Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın  ırkı,cinsiyeti,rengi,dini,mezhebi,vatanı önemli değil;bir kişi savaşta ölüyorsa o kişinin  ölümü silah tüccarlarının kasasına dolar olarak dönüyor.

Silah tüccarlarının Pazar paylarını savaşlar belirlerken Barış politikaları ise silah tüccarlarının Pazarını daraltıyor.

ABD Başkanı Trump’ın   Suudi Arabistan ziyaretinde   Suudilere AB’nin 350 milyar dolarlık ikili anlaşmanın 110 milyar dolarının silah ve mühimmat  anlaşmasına varması; dünyada çok  büyük yankı yaptı özellikle de  yabancı medyada.

Savaşlarla silah tüccarlarının nasıl zenginleştirdiğini ve insanlığı nasıl bir açlık ve yoksulluk  tehlikesinin beklediğini görüyoruz.

Dünyada silah ticaretinden dönen paralar ve ülkelerin kişi başına askeri harcamaları insanın küçük dilini yutacak kadar ürpertici ve düşündürücü.Aşağıda vereceğimiz rakamlar da bunun işaretlerini gösteriyor.

Dünya da askeri harcamalar tartışılırken  bizde ne  iktidar ne muhalefet ne de medyada bu konuyu hiç gündemine almadı ve görmedi de..

Özellikle de yandaş medyanın işi gazetecilik değil,iktidara  muhalif olan gazetecileri fişlemekten,hukuksuzluğu meşrulaştırmaktan  bunlara zamanları kalmıyor.

Silah sektöründe dönen paralar üzerinden insanlığın sorunlarına özellikle de açlık ve savaşın yarattığı insanlık ızdıraplarını, gündemimize girmeyen konuya dikkat çeker umuduyla  ele aldık.

Dünyadaki açlık 50 milyar dolar ile yenilebiliyor..

350 Milyar dolar ile   yoksulluk ortadan kalkıyor..

Yoksulluk 2 dolar üzerinden hesaplanıyor..

Dünya nüfusu 7 milyar olduğuna göre kısa bir hesap yapalım..

 350 milyar doları, 7 milyar  nüfusa paylaştırdığınızda kişi başına 5 dolar düşüyor;bu da yoksulluğu ortadan kaldırırken, insanların düzenli bir alım gücüne sahip olacakları bir tabloyu ve refahı ortaya çıkartıyor.

Dünyada ortalama her ülke kişi başına 217 dolar askeri harcama yapıyor..

Türkiye ise, kişi başına askeri harcaması 275 dolara çıkıyor ve dünya ortalamasının üstünde ve 58 dolar  daha fazla askeri harcama yapıyor.

Silah Sektöründe dönen dolar bazında meblağ  1 Trilyon 519 Milyar dolar.

1.5 trilyon doları 7 milyar insana bölüştürün bu da  kişi başına 21 dolara tekabül eder, böylece dünyada  ne aç ne de açıkta bir insan kalır.

Silah sektöründe dönen Pazar payının yüzde 31’ni ABD’e,yüzde 27’ni de Rusya alıyor.

ABD’e yılda 465 milyar dolar silah ticaretinden para kazanırken,Rusya ise 405 milyar dolar kazanıyor.

İlk 10 ülkenin savunma bütçesine kısa bir göz atalım:

1.ABD  610 milyar dolar.

2.Çin    216 Milyar dolar .

3.Rusya 84.5 milyar dolar.

4.Suudi Arabistan 80 Milyar dolar.

5.Fransa 62 milyar dolar.

6.İngiltere 60.5 milyar dolar.

7.Hindistan 50 Milyar dolar.

8.Almanya 46.5 milyar dolar.

9.Japonya 45.5 milyar dolar.

10.Güney Kore 36.7 milyar dolar.

15.Türkiye 22.6 Milyar dolar.

Silah ithalatına bir bakalım, ithalat rakamları yok ama ülke sıralaması şöyle:

1.Hindistan,2.Suudi Arabistan,3.Çin,4.Birleşik Arap Emirlikleri,5.Pakistan ve 6.Türkiye.

Silah tüccarlarının en büyük pazarı Orta Doğu coğrafyası  oluyor ve Orta Doğuya 10 yıl içinde silah tüccarları 110 milyar dolar silah satacaklarının  hesabını  yapıyorlar.

Araştırmamızda ABD’nin kaç ülkeye silah sattığı rakamına rastlamadık ama Rusya 61 ülkeye silah satıyor.

Görüldüğü gibi savaşlar silah tüccarlarının iştahını kabartırken, savaşın yaşandığı ülkeler ve Orta Doğu coğrafyası  bunun en canlı örneğidir.Savaşla insanların nasıl bir yoksulluk ve açlıkla boğuştuğunu ülke olarak biz; Suriye iç savaşıyla ülkemize akın eden 3 milyon Suriyeli,1.5 milyon  Iraklı,Afganistanlı ve Afrikalı mültecilerle yaşıyoruz.

Boşuna insanlar Barış diye mücadele vermiyorlar, yukarıda ortaya çıkarttığımız  tablo da barışın ne kadar önemli olduğunu göstermiyor mu?

Savaştan ve zulümden kaçan mültecilerin yönü  nereye doğru Batı Avrupa ya..

Batı’ da ne var;özgürlük,adalet,huzur ve barış.

 Burada sorulması gereken canlıcı anahtar soru;neden yoksul ülkeler birbirleriyle savaşır veya kendi iç savaşlarını bitirmezler de,silah tüccarlarının Pazar yeri olurlar?

  Bu verileri 2015 Tarihli, Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü(SIPRI)nün çalışma raporundan aldım.

Not:Bu yazı 1 Haziran 2017 yılında Marmarayerel ve Düzceyerel Haber Sitelerinde yayınlanmıştır.M.T.