Mehmet BARANSU
AKP, yeni bir torba tasayla yine gündemde. Bu kez yargı paketi adı altında 35 maddelik bir düzenlemeyi Meclis’e getirdi. TCK’da, CMK’da köklü değişiklikler yaparak “sıkıyönetim” ilan etmek istiyor.
Paketle, temel hak ve özgürlükler kısıtlanıyor. Arama kararı verilmesi için “somut delil, kuvvetli şüphe” yerine “makul şüphe” yeterli olacak. Anayasal düzene ve devlete karşı işlenen suçlarda ise tutuklama, dinleme ve mal varlığına el koyma kararı verilebilecek.
Dinlemelerden şikâyetçi olan parti, paketle dinlemelerin sınırlarını genişletiyor. Savunma hakkı kısıtlanıp, avukatlar ve şüpheliler dosyadan belge bilgi alamayacak.
Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran iktidar yeni paketle yeni kurduğu Sulh Ceza Mahkemeleri’ne ÖYM’lerden çok daha fazla yetki veriyor. Bir mahkeme tüm Türkiye’de operasyon yapabilecek.
Pakette buna benzer onlarca madde var. Tam bir eskiye dönüş. Eski Türkiye’ye özlem. Özgürlüklerin kısıtlanması. Adı konmamış bir sıkıyönetim hâli.
Kobani olayları bahane edilerek çekmecede hazır bekletilen bu paketin “Cemaat” ve muhalifler için çekmeceden çıkartıldığı da artık sır değil.
Kamuoyunda bu sıkıyönetim paketi tartışılırken 2005-2006 yıllarındaki benzer tartışmaları hatırladım. O dönem de askerlerin isteğiyle AKP bir paket hazırlamış ve Meclis’e getirmişti.
Yine Güneydoğu’da baskınlar yaşanmış, bu gerekçe gösterilerek Terörle Mücadele Kanunu kapsamında bir paket Meclis’e sunulmuştu. Makul şüphenin o zamanki görünümü ise “Silahsız terör örgütü”ydü.
Bu köşede yazmıştım. Kısaca o günleri hatırlayalım.
“12 Nisan 1991 tarihli eski Terörle Mücadele Kanunu, güvenlik güçlerine geniş imtiyazlar vermiş ve bu yasa kapsamında binlerce insan eline silah almadan örgüt üyeliğinden hapse konmuştu. Avrupa Birliği Uyum Paketi kapsamında 2001 yılında bu kanunda bazı düzenlemeler yapıldı. AKP, iktidara gelince 2003 yazında kanunu biraz daha düzeltip, AB standartlarına yaklaştırdı. Binlerce masum insan bu yasadan yararlandı.
Ancak, yapılan bu yeni düzenleme askeri rahatsız etti. O dönemki medya ve CHP de askere destek verdi.
İşte tam bu sırada tıpkı bugün Kobani olayları gibi Türkiye’de, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da olağandışı gelişmeler yaşanmaya başlandı. PKK kendi ilan ettiği ateşkesi bozdu. Eylemler tekrar başladı. PKK’nın yaptığı tuhaf eylem ve bombalama olaylarına, ‘iyi çocuklar’ Şemdinli ve benzerleriyle ‘destek’ verdi.
2005 ağustosunda TSK ilginç bir açıklama yaptı; ‘Bölücü terör örgütüne karşı mücadele kısıtlanmış yetkilerimiz dikkate alınmıyor.’ Bunun anlamı açıktı; “Yasayı değiştirin.”
Askerin ardından Bağcılar medyası harekete geçti. Manşetlerden “yasa değişsin” çığlıkları yükseliyordu. CHP de topa girmekte gecikmedi.
O gün amaçlananKürtleri, Kürt gazetecileri, aydınları ve de Fethullah Gülen’i, “Silahlı, silahsız Terör Örgütü” kapsamında içeri tıkmaktı. Artık, kaşkol, kitap, bir metin, hatta kırmızı, yeşil, sarı renkli bir kalem bile “Silahlı Terör Örgütü” kapsamına girebiliyordu.
Ve son söz dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’teydi. Çiçek düğmeye bastı. Düzenleme yapılması için “çalışma” adı altında heyet kuruldu. Çekmecede hazır bekletilen paket mir anda ortaya çıktı. 29 Haziran 2006’da da Terörle Mücadele Kanunu’ndaki değişiklik kabul edildi. CHP bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı bu maddelerin hiç birine itiraz etmedi.
Kamuoyundaki tepkilerden dolayı “silahsız terör örgütü ve lideri” bölümü paketten çıkarılabildi.
Sonrasını hepimiz biliyoruz. Yapılan değişikle binlerce Kürt, tutuklanıp hapse kondu. Yine bu yasa kapsamında İrticayla Mücadele Eylem Planı gibi onlarca plan devreye sokuldu.
Ancak gelin görün ki askerin, CHP’nin, medyanın ve AKP içindeki statükonun adamları tarafından hazırlanan o günkü maddeler, üç yıl sonra kendilerinin yargılandığı davalarda gerekçe oldu.
Demem o ki AKP, bugün çıkardığınız yasalara güvenmeyin. Asker de 2006’da size çıkarttığı yasalara çok güvenmişti. O kanunlarla yargılandılar. 2006, aklının bir yerinde olmalı AKP.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015