Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Kar yağıyor Van’a..
Bir araç bulabilen, buna imkânı yeten Vanlılar, Van’ı terk ediyorlar..
Van’da hayatın ışıkları bir bir sönüyor..
Şimdiye kadar 250 bin insanın şehri terk ettiği tahmin ediliyor, ama gerçek istatistikler belki de çok farklıdır..
Bir süre sonra özellikle köylerden hiç haber alınamayacak.
1976’da Çaldıran ve Muradiye’yi vuran depremden sonra da böyle olmuştu..
İlk kar yağmaya başladığında insanlar yollara düşmüş, depremin en çok zarar verdiği Çaldıran, Muradiye ilçeleri bir iki hafta içinde birer hayalet şehir haline gelmişti.
Kar altında kalan çadırlarda yaşamak çok zor..
Çadırda donmamak, soba dumanından zehirlenmemek ve elektrikli ısıtıcıların yol açabileceği yangınlardan korunmak için günün ilk ışıklarına kadar nöbet tutulur sırayla.
Uzun kış gecelerini çadırda geçirenlerin hayatta kalmak için başka şansı yok çünkü.
Lakin çadırı ısıtmak için, içini sürekli sıcak tuttuğunuzda, bu sefer de, çadırın üstüne ve etrafına yağan karlar eriyip, çadırın altına kadar iner..
Önlemler, yerlere serilen naylonlar filan kâr etmez..
Güne, geceden eriyen bu kar sularının içinde başlarsınız..
Bugün dünyada, katı yakacak kullanılan sobalara elverişli çadır üretimi yok artık..
Van’da dağıtılan çadırların çoğu, standartlara uygun, katalitik ve elektrikli ısıtıcının kullanılabileceği çadırlar.
Ama arada zehirlenmeler olmuyor değil.
Vural Ailesi, belde belediyesinin dağıttığı çadırda kalıyordu.
Bu altı kişilik aile, sobadan yayılan karbonmonoksit gazından zehirlendi.
Derya ( 13) ve Umut Vural ( 14) kardeşler hayatlarını kaybettiler.
Yetişkinler, gençler küçük yaştaki çocuklara nazaran, kendilerini koruyabilir ve zor şartlara karşı koyabilirler.
Ama ya çocuklar, hele de engelli çocuklar?
Kar altında kalmış o çadırlarda eksi on derece soğukta onlar nasıl yaşayabilir?
Depremden sonra Van ve Erciş’te ve köylerde kaç engelli çocuk, depremden etkilendi, bunun hesabı var mı ortada?
O çocukların sürekli olarak kullandığı ilaçlar temin edilebildi mi?
Doktor kontrolleri zamanında yapılabildi mi?
Derdini anlatamayacak, kendini koruyamayacak durumda olan o çocukların, kar-kışta çadırlarda tutulması, cinayetten farksızdır.
Haberlere bakılırsa 21 bin çocuk Van depreminden etkilendi.
Üç çocuğun annesi, 109 çocuğun babası öldü.
Üç engelli çocuk kimsesiz kaldı.
Ve çadırkentlerde şimdi üç bin çocuk kar altında yaşam mücadelesi veriyor..
O çocukların arasında engelli olanlar da var.
Onlardan birini Deniz Olgun’u geçen hafta kaybettik.
Deniz henüz yedi yaşındaydı.
Depremden sağ kurtuldu, ama annesi, babası ve 11 kardeşiyle beraber aç ve açıkta kaldı..
Babası depremden sağ kurtulabilmiş çocuklarının kalabileceği bir çadır aradı durdu.
Sayısız defa ilgililere başvurdu, ama çadır alamadı.
Alamayınca da naylondan derme çatma bir yere koydu çocuklarını..
Deniz epilepsi hastasıydı ve epilepsinin hiç hoşlanmadığı şey soğuk havalardır.
Soğuk hava epilepsiyi tetikler, harekete geçirir..
Deniz kimbilir o naylondan çadırın altında kaç kez nöbet geçirdi, kaç kez sabahlara kadar titredi durdu..
Körpecik bedeni soğuğa, kara 18 günden daha fazla dayanamadı Deniz’in.
Zatürree oldu.
Sahra hastanesine kaldırıldı önce, derken Bitlis, Batman hastaneleri..
Ama olan olmuştu artık, tıbbi müdahaleler bir işe yaramadı ve Deniz kurtarılamadı.
Deniz Olgun ilaçlarını alabilseydi, sıcak bir yerde uyuyabilseydi ölmeyecekti.
Engelli ve epilepsisi olan bir çocuğa kimse bir kutu ilaç uzatmadı.
Ve ilaçlarını alamayan Deniz, o soğuk naylon çadırın altında birkaç gün yaşayabildi ancak.
Sonra da öldü.
Depremden sağ çıkan engelli bir çocuğu yaşatamadık..
Bu ülkenin utancıdır bu cinayet..
Van Valisi, 15 aralıka kadar çadırlarda kimsenin kalmayacağını açıklamış.
Yani Van halkı ve Deniz gibi engelli çocuklar –ki çadırda kalan üç bin çocuk arasında engelli olanların sayıları ne kadardır, bilinmiyor– bir ay daha ölüm-kalım mücadelesi verecekler..
Uludağ Sözlük, Deniz Olgun için “Sobasız çadırda rahmetli olan kardeşimizdir..” diye yazmış..
Kalan çocuklarımızı rahmete uğurlamak yerine, soğuktan, kardan ve çadırlarda yaşamaktan bir an önce kurtarmaya bakalım..
Bir ay daha o zor koşullara onları mahkûm etmeyelim, vicdanımız daha fazla acımasın..
***
Pazartesi günü bu köşede okuduğunuz Ferit Edgü yazısına Sennur Sezer bir not düşmüş:
“Merhaba Miroğlu, bir tek şeyi düzelteyim, Ferit, Adnan Özyalçıner, Egemen Berköz, Operacı Erol Uras ve daha niceleri falan er öğretmen olarak değil yedeksubaylığa yeğledikleri gönüllü yedeksubay öğretmen olarak gittiler Doğuya. Hiç biri öğretmen değildi yani. İki kurum arasında fark var.”
Sevgili Sennur’a teşekkür ediyor, yazıda geçen bu kısmı, ondan gelen bu doğru malumatla düzeltiyorum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012