Kurtuluş TAYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gündür üyesi olduğumuz NATO’ya yönelik ciddi eleştiriler getiriyor. Erdoğan dünkü konuşmasında bu eleştirileri bir çağrıya dönüştürdü: Suriye ile 911 kilometre sınırı olan Türkiye şu anda tehdit altında, niye gelmiyorsun, neden?
Her şeyden önce bu çağrının çok önemli olduğunun altını çizmek gerekiyor. Türkiye, üyesi olduğu NATO’ya “Sınırlarım tehdit altında, yardıma gel” diyor. Bu yardım çağrısı karşısında NATO’nun takınacağı tavır, ittifak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceğini de belirleyecek.
NATO’nun, üye ülkeleri sadece düzenli orduların tehdidi karşısında değil, terör örgütlerinden kaynaklı tehditler dolayısıyla da koruduğunu biliyoruz. Hatırlanacak olursa ABD’nin çağrısı üzerine NATO, terör örgütü El Kaide’ye karşı harekete geçmişti.
ABD ve NATO’nun bugüne kadarki her çağrısına Türkiye olumlu yanıt verdi; fakat, bu kez benzer bir talep Ankara’dan geldi; peki NATO, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye şu anda tehdit altında, yardıma gel” çağrısına olumlu yanıt vermeyecek mi?
Üye ülkelerin tehdit altında olup olmadığına kim karar veriyor? Üyeler arasında bir eşitlik gözetiliyorsa, doğal olarak Türkiye’nin çağrısına NATO’dan derhal olumlu yanıt gelmeli.
Mevcut NATO hukukuna göre de ittifak, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın “Sınırlarımız tehdit altında, desteğe gelin” çağrısına olumlu karşılık vermek zorunda.
Ne var ki, Ankara’nın bu beklentisi NATO ittifakının kağıt üzerindeki hukukuna uygun düşüyor ama hayatın gerçeklerine o kadar da uygun değil. Çünkü dünyada işler farklı yürüyor. Bu gerçeğin farkında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, tam da bu yüzden şu tarihi tespitte bulunuyor: “Suriye’de NATO üyesi olan ülkeler aslında kudretleri yetse kalkacaklar onlar açık net karşımıza dikilecekler. Fakat Türkiye’nin dik durduğunu gördüklerinden buna cüret edemiyorlar” dedi.
Evet, NATO’nun bırakalım Türkiye’nin yardımına gelmesini, aslında bu ittifak, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehdidin bizzat kaynağı. Türkiye’nin toprak birliğini, bütünlüğünü, egemenlik haklarını tehdit eden örgütlerin arkasında NATO ve ABD bulunmaktadır. DEAŞ ve PYD’yi icat eden, sahaya süren ve bu örgütler üzerinden Ortadoğu’da sınırları değiştirmeye çalışan ABD ve NATO’dan başkası değil. ABD’yle olduğu gibi NATO’yla da ilişkilerin sorgulandığı bir döneme giriyoruz. ABD ve NATO’yu sorgulamadan Türkiye’nin beka mücadelesinden başarılı çıkması zaten mümkün değil.
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019