Hadi ULUENGİN
SON, en son Rumların hâlâ var olduğu bir semtte yaşamak lüksüne sahibim.
Böyle bir mahalle sosyolojisi de ecdattan beri İstanbullu birisi için bulunmaz nimettir.
Zaten ancak yedi tepeli şehrin yedi kuşaktır yerlisi olan kişi bu talih kuşunun kıymetini anlar ve bilir.
***
ÖYLE bir talih kuşu ki, zemin katını işgal ettiğim yine yedi katlı apartmanın üç dairesinde bile Lula Hanım,Katina Hanım, Stelyo Bey ve familyaları ikamet ediyorlar.
Eve gelip giderken de, kedisiyle birlikte daima pencereden dışarı bakan Emilya Teyze’ye günün saatine göre “kalimera”, “kalinita” veya “kalispera” demeden ve astım krizlerinin azalıp azalmadığını sormadan geçmem düşünülemez.
Dalgınlıkla unutsam, “yavrusu bana küstür” diye torunu Panayot’la sitemlerini yollar.
***
ARTI, bakkaldaki, çakkaldaki, marketteki Türkçe konuşmalarda da “ç”lerin “z”ye kaydığı ve telaffuzun dil-diş dokunuşuyla peltekleştiği şiveyi duymak bugün de mümkündür.
Öte yandan, İsa Mesih’in mağfireti üzerinde olsun, mahallenin alâmet-i farikası ve bütün mekânların yerlisi Pavli’yi geçen yaz kabre koyduk ama yine de çay saati geldiğinde pastane masalarında Rumca işitilir.
Zaten Paskalya zamanı da hem orada, hem diğer pastanelerde çikolatalı yumurtalar, mahlepli çörekler, kurdeleli şekerlemeler tezgâhın ön planına yerleştirilir ki, bahar öyle gelir.
***
BU yıl işte o Paskalya vakti, ana cadde sayılabilecek sokağa ve iki bina arasına “Paskalya Bayramınız Kutlu Olsun” pankartı asıldı.
Altında da AK Parti- Beyoğlu İlçesi ibaresi vardı.
Sonra, önceki hafta Şişli’den metroya yürüyorum, hem Abide-i Hürriyet, hem de Halaskâr Gazi caddelerinin ortasına “Musevi Yurttaşların Hamursuz Bayramı Kutlu Olsun” ve “Paskalyanızı Tebrik Ederiz” türünden yine bez pankartlar gerilmiş olduğunu gördüm.
Üstelik ikincisi Türkçeye ek olarak Ermenice de yazılmıştı.
Bunların altında ise CHP Şişli Belediyesi’nin imzası yer alıyordu.
Bin şükür, demek işte bahar geldi!
***
EVET, bahar geldi, zira burada oy avcılığı varmış veya yokmuş, hiç umurumda değil!
Velev ki biri iktidar, diğeri muhalefet olan bu iki siyasi kurum yukarıdaki semtlerde yaşayan gayr-ı Müslim ekalliyetin belirli bir potansiyele sahip olduğunu bildiği ve seçim öncesi de onları cezbetmek istediği için Hıristiyanların ve Yahudilerin yortusunu kutlasın…
Ne değişir?
***
NE değişir, çünkü ben aynı yerlere asılan “Vatandaş Türkçe Konuş” pankartlarıyla aynı ekalliyete gözdağı verildiğini ve şamar indirildiğini yaşamış bir kuşağa mensubum.
6- 7 Eylül 1955’te yağmalanmış Rum dükkânlarının malları üzerinden yürüdüm.
Baskıya ve ayırımcılığa dayanamayan Ermeni, Yahudi, Levanten arkadaşlarımın önce teker teker, sonra palas pandıras diasporaya kaçmak zorunda kaldığına bizzat şahit oldum.
Nüfusunun en az yüzde on- on beşi gayr-ı Müslimlerden müteşekkil bu şehrin, onların ancak “mostralık” (!) ve sembolik addedildiği bir kente dönüşümünü yaşadım.
Zaten bundan ötürüdür ki, aslında İstanbul için sonsuz normal, sıradan ve lalettayin bir durum olan azınlıklarla harmanlanmış semt hayatını artık lüks ve şans addediyorum.
Dolayısıyla, şimdi nihayet tekrar Paskalya’yı kutlayan girişimleri öpüp başımıza koymamız ve hâlâ serin geçse bile baharın biraz olsun gelişini nimet saymamız gerekiyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































haydar
çok güzel şeylerden bahsediyorsunuz. baş tacı edilecek hakikatlerden bahsediyorsunuz fakat işi başbakanla bitirmeniz büyük talihsizlik. (bir çok yazınızda da bunu görüyorum) böyle haktan şeylerden bahsedipte sonunu diktatörlüğe hevesli, servet yığan, yağma ve çapuldan geri durmayan, zalimlerle beraber olan, sabahtan akşama kadar onları meth eden, peygamberle yakından uzaktan alakası olmayan birini veya birilerini savunmanız çelişkili... (kimsenin zindanında yaşamayan özgür birinin tavsiyesi)
Mehmet Toprak
bu yazıya şapka çıkarılır, elhak doğru,ellerinize sağlık.
Duymaz
sayın ahmet bey,çok teşekkür ediyoruz bu süreçte şerefli durdunuz korkmadan çekinmeden bu haçlılara karşı durdunuz tebrik ediyoruz