Murat BELGE
Bir yolculuktayım gene. Bu, ama, benim için önemli, çünkü Varşova’dayım ve Polonya’ya ilk gelişim bu oluyor. Dün kenti biraz gezdim, biraz fikir edindim. Varşova, Dünya Harbi’ni en ağır zarar ziyanla kapatmış kentlerden biri. Almanlar, ne var ne yok, imha etmiş (Varşova Ayaklanması’nı cezalandırırken): Sovyet Kızıl Ordu’su da, nehrin (Vistula) öbür kıyısında beklemiş, “Yıksınlar hele, sonra biz gireriz” diye. Polonyalılar, hangisine daha çok kızacaklarını bilemiyor. Ama “Rus” deyince, bir Polonyalıyı zaptetmek zordur. Değindiğim olayın öncesinde de, sonrasında da, hesap kabarıktır.
Şimdi, görünüşte eski duran birçok bina, özellikle kent merkezindekiler, 1944’te yıkılmış ve sonra yeniden yapılmış. Bunu bilmeden gezdiğinizde, bunların eski yapılar olduğunu kolayca düşünebilirsiniz.
Polonya, çok dindardır: Ortodoks Rusya ile Protestan Prusya arasına sıkışmış, en çok da bundan ötürü Katolik olmuş, dolayısıyla etnik kimliği ile dinî kimliği iç içe geçmiş bir toplum. Bir köylü toplumudur, üstüne üstlük. Yaşadığı bir hayli talihsiz tarihten sonra, adının altına “Polonya Polonyalılarındır” yazan bir gazeteleri var mı, bilmiyorum, ama epeyce içe kapalıdırlar.
Yıllar önce, Hollanda’dan gelmiş bir yönetmenle (yoksa Fransa’dan gelen miydi?) İstanbul üstüne bir belgesel yapmak için çalışıyorduk. İstanbul’un “uluslararası” bir kent olup olmadığı konusu açılmıştı. Ben “olmadığını” söyledim, şakayla karışık. “Sokakta flüt çalan Perulu Kızılderili grup yok” dedim. Geçenlerde Beyoğlu’nda yürürken, baktım gelmişler! Ama ânında gene karar verdim ki, yok, hâlâ “uluslararası” olamamışız. Neden derseniz, adamlar kafalarına tüy falan takmışlar. Oysa bu Kuzey Amerika yerlilerinin işi. Peru’da, Güney’de böyle tüy takmış adam olmaz. Demek ki Kızılderili olduklarını anlatabilmek için, buranın “Kızılderili” imgesine uymak zorundalar. Çin lokantasına gidip “İmambayıldı” yemek gibi bir şey. Bizim “ uluslararası” olmamıza daha çok var.
Şimdi, elimin altında, Varşova rehberleri. Tabii ilk baktığım bölümlerden biri, lokantalar. “Afrika” diye başlıyoruz. Bakıyorum, en az üç Afrika lokantası var. Hem “Amerikan” diye bir bölüm var, hem de “Tex-Mex” diye. Derken Brezilya da geliyor. Balkan temsilcisi Banja Luka’ymış. Çin’i, Japon’u dolu da, bir Kore, bir tane de Endonezya gördüm. Hint var tabii, çok sayıda. Yunan, Macar, Gürcü de var. İtalyan mı daha çok, Polonya mı, karar vermek güç. Ama bunlara (ve Lübnan’a) ek, “Akdeniz” bölümü de açmışlar. Moğol var! Portekiz ve İspanyol var. Vallahi, Rus da var, hâlâ! Birkaç Tay, birçok da Türk var. Adım başında “kebab” yazılarını zaten görüyorsunuz da, böyle “rehber”lere geçmiş, bir “Lokanta” var, bir “Maho”. Ukrayna var, normal. Vietnam da var, ona da normal diyelim. Nasıl? Varşova mı daha uluslararası, İstanbul mu? Bu saydığım yerlere herhalde o ülkelerden gelenler gitmiyor. Polonyalılar gitmese bunlar açılmaz, çalışmaz. Ve herhalde bizde olacağı ve olduğu gibi, adam Meksika lokantasına gidip mönüde bulgur pilavı aramıyordur.
Benim program biraz daha geç başlayacağı için (gene bir konferans vesilesi) bu yazıyı çırpıştırmaya zaman buldum. Önümüzdeki günlerde bulur muyum, bilemem. İlk gelişim olduğu için, köşe bucak bakınıyor olacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025