İlhami IŞIK
Halkın iradesini temsil etmiş siyasi şahsiyetlere ilişkin son, nihai hükmü tarih verir. Bir devlet adamının diktatör mü yoksa demokrat mı, ya da başka bir şey mi olduğunun hükmünü vermeden önce tarih, kendi belgelerine, tanıklıklarına, vesikalara ve bir dizi araştırma-inceleme bulgusuna mesafeli yaklaştıktan sonra, nihai hükmünü ilan eder. Artık tarih, o şahsiyet için, kadim sayfalarına kaydını düşürmüş olur.
Gelin şimdi hep birlikte tarih içinde bir gezintiye çıkalım. 26 Mart 1999 Cuma gününün gecesine gidelim. Kırklarelin’in Pınarhisar ilçesine, bir gece yarısı konuk olalım. Cezaevinin kapısı önünde bir otobüsün üstünden bir ses yükseliyor, bu sese hep birlikte kulak verelim.
''Değerli Kardeşlerim,
Devletime kırgın ya da küskün değilim. Benim mücadelem devletimin üzerinden milletimizin fertlerini kırgın ya da küskün hale getiren kara lekeleri ortadan kaldırmak içindir. Ben burada önümüzdeki dört ayı şu ana kadar üzerinde çalıştığımız projelerle değerlendirmek istiyorum. Bu projeler yurdumuzu, ulusumuzu, ekonomide, sağlıkta, eğitimde, bilimde, yerel yönetimlerde, sporda, insan haklarında, teknolojide, savunmada ve uluslararası ilişkilerde 2000li yılların standartlarına ulaştırmayı amaçlayan bir vizyon içermektedir. O nedenle ilkokuldan üniversiteye kadar bütün çocukarımıza ve gençlerimize de buradan bir mesaj göndermek istiyorum. 2000li yılların Türkiye'si sizin aydınık ve güzel Türkiye'niz olacak; ama bunun için hepimizin çok çalışması gerekiyor. Ben kendi adıma içeride çok çalışacağıma söz veriyorum. Siz de okullarınızda sıkı çalışın. Her ne olmak istiyorsanız, olun; onun hakkını verecek şekilde endinizi yetiştirin. İyi mühendisler, iyi öğretmenler, iyi doktorlar, iyi yöneticiler, iyi hukukçular, evet bilhassa iyi hukukçular, tekrar ediyorum, tekrar ediyorum bilhassa iyi hukuçular olmak için çok iyi çalışın. Ben şimdiödevimi yapmaya gidiyorım, sizler de ödevinizi iyi yapın. ..''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı 4 yıl, 7 ay ve 5 gün yaptıktan sonra, İstanbul’daki icraatlarına istinaden değil, Siirt’te bir açık hava toplantısında Ziya Gökalp'a ait bir şiiri okuduğu için Diyarbakır DGM' de (Devlet Güvenlik Mahkemesi) yargılandı ve kesinleşen hükmün infazı için cezaevinin yolunu tuttuyordu.
Vesayetçi sistemin '' Bağımsız yargısı'' şiir okudu diye, seçimle işbaşına gelmiş bir belediye başkanını 10 aylık ceza ile cezalandırabiliyordu. Ama cezaevinin kapısında, cezaevine girmeden az önce son konuşmasını yapan Recep Tayyip Erdoğan ''Her ne olmak istiyorsanız olun..'' diyordu ve şöyle ekliyordu ''… iyi hukukçular, evet bilhassa iyi hukukçular, tekrar ediyorum, tekrar ediyorum bilhassa iyi hukuçular olmak için çok iyi çalışın..''
Şimdi söyleyin bana kim demokrat, kim diktatör? Bir şiire bile tahammül edemeyen vesayetçi sistem mi, yoksa cezaevi kapısında son sözleri '' iyi hukukçu olun'' diyen Erdoğan mı? Başarılı bir belediye başkanını, sırf “başarılıdır” diye cezalandıran 80 yıllık müesses nizam mı demokrat, yoksa bir belediye başkanı olmasına rağmen, halkının tüm sorumluluğunu omuzlarında taşıyan ve hukuka bu kadar vurgu yapan bir siyasi lider adayı mı?
Bu küçük tarihsel vesika bile Tek adamlık suçlamasının ne kadar asılsız olduğunu kanıtlıyor.
Aynı konuşmasında Erdoğan sözlerini şöyle bağlıyordu.''.. Onun için şimdi yapmamız gereken şey halkımıza mesaj vermeye çalışmak değil, halkımızın bize verdiği mesajları iyi ve doğru kavramaktır.''..
Ancak bir demokrat halkın mesajlarına kulak kesilir ve o mesajların gereğini yerine getirir. Halk için ve halk ile birlikte hareket etmek demokratlık değilse, bu durumu izah etmek için başka hangi kavrama ihtiyacımız olur doğrusu bilmiyorum.
Diktatör mü dediniz! Haydi oradan..!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025
2.03.2025
3.02.2025
11.01.2025