Cihan AKTAŞ
Aynı masanın, aynı sofranın etrafında bir araya gelmeden sorunlarımızı çözebilir miyiz? Kürt sorunu, İslam ve kamusallık tartışmalarının ardından şimdilerde Alevilik etrafında tartışmalara yoğunlaşmaya başladık. Belli bir doku içinde kendi bağlantıları ve yorumlarıyla var olan inanç, yorum ve ilişkilerin tek tipçi kamusal alana taşınması, yığınla eksik, kusur, ihmal ve istismarla yüzleşmek anlamına geliyor.
Sıklıkla dile getirdiğim gibi kervanın yolda düzülmesine alışkın bir toplumuz. Sorun oluşturmaya başlayan konuları kendi aramızda uygun bir dille konuşmayı geciktirdikçe (dış odaklara bağladığımız) komplolardan ve plastik projelerden yakınmaya devam edeceğiz.
Kamusal alan, çoklu karşılaşmalar alanı, bazen bir meydan, bazen de bir sofra/masa. Karşılaşmaların oluşturduğu yüzeysel tanımalar, tanışma amacıyla kurulan sofra/masada gelişiyor. Herhangi bir masa toplantısı, bir atölye çalışması daha sınırlı bir tanıma anlamına geliyor. Sofra olarak masada bir araya geldiğimizde ise başka türlü bir tanımanın, muhatap almanın yolu açılıyor. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır ya… Sohbet veya söyleşi nasıl bir mekânda, hangi şartlar altında daha bir murat edilene yakınlaşabilir? Frank Lloyd Wright’ın Japonya usulü üzerinden tasarladığı gibi koltuk ve sandalyelerden kalkıp sedirlerde otursak birbirimizi daha dikkatli dinleyebilir miyiz? (Wright, Japonya tecrübesi üzerinden şöyle düşünmeye başlamıştı: Sandalye koltuk tek yönlü, sedir çok yönlü bir kavrayış sağlıyor. Tabii Wright, sedirin Osmanlı mimarisine ait olduğunu da fark etmişti sedir çalışmalarında. )
Çocukluğumun ilk yılları Kürt/Alevi köylerinde geçti. Köylülerin misafirperverlikleri, dillere destan. “Alevilerin pişirdiği yenmez” zihniyeti, karşılıklı tabuları tek yanlı okumaya sevk eden bir çarpılmanın mı eseridir?
Bu tür inançlar karşılıklı değil mi, sorusunu da sorabilirsiniz. Alevilerin de yemek konusunda tabuları yok mu? Denizlili bir arkadaşım, Tahtacı Alevileri etrafında tecrübelerini anlatıyor. Kuşku ve tedirginlik bu kez Alevi konuktadır: “İkrâm edilen aslında ne etidir?” Şu da var ki Diyanet, dini eğitim müfredatı Aleviler’in elinde değil. Ayrıca Aleviler de tek bir kesimden ibaret değil. Dolayısıyla yanlış anlamalar ve tabuların izahı gibi konularda Diyanet’e ve dini müfredatı hazırlayanlara büyük sorumluluk düşüyor. Esasında Diyanet şimdiki haliyle devam edecekse, içinde Aleviler’in kendilerini açıklayabileceği bir masaları olmalı.
Bir cemaat ortak bir sofra demektir. Paylaşılan ekmek, avluda kaynayan çorba kazanı… Katılma, bütünleşme, öykünme kurallarında ortak sofranın önemini irdeliyor Barthes, “Nasıl birlikte yaşanır?”da. (sf. 138) “Düşmanla yemek yenmez.” Huyu suyu bilinmeyen yabancı, bize çok açık olmayan niyetiyle gelir, ancak sofrada paylaştığı ekmekle, çorbayla yazısız bir akdi imzalamış olur. Peygamberimizin (sav) hadisleriyle içi dışlı olanlar bilir. O, birçok anlaşmazlığı konuşmayı ya da taraflar için muğlak bir durumu tanımlamayı bazen ansızın kurulan sade sofraların sunduğu samimi ortamlarda başlatmayı tercih etmiştir.
Yeryüzü Sofrası’nı pek çok açıdan eleştirebilirsiniz. Ancak Gezi olayları sırasında söz ve eylem şiddeti tırmanırken sofra, yüreklerdeki bazı yaraların onarılmasına katkıda bulundu. Gülfer Akkaya’nın Birgün’de yayımlanan “Annemin Elleri” başlığını taşıyan yazısını okumayan kalmasın isterdim. “Onların pişirdiği yenmez” şeklindeki yargı bir çocuğun bilincini ve hayata/toplumuna bakışını nasıl etkiliyor; nasıl etkilemesin… Ve o çocuk dünyaya gülen gözlerle bakabilmek için nasıl da başka türlü bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor! Bunu niye kimse görmedi? Görenler oldu da Gülfer Akkaya niye bilemedi?
İsyandan önce bir grubun Seyyid Rıza’ya gittiği söyleniyor, isyana katılsın diye. Rıza ve yanındakiler gelenlere yemek hazırlamak istiyorlar. Fakat gelenlerin yemeklerini yanlarında getirdiği anlaşılıyor. Talihsiz Seyyid Rıza’nın adamlarının yorumu çarpıcı: “Aynı sofraya oturmuyorsak birlikte nasıl başkaldıracağız? Haydi, toparlanın, size katılmıyoruz.”
Tarihi bir İran dizisi olan Sharam Esedi’nin yönettiği “Şeyh Bahai”de, necis bilinen Ermeni kesime dönük aşırı yargıları sorgulayan bir sahne izlemiştim. Yağmur yağdığında mutaassıp Müslümanlar Ermenilerin dokunduğu zeminlere ilişmekten kaçınıyor, necaset bulaşacak diye. O dönemde İsfahan Şeyhülislam’ı (aynı zamanda minareleri oynayan cami dahil İsfahan’daki en önemli yapıların da mimarı ve astrolog) olan Şeyh Bahai (d. 1546), bu korkuyu yansıtan kesimlere, nasıl da hata ettiklerini anlatmak için bir mücadele veriyor. Farklı din mensupları arasında vehim, şaibe ve korku duvarları yükselterek yalıtımlar oluşturan tabuların benzerleri, aynı din ailesi içinde daha da vahim boyutlara ulaşabiliyor. Sanki tabular aynı sofra etrafında bir araya gelmeyi imkânsız kılacak şekilde oluşturulmuş. Ayrı ayrı sakındıklarımız bir kenarda dursun, ortaklaşa yiyebileceğimiz yemeklerin bir listesini yapmak o kadar mı zor…
Akla Haneke’nin Toplumsal Buzlaşma üçlemesinin ilk filmi olan ve gerçek bir hikayeye yaslanan Yedinci Kıta’yı getiriyor, soğuk masalar. Film, akşamları yemek masasında hiç konuşmadan sessizce toplanan, televizyona anlamsızca bakan, ufak rekabetlerle uğraşan orta sınıf bir aile olan Schoberler’i konu alıyor. Birbirimizi dinlemekten kaçındıkça oluşan öfkeli sessizlik asla bir uzlaşma anlamına gelmeyecek ve hep taşrada (Avrupa’nın taşrasında) yaşayacağız.
Aleviler’in sorun ve ihtiyaçlarını konuştuğum bir Diyanet mensubu, “Alevilik ayrı bir birim olarak alınırsa, “biz”den farklı olduğunu öne sürmüş olmaz mıyız?” diye bir kaygı belirtmişti. Oysa bu konuda Alevi kesimleri neler düşünüyor, bunun esas alınması gerek. Müfit Yüksel’in yaklaşımı bir çözüme ulaşmada yardımcı olamaz mı? Tekke ve Zaviyeler’le ilgili yasağın kaldırılması önemli bir adım. (Bu arada, tekke ve zaviyelere dönük yasak üzerine Mahmut Erol Kılıç’ın çok ilginç tespitleri var. Kılıç, Türkiye’de özellikle erkeklerde davranış bağlamında gözlemlenebilen bir tür duygusal kırılma ya da çoraklaşmayı, köklü manevi beslenme ve kendini ifade alanının işte bu şekilde iptal edilmesinin hazin bir sonucu olarak görüyor. Bu yasağın Alevi kesimler açısından da büyük bir mağduriyet anlamına geldiği de çok açık.)
Bütün bu kurumsal çabaların yanında sorun olarak öne sürüleni barış ve kardeşlikten yana olanlar birlikte çözümleyecek. Alevi dostlarımızın evlerine gidelim, onları evimize davet edelim. Ancak yüz yüze ilişkilerle aşılabilir zehirli bir problemdir önyargı. Yaslarımızı sevinçlerimizi ve kaygılarımızı paylaşalım. Bir konuşma, söyleşme ortamından yoksunlukta meydan avami bilgilerle yargı üreten zihniyetin iktidar alanı oluşturmaya dönük şayialarına kalıyor. Bu da elbet bir kamusal alan fukaralığıdır. Ortak masalardan, sofralardan söz edemiyorsak, kamusal alan da koca bir yalan olmaya devam edecek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016