Hakan Albayrak
Mezhep taassubuna dayalı zulmü ayyuka çıkan ve bu sebeple “Şiilerin IŞİD’i” diye anılan İran güdümlü Haşd-i Şaabi’nin Kerkük’e girişini bozkurtların zaferi ve Türklüğün ihyası olarak görüp coşkuyla karşılayan ilginç insanlar, Kerkük İl Meclisi’nin duvarına İran lideri Hamaney’in resminin asılmasını da Türklük gurur ve şuuru adına hararetle alkışlasalar yeridir.
Haşd-i Şaabi’nin Türkmen komutanlarından Seyyid Ali Hüseyni “Biz Erdoğan'a şunu söylüyoruz; Allah'a yemin olsun ki, eğer Irak'a elini uzatırsa, Irak'taki diğer gruplardan önce biz Türkmenler olarak o eli keseriz" diyor ama ne gam! Irak’ta ha İran’ın eli olmuş ha Türkiye’nin; yeter ki Barzani’nin kafasını kıran bir el olsun. Barzani’nin kafası kırılırsa Türklük payidar olur. Varsın İran emperyalizminin sınırları dahilinde payidar olsun. Hamaney Azeri değil mi? O da Türk işte.
***
Kerkük Türk’tür Türk kalacak, İran hegemonyası bunun teminatı olacak. Orasını iyice anladık. Bir de bu işin tam olarak nasıl olacağını anlayabilsek…
Irak Anayasası’na Kerkük’ün Türklüğünü vurgulayan bir madde mi eklenecek? Kerkük’te raconu bundan böyle Türkmenler mi kesecek? Yok, sanmıyorum. Öyle olsaydı, Irak Başbakanı Haydar İbadi, 3 Ekim 2017 tarihli açıklamasında, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerde ortak yönetimlerin kurulması ve böyle bir düzenlemede son sözün Bağdat’ta olması gerektiğini söylemezdi (Dikkat! Bağdat’ta da güya ortak yönetim var ama neticede İran’ın borusundan başka boru öttürülemiyor). Bunu duyan Devlet Bahçeli, ‘Ne ortak yönetimi ulan! Kurun da göreyim!’ diye gürleyip, hazırda bekleyen 5000 Ülkücü milisle Kerkük’e dalar mı acep?
“Asırlarca Ortadoğu'nun kadim kültürünün kesişim alanında bütün etnik ve mezhebi renkleri ve aidiyetleri bünyesinde barındıran Kerkük”te “bütün kesimlerin hak ve hukukunu gözeten ve sahip olunan zenginliği hakça paylaşan bir çözüm” için “etnik grupların eşit temsili (%33 Türkmen, %33 Kürt ve %33 Arap) ile oluşacak bir Meclis temelinde özel bir statüye geçme”yi savunan Ahmet Davutoğlu’na nasıl yüklendiğini hatırlayalım Bahçeli’nin: "Bu şahıs asırlardır Kerkük'ün etnik renkliliği barındırdığını söylemiştir. Kerkük'ün Türk yurdu olduğunu inkâr etmiştir. Stratejik derinlik ile Türkiye'yi boğmak üzere iken görevden el çektirilen bu zihniyet mesajlar sunmuştur. Eski Başbakan Davutoğlu, Türkmenleri Kerkük'te yok sayıyor.”
***
Bu vesile ile Bahçeli’nin muhakeme gücüne hayranlığımı arz ederim. Bilhassa “Eski Başbakan Davutoğlu, Türkmenleri Kerkük’te yok sayıyor” tespiti müthiş.
“Bütün etnik ve mezhebi renkler”, “bütün kesimler” gibi ifadelerden -hem de “%33 Türkmen”li paranteze rağmen- Türkmenlerin yok sayıldığı sonucunu çıkarabilmek, ancak Bahçeli kadar derin stratejik kavrayış sahibi olmakla mümkündür (Öyle olunca, Davutoğlu’nun stratejik derinliği tabii ki yavan geliyor insana). Bu derin stratejik kavrayışı tahlil etmek benim haddimi aşar ama galiba Kerkük’ün Türklüğü konusunda ‘ya hep ya hiç’ demeyi vazediyor Bahçeli. Sosyal medyada cirit atan Türkçü/Reisçi ve şimdilerde Haşd-i Şaabici neo AK Parti’li zevat da aynen öyle yapıyor. Öz be öz Türk yurdu olan Kerkük’te Türkmenler yönetimi niye başkalarıyla paylaşacakmış diye hesaba çekiyorlar Davutoğlu’nu.
Öyleyse deminki soruları tekrar edelim: Şimdi Irak Anayasası’na Kerkük’ün Türklüğünü vurgulayan bir madde mi eklenecek? Kerkük’te raconu bundan böyle Türkmenler mi kesecek? Yok öyle bir şey.
Dön dolaş, Akif Beki’nin -dünkü enfes yazısında- sorduğu soruya geldik: “Barzani kaybetti de sen ne kazandın?”
Tamam, Barzani’ye yükleneceksen yüklen. Hele Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeleri bağımsızlık referandumuna dahil etmekteki ısrarından ötürü iyice yüklen. Ama İran’ın Kerkük üzerindeki tahakkümünü kutlama garabetinden vazgeç be kardeşim!
***
Not:
“Türkçü-Reisçi ve şimdilerde Haşd-i Şaabici neo AK Parti’li zevat” dedim ama bu zevat aslında AK Parti’ye pek itibar etmiyor. Söylem ve tavır bakımından daha ziyade MHP ve dahî Vatan Partisi mensuplarına benziyorlar. Bu zevatın AK Parti tabanında yaymaya çalıştığı yeni anlayış, milletvekili seçimlerinde MHP ve Vatan Partisi’ne oy transferi gibi bir sonuç doğurursa şaşırmam.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.05.2022
7.03.2022
31.01.2022
20.01.2022
30.11.2021
25.11.2021
15.11.2021
25.10.2021
17.08.2021
9.08.2021