İbrahim Kiras
Geçen yıl yapılan genel seçimden iktidar partisi ve ortakları zaferle çıkmıştı. Bunun ardından muhalefet blokunun dağılıp parçalandığı, muhalif seçmenin moralini kaybedip neredeyse siyasete küstüğü bir süreçte yerel seçim yapıldı. Bu şartlar altında iktidarın bu sefer daha büyük bir seçim zaferine imza atması gerekirdi. Öyle olmadı, iktidar cenahının beş yıllık siyaset planları bir anda çöküverdi. (Niye öyle olmadığı sorusuna benim bulduğum cevaplar şurada.) Siyasette yalnızca on ay içinde her şey tersine döndü.
Mayıs 2023 seçimlerinin sonucu Erdoğan’ın üçüncü (aslında dördüncü) kez cumhurbaşkanı adaylığının yolunu açacak bir siyasi güç vermiş görünüyordu iktidar partisine. O güç 31 Martta AK Parti’nin elinden çıktı gitti. Artık yüzde otuzlar bandına gerilemiş oy oranıyla bir anayasa değişikliği teklifini ne referanduma götürebilir ne de mecliste bu doğrultuda bir siyasi organizasyon düzenleyebilir.
Bu şartlar altında Erdoğan bir kez daha aday olsa bile yeniden yüzde ellinin üstünde oy alıp seçim kazanması çok uzak bir ihtimal olarak görünüyor.
Bu durumda AK Partinin tek çıkış yolu parlamenter sisteme geri dönmek. Ama ortağı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden geri dönüş düşünülemez” diye ilan etti. “Her daim Erdoğan’ın arkasındayız” demesine rağmen seçimdeki yüzde 50+1 şartının kaldırılmasını bile kabul etmedi.
Demek ki AK Parti ve Erdoğan yeni bir yol bulmak durumunda.
***
İşte bu süreçte iktidar cenahı birden bire Özgür Özel’in ne kadar yapıcı, ne kadar demokrat bir siyasetçi olduğunu keşfetti. Hatta “15 Temmuz Gazisi” olduğu hatırlandı.
“Özgür Özel’i dış güçler oraya getirdi. Bay Kemal yerli ve milliydi hiç olmazsa” propagandasının miadı doldu.
Erdoğan kısa bir süre önce “Devrik genel başkan ile pek anlaşamaz hatta sık sık karşıya gelirdik ama yine de Bay Kemal’in kendisine göre bir siyaset tarzı vardı” diye konuşmuş, Özgür Özel için, “CHP’nin yeni genel başkanı ise tam bir hayal kırıklığı oldu” ifadesini kullanmıştı.
Siyasette bunlar oluyor. Konu iktidar partisinin 180 derece açı yapma kabiliyeti olunca zaten “Nereden nereye” falan diye konuşmaya gerek yok.
İhtiyaçlar değişince dostluklar da düşmanlıklar da değişiyor. Bazı köprüler geçildi, şimdi başka bazı köprülerin geçilmesi için yeni dostluklara ihtiyaç var. Gelgelelim bu o kadar kolay bir iş değil. Çünkü CHP’nin iktidar partisinin dostluğuna ihtiyacı yok. Kendi önünde siyaseten büyük bir imkan ufku açılmışken en zor döneminde iktidara koltuk değneği olmayı kabullenecek değiller.
Ancak tabii Erdoğan’ı “siyaseti yumuşatma süreci başlatmaya” mecbur bırakmış olmanın kredisini ceplerine koymaktan geri duracak değiller. CHP’nin bu kadar zaman sonra yalnızca oylarını arttırmasıyla değil siyasetin belirleyici aktörlerinden biri haline gelmesiyle de kazandığı pozisyonu tahkim etmeye çalışacaklar.
****
AK Parti’nin ana muhalefete yönelik hamlesini gerekli hale getiren bir etmen de İYİ Parti’nin seçimdeki başarısızlığı oldu. En başta ortağını dengeleme imkanı azaldı. Nitekim daha önce eski arkadaşlarına birkaç defa “Yuvaya dönün” çağrıları yapan Bahçeli tam da bu çağrıyı tekrarlaması beklenen bir ortamda, yani İYİ Parti’de yönetimin değiştiği ve yeni bir yol arandığı dönemde kapılarını kapattı. İYİ Parti kurultayının ardından nezaketen bir kutlama mesajı bile yayımlamadı. Üstüne üstlük “Neden tebrik etmediğimi hepinizin huzurunda söylüyorum; ihaneti tebrik etmek bizim kitabımızda yazmaz” diye konuştu.
Anlaşıldığına göre siyasette neredeyse bütün hesapları bozan, bütün dengeleri değiştiren, bütün taşları yerinden oynatan AK Parti’nin 31 Mart yenilgisi oldu. Şu da var ki “sandıkta deprem” yaşandığı zaman bunun artıları da peşinden geliyor. Bugünlerde yapılan anketler yerel seçimdeki kan kaybının sonraki süreçte de yavaşlamadan devam ettiğini gösteriyor. İktidardaki parti açısından bu bir “acil durum” elbette.
Erdoğan’ın CHP lideriyle diyaloğunda çoğu kişiyi şaşırtan -ama siyasetin ne olduğunu bilen kimilerini hiç şaşırtmayan- yumuşak tutumu bir zorunluluğun sonucu. Umulur ki bu keskin değişim ülkedeki toplumsal barışın tamirine vesile olsun, taban konsolidasyonu uğruna azdırılan kutuplaşmanın ve karşılıklı düşmanlıkların zayıflamasına yarasın.
****
Benzer temennileri hükümetin içeriye başka dışarıya başka türlü yansıttığı dış politikası(zlığı)nın rayına oturması için de tekrarlamak lazım. Dış politikanın uzun vadeli planlar, milli çıkar kriteri doğrultusunda ilgili kurumsal birikimlerin ve tarihi tecrübelerin ışığında rasyonalite temelinde oluşturulması gereği kabul edilsin. Dış politika iç politikanın malzemesi olmasın.
Gazze olayında “bir kere daha” bunun aksini gördük maalesef. Hükümet kendince birtakım sebeplere binaen Gazze’de soykırım boyutunda katliam yapan İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerini kesmeye yanaşmadı. Bu konuda tabanını “idare etmek” ve toplumdan gelebilecek tepkileri boşa çıkarmak için ise yüksek volümlü hamaset retoriğine baş vurdu.
KARAR.’ın bu konudaki ısrarlı yayınları içerideki keskin retoriğe karşılık dışarıdaki durumun çok farklı olduğunu ortaya koyunca inkar siyaseti devreye girdi. Önce İsrail ile ticaretimiz yok denildi, sonra var ama satılan mallar oradaki Filistinlilere gidiyor denildi, daha sonra sattığımız harp silahı değil, av silahı açıklaması yapıldı, İddialar için “provokatif ve yalan haberler yaparak halkı kışkırtmaya çalışan bazı yayın organlarının uydurma haberleri” denildi.
Eski bir bakan vaktiyle “Cumhurbaşkanımız Ay'a 4 şeritli yol yapacağım dese inanacak seçmenimiz var” demişti. 31 Mart seçiminde AK Parti tabanının pek de aynı fikirde olmadığı görüldü.
Seçimin ardından yapılan değerlendirmelerde ağır seçim yenilgisinde Filistin politikası(zlığı)nın da payı olduğu tespiti öne çıktı. Bunun üzerine burada da bir değişim zuhur etti. İsrail ile ticaretin bitirildiği açıklandı. Bunca zaman millete yalan söylenmiş olduğu da zımnen kabul edilmiş oldu. Şimdi bugün başlayan bu “yumuşama” sürecinde geçen altı ay boyunca söylenen yalanların hesabı da verilecek mi acaba? Bunun için milletten özür dilenecek mi? Düşük bir ihtimal olmakla beraber tabanlarıyla aralarında oluşan güven sorununu onarabilmek için bunu da yapmak zorunda kalabilirler.
Peki bütün bu hamleler tüpten çıkmış olan macunu geri sokmayı mümkün hale getirebilir mi? Denemeden bilemezsiniz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025