Hakan AKSAY
“Benim de alanım ekonomi”, dedi önce.
“Biraz bilirim...”, diye daha mütevazı tarzda devam etti.
“Döviz baskı aracıdır. Karşılığı olmayan para basılarak yüz milyarlarca dolar birilerine aktarılmaktadır”, diyerek daha iddialı vurguya döndü.
Sesini yükselterek kaç dakikadır kendisinden “nasıl yaşamak” konusunda bir kılavuzluk bekleyen yüce milletine yapılması gerekeni anlatmaya girişti:
“Yastık altında ne kadar paranız varsa Türk lirasına, altına yatırın! Niçin yastığının altında karşılığı olmayan para saklayacaksın? Millî değerlerimize sahip çıkacağız ya!”
Milletin her zamanki gibi o sesini yükseltir yükseltmez alkışlamaya başladığını görünce, coşkuyla sürdürdü:
“'Efendim zarar edersek ne olur?' Bak, bu millîdir, bundan zarar etmezsin, bu bereketlidir.”
Şöyle bir durdu. Konuya uluslararası bir boyut kazandırmanın tam sırasıydı:
“Mesela, Putin'e şunu teklif ettim, biz ruble ile siz TL ile ödeme yapın. Aynı şeyi Çin'e ve İran'a da teklif ettim. Makul karşılandı.”
Ve tekrar millete dönerek “belki az önce tam anlamamış olabilirler” kuşkusuyla talebini açık seçik bir ifadeyle tekrarladı:
“Tüm millete çağrı yapıyorum: Gel, bu parayı altına, TL’ye yatır. Böylece ülkemiz kazanacak.”
Az sonra aniden şöyle bir cümle döküldü dudaklarından:
“Yalnızlığımı biliyorum. Ama mücadelemi sürdüreceğim.”
Mesaj anında milyonlara ulaştı.
“Ne demek Reis’i yalnız bırakmak! Hiç öyle şey olur mu!”

* * *
Dolarla yakın ve uzak ilişkisi olan kurumlar ve şirketler şöyle bir titreyerek kendine gelmeye çalıştı.
Dolardan vazgeçmek para kazanmanın ruhuna uymuyordu, ama Cumhurbaşkanı’nın sözlerini göz ardı etmek de başka şeylerden vazgeçilmesi anlamına gelebilirdi.
Böyle durumlarda hep silahını ilk çeken – sonuçta kendini vursa bile – göz doldururdu. Bu sefer de Borsa İstanbul, “Cumhurbaşkanı’nın çağrısına destek mahiyetinde” tüm nakdi varlıklarının Türk Lirası’na çevrilmesine karar verdiğini duyurdu. Helal olsundu!..
Cumhurbaşkanı’nın “döviz karşıtı” çıkışı birçok kentte yankı buldu.
Aksaray kentindeki Hayvan Pazarı’nda üreticiler “Amerika’ya ve Avrupa’ya tepkimiz” diyerek koca bir pankart astılar:
“Pazarımızda dolar ve euro geçersizdir!”
Bu kadar da değil. Toplu bir eylem yaparak dolar ve euroları ayakları altında çiğnediler, daha sonra da ateşe verdiler.
Gösteri çevrede toplanan insanlar tarafından alkışlarla karşılandı. Arka taraftaki büyük baş hayvanların ise sessiz kaldığı dikkat çekti.
Hamasi sözler neyse, ama onca dövizin nasıl feda edildiğini merak eden bazı genç muhabirler, kısa süreli bir araştırmacı gazetecilik çabası sonucunda gerçeği öğrendiler: Millî paramızın güçlendirilmesini savunan hayvancıların protesto olarak yaktıkları dolar ve eurolar sahteydi!..
Milletimiz ekonominin acı gerçeklerine tepki gösterirken gerçek paracıklarını yakacak kadar aptal değildi.

* * *
Yaratıcı uygulamalar kısa sürede bütün ülkeye yayıldı.
Bir taraftan millet, daha doğrusu milletin yüzde 50’si yastık altındaki dolarları yakmak için sabırsızlanıyordu...
Gerçek olanları değil elbette, sahteleri...
Diğer taraftan irili ufaklı temsilcileriyle iş dünyası hareketlenmişti.
Hakkındaki cinayet soruşturmasından dolayı bir süre yurtdışında yaşamak zorunda kaldıktan sonra ülkeye dönen ve geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ile görüşmüş olan Metro Holding sahibi Galip Öztürk, 500 dolar bozduran ve bunu makbuzla kanıtlayan herkese, Metro Turizm’den bir bilet hediye edeceğini duyurdu.
Ceylanpınar ilçesinde bir esnaf, dövizini bozduran vatandaşlara kulaklık ve cep telefonu kılıfı vaat etti.
Halıcılar, berberler, lokantacılar... Birçok “yerli girişimci” döviz bozduranları özendirerek bu millî kampanyaya katılma sorumluluğunu sergiledi.
Bu arada önceden tahmin edilmeyen bir şey oldu:
Yakmak için kullanılan sahte dolarlar tükendi, kara borsaya düştü, fiyatları – gerçek parayla tabii – hızla arttı.
Eskiden düğünlerde görgüsüz gösteriler yapmaya yarayan sahte dövizler, şimdi millî menfaatler için bol keseden yakılıyordu.
Sonunda bazı kırtasiyeciler ilanlar bastılar:
“Yakmalık sahte dolar geldi.”

* * *
Türkiye’nin gergin ortamında her zaman olduğu gibi bu konuda da kutuplaşmalar ve tahrikler eksik değildi.
Muhalifler “Halkta dolar ne arasın! İktidardakiler ayakkabı kutularındaki ve banka hesaplarındaki dolarlarını bozdursun”derken, iktidar yandaşları da “yabancı güçlerle birlikte Türkiye’ye karşı döviz operasyonları yapan örgüt ve kişilerin derhal cezalandırılması” çağrısı yaptı.
Bu mücadelenin daha da keskinleşerek süreceğini tahmin etmek zor değil.
Kim bilir, belki bir süre sonra evlerde “yastık altı aramaları”yapılmaya başlar.
Yastığının altında euro veya doların mı var?
Gel bakalım buraya!..
Seni hain!..
Seni terörist, seni Batı işbirlikçisi, seni FETÖ’cü seniiii!..
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025