Oya BAYDAR
Toplum dertli, insanlar sıkıntıda, herkes kaygılı. Başta gençler, bu ülkenin insanları gelecekten umutsuz. Ayrımcılığın, bölücülüğün, kin ve nefret söyleminin körüklendiği; mafyanın, derin çetelerin, SADAT benzeri kontrgerilla örgütlerinin resmîleşerek devleti ele geçirdiği, yetmezmiş gibi küresel salgının ortalığı kasıp kavurduğu bir ortamda herkesin bir derdi var.
Milyonların ortak derdi: aş, iş, sağlık. Ama farklı grupların başka yakıcı sorunları da var.
İşlerine iade edilmeyen, haklarını alamayan, Korona bahanesiyle katmerli sömürülen, en küçük iş güvenliği kalmamış işçiler;
Gırtlağına kadar borca batmış, kredilerini ödemek için üretim araçlarını, traktörlerini satan, yokluğun pençesinde kıvranan tarımcılar, köylüler, bir bir kepenk indiren, günü siftahsız geçiren esnaf;
İşsiz gençler, eğitime ulaşamayan çocuklar, ne yapacaklarını şaşırmış veliler; üniversitelerin ilköğretim düzeyine indirgenmesine, iktidarın folluğu, tarikatların cemaatlerin rekabet alanına dönüşmesine isyan eden öğrenciler, gerçek bilim ve düşün insanı akademisyenler;
Ormanlarının, sularının, tarım topraklarının, yaşam alanlarının yok edilmesine, yağmalanmasına dur diyen, tarlalarını, köylerini, yerleşimlerini korumaya çalışan halk, yeşilciler, çevreciler;
Can güvenliği, hak, eşitlik, özgürlük peşindeki kadınlar;
İktidarın hoşuna gitmeyecek bir söz söyleseler kendilerini ya hapishanede ya kapıda bulan, yetmedi saldırıya uğrayan medya mensupları, düşünce ve ifade özgürlüğü tehdit altındaki muhalif sanatçılar, aydınlar;
Salgının bütün yükünü taşıyan sağlıkçılar, hastalarını kurtarmak için canlarını veren hekimler;
Eşit yurttaşlık, eşit hak talebiyle canları ve onurları için mücadele eden, oyları iradeleri hiçe sayılıp seçtikleri milletvekilleri, başkanları, siyasetçileri zindanlara atılan Kürtler;
Batı'ya şantaj unsuru, pazarlık konusu yapılan, nefret söylemi ve ayrımcılığa kurban giden, cansız bedenleri denizlerden, göllerden, yollardan toplanan mülteciler, göçmenler. Ah, hele de o küçücük çocuklar!
Bizim olmayan savaşlarda, çatışmalarda ölüme gönderilen insanlarımız, onların yakınları;
KHK'lılar, EYT'liler, "Hayat eve sığar" yutturmacası ile ev hapsine mahkûm edilen 65 yaş üstü yurttaşlar;
Mafya babalarının, çetecilerin özel aflarla kurtarıldığı hapishanelerde keyfî kararlarla, yargıya müdahale ile anayasa ve yasalar çiğnenerek rehin tutulan muhalifler;
Hak ve adalet peşindeki tüm mağdurlar;
Daha, daha... Unuttuklarım vardır, siz tamamlayın. Hepsi, herkes dertli ama ağır basan, ilk ağızda yürek yakan dertler her kesime, her gruba göre farklı.
Fotoğraf: Murat Bay
Ana talep ve amaç aynı ama…
Bu bölünmüş, birbirine düşman edilmiş toplumda, hangi kesimden, hangi düşünceden, hangi siyasetten olursa olsun, tek tek insanlara "nasıl bir ülke, nasıl bir hayat isterdin" diye sorsanız, alacağınız cevapların benzerliğine şaşırırsınız. "Aşımın işimin olduğu, onurumla özgürce, başım dik yaşayacağım, hakkımın yenmediği, kafama devletin sopasının inmediği, hayatımın tehdit altında olmadığı, sen ben kavgası yaşanmayan huzurlu bir ülke, huzurlu bir yaşam."
Huzur sözcüğü, bunların tümünün özetidir aslında. Karnı aç, işsiz, eve ekmek götüremeyen, çocuklarını doyuramayan, okutamayan, eşit yurttaş sayılmayan, kimliği inkâr edilip onuru çiğnenen, yaşamı tehdit altında olan, hakkı yenen bir insanın dirliği, düzenliği, huzuru olmaz.
İnsanlarımızın ezici çoğunluğunun, neredeyse tümünün temel talebi ve ereği aynı. Ne var ki herkes kendi küçük evreninde, kendi fânusu içinde debelenip duruyor. Ermenek işçileri, Kayı inşaat işçileri, Soma madencileri Kazdağları çevrecileriyle, Derelerin Kardeşliği ile, Ergene Ovasını kurtarma mücadelesiyle; Boğaziçi öğrencileri hayatları ve hakları için mücadele eden kadınlarla, iflasa sürüklenen tarım üreticileri, tarlalarını ekemeyen köylüler, ürünleri ellerinde çürüyen tarımcılar kepenk kapayan esnafla, emekliler KHK'lılarla, Kürt hak arayanları ülkenin bütün hak arayanlarıyla, bu gidişata karşı olan hak ve ahlak peşindeki Müslüman muhafazakârlar barış, demokrasi, özgürlük arayan laik cumhuriyetçilerle mücadelelerini birleştirebilseler, huzurlu toplum talebiyle ortak amaca yaklaşmak hiç de hayal olmaz.
Çözüm var: Cesaret edebilecek miyiz?
Sorun, ülkenin dört bir yanında çakan ışıkların birbirleriyle buluşup kurtarıcı bir aydınlığa dönüşememesinde. Daha doğrusu ortak talebin ve amacın çözümde ortaklaşmaya varabilmesindeki güçlükte.
Bu güçlüğün; herkesin, her çoban ateşinin, kendi aydınlattığı kendi dar iktidar alanına hapsolmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Daha iyi tanıdığım sol kesimde bile talep ve amaç birliğine rağmen, çoğunlukla sübjektif hatta kişisel nedenlerle sağlam bir demokratik birlik kurulamadığını, bu durumun diğer siyasal-ideolojik kesimlerde de aynen yaşandığını biliyorum. Bizi yutmaya, öğütmeye çalışan devasa iktidar çarkı karşısında küçük dağınık mücadele müfrezeleri ve küçük iktidar odaklarıyla direnmek, hele de kazanmak nasıl mümkün olur!
Mesele; ülkenin bugünkü gergin, çatışmalı, bölünmüş, kutuplaşmış ortamının normalleşmesi, huzurlu bir toplumun taşlarının döşenmeye başlamasıysa, siyasî anlamda ortak amaç asgarî demokratik ilkeler etrafında, demokrasi ittifakında buluşmak olmamalı mı? Dört bir yanda çakan kıvılcımlar bütünsel bir ittifakın özgür, bağımsız ama aynı hedefe yönelen parçaları olabilirlerse, önlerinde duracak güç kalmaz.
Çözümün ilk adımı olarak, sağıyla soluyla, Türküyle Kürdüyle, Müslüman muhafazakârı laik cumhuriyetçisiyle, bu böyle gitmez diyen bütün güçler, odaklar, partiler, sivil toplum, kişiler; kendi iktidar alanlarını ve çıkarlarını aşarak ortak bir demokrasi cephesinde buluşma özverisini, cesaretini gösteremezlerse, hızla totaliterliğe yönelen otokratik rejim, daha uzun süre bizlerin ah vah'ı, muhalefet partilerinin iktidar blokuyla laf yarıştırması, halkın bir bölümünün kendi celletlarından medet umarak kabuğuna çekilmesiyle sürer gider. Bu, toplumsal çürümedir.
Demokrasi ittifakını oluşturmak, ittifakı demokrasi cephesine dönüştürmek için ilk adımın siyasî partilerden gelmesi gerekiyor. İktidarın korkutmacalarına, saldırı ve ithamlarına pabuç bırakmadan ortak çözüm için biraraya gelmeleri gerekiyor. Bu cesareti ve basireti gösterebilirlerse hiç kuşkunuz olmasın dört bir yanda çakan kıvılcımlar birbirlerine yaklaşıp ışığı büyüteceklerdir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024