M.Şükrü HANİOĞLU
Millî, toplumumuzdaki değişik söylemlerde yoğun biçimde kullanılan kavramların başında gelmektedir. Üzerine güncel bir tartışma başlatılan bu kavramın geçirdiği evrim, yakın dönem tarihimize egemen olan temel siyaset yaklaşımlarının özeti gibidir.
Millî ve din
"Millî" sıfatı asırlar boyunca "millet" adı verilen dinî cemaatler etrafında örgütlenen bir toplumda bu niteliği taşıyan aidiyetlere atıfta bulunmuştur. Dolayısıyla "millî," "Müslüman milleti,""Rum milleti" "Yahudi milleti," "Katolik milleti" benzeri yapılara yönelik, etnik kökenden bağımsız aidiyetleri yansıtmıştır.
Örneğin, Müslüman bir Arap "Müslüman," Ortodoks bir Arap "Rum," Katolik bir Arnavut ise "Katolik" milletinin üyesi olmuşlar, devlet de onlara bu sıfatları çerçevesinde yaklaşmıştır.
Bu "milletler" arasında hiyerarşik bir ilişki varolmuş, "millet-i hakime"yi oluşturan "Müslümanlar" en üstte yer alırken "mahkûm milletler" de kendi aralarında eşit olmamışlar, bir merâtip çerçevesinde sıralanmışlardır.
Nüfûs tezkirelerinde "milleti" hanesi karşısında "İslâm," "Rum Ortodoks" benzeri dinî aidiyetler belirtilmesinin imparatorluğun sonuna kadar sürdürüldüğü Osmanlı toplumunda buna karşılık "millet" ve "millî" süreç içinde farklı anlamlar kazanmaya başlamıştır.
Milliyetçilik çağında "millî," geleneksel "dinî cemaate ait" anlamının yanı sıra değişik etnik grupların oluşturduğu yapılar için kullanılmaya başlanmış, on dokuzuncu asrın son çeyreğinden itibaren ise artan bir ivme ile imparatorluğun "Türk unsuru" ile ilişkilendirilmiştir.
İttihadçı "millî"lik
İttihad ve Terakki Cemiyeti, yasa dışı faaliyet sürdürdüğü dönemin son yıllarında "millî" ile "Türklük" arasında bağlantı kurmaya ve Türkleri, Tanzimat öncesinin "millet-i hakime"sine benzer şekilde tanımlamaya başlamıştır. Ancak bu tanım ile "dinî" anlamda "millîlik" ve seküler mânâda "Osmanlı milletine ait olma" içiçe geçebilmiştir.
Örneğin, Cemiyet 1908 İhtilâli sırasında dağa çıkarttığı isyancı birliklere "Millî Tabur," "Millî Alay" benzeri unvânlar vermiştir. İttihadçı liderler bununla temel olarak "Osmanlı milleti"ni temsil iddiasını vurgulamak istemişlerdir. Buna karşılık Müslüman köylüler, çoğunluğu Arnavut gönüllülerden oluşan bu birlikleri "Elhamdülillah, millet askerini çıkarttı" diyerek karşıladıklarında "millî"liğe din temelinde yaklaşmışlardır. İmparatorluğun değişik bölgelerindeki Türkçüler ise bu "millî"liğin Türklük temelli olduğunu düşünmüşlerdir.
İttihad ve Terakki iktidarında farklı "millî"likler varolmakla birlikte "Türklük" merkezli "millî"lik tedricen güç kazanmıştır. "Millî" sıfatının yerel banka adlarından Millî Ta'lim ve Terbiye Cemiyeti benzeri derneklere, Millî Mahsûlat Şirketi gibi kuruluşlara ve "Millî İktisad" siyasetinin güzel bir örneği olduğu temel politikalara eklendiği İkinci Meşrutiyet döneminin egemen "millî"liği "Türklük" merkezli bir yaklaşımı yansıtmıştır. Örneğin "İslâm medeniyeti ve Türk harsı"nı araştırmayı hedefleyen Millî Tetebbu'lar Mecmuası,son tahlilde, etnik vurguları fazlasıyla güçlü bir "millî"liği temsil etmiştir.
Bu "millî"lik yaklaşımının İttihad ve Terakki tarafından yoğun biçimde kullanımı, ulus-devlet refleksleriyle hareket eden bir çok uluslu imparatorluk yaratarak merkezin diğer anâsırla ilişkisini fazlasıyla gerginleştirmiştir.
Cemiyet'in önde gelen muhaliflerinden birisinin ifadesiyle "Millî sıfatı mevsufuna büyük bir câzibe ve kuvvet-i teshîr" veriyordu. Ancak bu "büyüleyici kuvvet" çok uluslu bir imparatorlukta önemli sorunları da beraberinde getiriyordu.
"Mücahede"den "Mücadele"ye
Mondros Mütarekesi sonrasında şekillenen Kongre İktidarları döneminde yükselen Müslüman milliyetçiliği aşağıdan yukarıya gelişen, katılımcı ve dar ölçekli bir Panislâmizm girişimini yansıtmıştır. Bu hareketin Müslüman "millet"i adına başlattığı "Mücahede-i Millîye" süreç içinde sadece "aşağıdan yukarıya" karakterini kaybetmekle kalmamış, askerî zafer sonrasındaki ulus-devlet inşa edilmesi sürecinde Sosyal Darwinist vurguları kuvvetli bir "Mücadele-i Millîye"ye dönüştürülmüştür.
Bu yapılırken de sadece "cihad" vurgusu yapan "mücahede"nin yerine "yaşam savaşı"nın altını çizen "mücadele" geçirilmemiş, dinî anlamdaki "millî", en güçlü vurgusuyla etnik temelli ve hiyerarşik "millî"ye çevrilmiştir.
Cumhuriyet resmî ideolojisi "millî" kavramını dinî bağlantılarından bütünüyle arındırılarak inşa edilmeye çalışılan "ethnos" ile ilişkilendirmiştir.
Süreç içinde bakanlık adlarından ders kitapları başlıklarına uzanan bir alanda kullanılan "millî" sıfatı, egemen etnik gruba aidiyeti vurgulayan, buna katılmaya yanaşmayanları dışlayan bir işlev görmüştür. Buna itiraz ederek karşıt ethnos tasavvurları geliştirenler ise alternatif "millî"likler yaratmışlardır.
"Dinî"nin ihyası
Çok partili hayata geçiş sonrasında yeniden örgütlenen, 1970'lerden itibaren ise toplumsal tabanlarını genişleten İslâmcı hareketler uzun yıllar boyunca unutulan dinî anlamda "millî" kavramını yeniden ihya etme gayreti içine girmişlerdir. Millî Selâmet, Millî Nizam benzeri parti adları, "Millî Görüş" gibi toplum tasavvurları bu gayreti ortaya koymuştur.
İlerleyen yıllarda resmî ideolojinin bütünüyle etnik bir "millî"likten "Türk-İslâm Sentezi" yaklaşımında mündemiç bağdaştırmacılığa yönelme zorunda kalması bu çabaların toplumsal tabanda ciddî karşılık bulduğunu göstermektedir.
Bu çerçevede Türkiye, egemen etnik gruba aidiyet temelli "millî"lik, karşıt etnik "millî"likler, dinî referanslı "millî"lik ve bunlar arasında gerçekleştirilen bağdaştırmaların beraberce yaşadığı, zaman zaman da çatıştığı bir toplum özelliği kazanmıştır.
"Millî"lik ve "Biz"
Çatışan "millî"liklerin toplumsal tabanlarını genişletmeye çalıştığı Türkiye'de yeni bir "millî" kavramsallaştırılmasına ihtiyaç duyulması doğaldır. Bu aynı zamanda varolan "millî"liklerin bir "biz" yaratılması konusunda yetersiz kaldıklarının da kabûlü anlamına gelmektedir.
Yeni bir "millî"lik yaratma girişimi gerçekleştirirken, düşülebilecek hata mevcut "millî"liklerin "biz" yaratılmasını engelleyen yaklaşımlarında ısrar edilmesidir. Böylesi bir "biz," bunun yanı sıra, kapsayıcı olabilmek için, mevcut "millî"likleri "ortadan kaldırma"yı değil onların üzerinde olabilmeyi hedeflemelidir.
Dolayısıyla hiyerarşik ilişkiler yaratan ya da dışlayıcı "millî"likler veyahut bunların sentezleri yerine "eşitlik" temelli ve kapsayıcı bir "millî"liğin tasavvur edilmesi gerekmektedir. Bu da ancak "millet"in "eşit vatandaşlık temelli bir siyasal toplum" olarak kavramsallaştırılmasıyla yaratılabilir.
Böylesi bir "millî"lik etnik ve dinî "millî"lerle çatışmadan, buna karşılık herhangi bir hiyerarşi kurmadan ve kimseyi dışlamayarak bir "biz" yaratabilir. Son tahlilde "millet" inşa etmenin amacı da bundan başka birşey değildir.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018