalnız görünen yüzü. AB ekonomisinin bize göre gerçek sorunu, Almanya gibi merkez ülkelerde, geleneksel sektörlerdeki yüksek verimliliğe rağmen, bu sektörlerin çok ciddi bir pazar sorunu ile karşı karşıya kalmaları. Öte yandan yüksek teknoloji içeren sektörlerde ise yine rekabet baskısı ile birlikte, düşük kâr oranları AB ekonomisinin temel sorunudur. Almanya ve Fransa gibi merkez Avrupa ülkeleri başta enerji olmak üzere, yükselen maliyetler nedeniyle geleneksel sektörlerde Asya ülkeleri ile rekabet zorluğu çekiyorlar. Buna Euro’nun da değerli olmasını eklerseniz Almanya ve Fransa’nın üzerindeki resesyon baskısının devam edeceğini söyleyebiliriz.
Peki bu sorunun çözümü nedir? Kapitalist sistem için bu sorunun iki temel çözümü (yolu) vardır. Birincisi, özellikle Almanya’nın daha önce yaptığı gibi, saldırgan Keynesci militarist bir ekonomi geliştirmesi ve buna bağlı olarak geleneksel sektörlerde kâr oranlarını hızla yukarı çekmesidir. Ama bunun için de Almanya, AB genişlemesinden vazgeçecek ve AB’yi kendisinin ve Fransa’nın merkezinde konsolide edecek. Daha sonra yine Balkanlar’dan başlayarak yeni bir savaş ve karışıklık stratejisi izleyecek (Yeni Balkanlaştırma). Ve Polonya’dan devamla doğu Avrupa’yı yeniden periferisi ilan edecek.
Bu strateji için, şimdiye değin, Almanya’nın en büyük ortağı Rusya idi. Özellikle Gazprom marifetiyle Almanya ve Rusya, Doğu Avrupa ülkelerini enerjide yüksek maliyetlerle adeta felç ediyorlar ve sanayileşmelerinin hızını kesiyorlardı. Biliyorsunuz, 2. Dünya Savaşı öncesi de Almanya’nın iki önemli sorunu vardı: Enerji ve pazar.
Bu iki sorununu Nazizm’e başvurarak çözmek istedi. 3. Reich budur. Ancak şimdiki yeni stratejisi 4. Reich ise ‘utangaç’ Nazizm’dir. Şimdi Almanya, bu birinci yolu, yani utangaç Nazizm’i uygulamak için AB Parlamentosu’nun başına Juncker’i getirdi. Juncker’le birlikte, merkez Avrupa ve İngiltere ittifakı da bitti ve burada 2. Dünya Savaşı öncesine yaklaşan bir politik bölünmeye geldik. Finansal ve ekonomik başkentin Frankfurt (Almanya), siyasi başkentin de Strasbourg (Fransa) olduğu bir ‘birlik’ iki hegemon ulus devletin birliğidir ama Avrupa Birliği değildir. AB, bu haliyle, Doğu ve Güney’ini dışlayarak bitmiştir.
İşte ikinci çıkış yolunun ihtiyacı da burada ortaya çıkıyor ki, bu aynı zamanda ulus-devlet sınırlarını aşan yeni bir birliktir.
Yeni bir Birlik doğuyor
Yeni Avrupa, şimdikinin tam aksine, bu Doğu ve Güney’le birlikte Türkiye üzerinden kendi doğusuna doğru genişleyecek Avrupa’dır. Çünkü enerji ve pazar bütünleşmesi ve buna bağlı olarak beşeri sermaye mobilizasyonu ve krizden çıkış ancak böyle olur; başka çıkış yoktur. Bu da Türkiye merkezli yeni birliktir şüphesiz...
Uzak Doğu pazarları ile AB pazarının birbirine bağlanması ve entegrasyonu, Türkiye’nin geliştirdiği ve hızlı tren ağları ile örülecek olan Yeni İpek Yolu ile olabilecektir. O zaman şunu söyleyebiliriz; Hazar Denizi ve Irak hatta İran ve Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını, Hazar kaynaklarından başlayarak, Avrupa’ya taşıyacak olan Güney Gaz Koridoru ile Yeni İpek Yolu kardeştir ve bu enerji ve ticari geçiş yolları, aynı zamanda, büyük Asya-Avrupa entegrasyonunu sağlayacağı gibi, Rusya’nın geliştirdiği Avrasya Birliği’ne de tek alternatiftir.
O zaman karşımızda şu an ulus-devletler paradigmasını aşan üç önemli entegrasyon ve birlik çıkıyor. Yukarıda anlattığımız gibi, AB burada oluşmuş ancak çok ciddi ekonomik ve siyasi sıkıntıları olan bir birliktir ve AB, politik birlik olma şansını bu haliyle bitirmiştir.
Rusya’nın büyük hayali...
Rusya’nın Avrasya Birliği, burada ikinci birlik arayışıdır ve bu henüz doğum halindedir. Rusya, şu an hem Çarlık Rusyası’ndan hem de Sovyetler’den daha güçlü ve kapsayıcı yeni bir birliği örmeye çalışıyor. Bu birlik, Kazakistan ve devamla eski Sovyet Cumhuriyetleri’ni kapsayarak Belarus üzerinden, Polonya’dan başlayarak kendi kuzeyine (Litvanya, Letonya, Estonya ve nihayet Finlandiya) çıkarak kuzey enerji yollarını da kesecektir. Sonra yine Polonya üzerinden, Doğu Avrupa ve Ukrayna coğrafyaları ile Karadeniz ve Anadolu’yu kuşatacaktır. Bunun için tam şu sıra Ruslar, Türkiye, Güney Akım’a kendi toprakları üzerinden izin vermeli algısı geliştiriyorlar. Bu birlik, Türkiye’nin, hem Güney Gaz ‘enerji’ Koridoru’na hem de Yeni İpek Yolu’na alternatif bütün pazar ve enerji geçişlerini kapsıyor. Türkiye ve Azerbaycan’ın TANAP’la başlayarak TAP’la devam eden Güney Enerji Koridoru’na alternatif Güney Akım’dır.
Öte yandan Doğu Çin Denizi’nin sonlandığı Çin topraklarındaki limanlardan başlayarak, Tacikistan, Türkmenistan ve Azerbaycan-Hazar üzerinden İran’la orta koridoru oluşturan ve Anadolu ve Akdeniz üzerinden deniz ve demir yollarıyla Avrupa’ya ulaşacak Yeni İpek Yolu’nun tüm geçişlerine alternatif Rusya’nın Trans-Sibirya geçişidir.
En avantajlı ve gerçekci olan Türkiye Birliği
Ancak Türkiye Birliği ve geçişi, çok daha avantajlıdır çünkü bu geçiş, Türkiye üzerinden deniz yoluyla Boğaz geçişlerini kullanarak demir yolu olarak da, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu üzerinden, Marmaray hızlı tren geçişi ile Avrupa’ya varacaktır. Bu Birlik, ilk aşamada bir gümrük birliği ve giderek parasal birlik olarak ortaya çıkabilir ancak bu birlik, Türkiye’nin yakın gelecekte kuracağı Enerji Borsası ile de fiyat ve arz yönlü yeni bir enerji entegrasyonunun da merkezi olacaktır.
Türkiye, artık yalnız Türkiye değildir; çok daha fazlasıdır. Hatta Osmanlı’nın, en geniş zamanlarından bile daha etkin ve geniş coğrafyanın yeni ve güçlü bir yapıcısı olarak doğmak üzeredir. Ama bunun için, dün erkendi, yarın ise çok geç, şimdi tam zamanı, farkına varalım...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2)
25.10.2018 - Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... Paylaş Twitle
24.10.2018 - SORUNLAR, TESPİTLER VE ÇÖZÜMLER...
18.10.2018 - Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir?
17.10.2018 - Enflasyonla mücadele: Dün ve bugün...
- Dışarısı ve içerisi: Rakamlar-çözümler...
- BM Genel Kurulu: ABD, Türkiye ve diğerleri...
25.09.2018 - Yeni Ekonomi Programı üzerine
21.09.2018 - Cinayeti çözmek: Bakış açınızı değiştirin!
18.09.2018 - Büyüme ve dönüşüm meselesi üzerine...
11.09.2018
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
ismail bala
beynine,yüreğine sağlık
Zafer
Hiçbir şey unutulmadı hiç kimse unutulmasın
Ad Soyad Giriniz...
Sevgili Necip, Öyküde geçen Çınarlı Köyün Muhtarı Fevzi Kavuktur. Selamlar. H.Ö.
Necip
arkadaşlar, öyküde geçen muhtar Çınarlı Köyün Muhtarı mı ?
Haldun Karaca
Değerli Virane Hasan; bu satırların sahibi 12 Eylül işkence tezgahlarından geçen,öykünde anlattıklarını memleketin başka bir köşesinde yaşamış birisidir. En güzel yıllarını faşist generallerin hapishanelerinde geçirmiş birisidir. Bugün bakıyorumda KCK operasyonları nedeniyle memleketin 12 Eylül günlerine döndüğünü yazanlar çizenler var. Bugünkü siyasi iktidarı eleştirirken İnsanda azcık vicdan olur... Bugün olanlarla 12 Eylül arasında paralellik kurmak isteyenlarin oyununa asla gelmemeli...