Yıldıray OĞUR
“Pişmiş aşa su, ama bin yıldır pişmiş aşa su katanlar! Bu işin çözümünü istemeyen, yani demokratik çözümü istemeyen, demokratik çözümden zarar edecek birileri var. Yöneticiler duysunlar, savaştan çıkarı olan birilerinin barışı istemediğinin dedikoduları kulaktan kulağa yayılıyor. Türkiye’nin halklarına bu korkunç, bu kirli, bu insanlık dışı savaş yakışmıyor. Bunun sonu demokratik çözüm olmazsa kötüye varır…”
25 Aralık 1993'te İstanbul’da toplanan Demokrasi Kurultayı’nın açılış konuşmasını yapan Yaşar Kemal salona böyle seslenmişti.
“Çankaya’nın şişmanı, işçi düşmanı” diye yerden yere vurulan Özal’ın çözüm için başlattığı girişimler, sonuç vermiş 17 Mart 1993’te PKK ilk kez ateşkes ilan etmişti. Özal’ın ömrü daha fazlasını görmeye yetmedi. 1 ay sonra vefat etti. Onun vefatına rağmen süren çözüm süreci için Mayıs ayındaki MGK’dan tarihî bir af kararı çıktığı gece, 33 er vakası yaşandı. Ateşkes bitti. Devlet rutin dışına çıkmaya karar verdi.
İşte bu gidişatı durdurmak isteyen bir grup aydının girişimiyle toplanmıştı Demokrasi Kurultayı. Demokratik çözüm olmayınca Yaşar Kemal’in dediği gibi sonu kötüye vardı.
9 Ocak 1995. Faili meçhullerin zirve yaptığı günler, aylar. Yaşar Kemal, bu kez Der Spiegel’e yazdı. Başlık: Yalanlar Seferi.
Cesur bir yazıydı:
“Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu gün olan 29 Ekim 1923’ten bugüne kadar tahammül edilmez bir baskı ve zulüm sistemine dönüştü. Türkiye Cumhuriyeti, bu gelişmeyi, Doğulu çarpıtma sanatı ve ikiyüzlülükle insanlığın gözlerinden saklamaya çalıştı. Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu halkı üzerinde öyle bir tiranlık oluşturdu ki, bu halk, Osmanlı otokrasisini bin kere tercih eder hale geldi.
1946’da çok partili sistemin kuruluşuna kadar, jandarma sopasını hissetmemiş ne kız, ne kadın, ne Kürt, ne Türk ne de Laz köy sakini vardı.
Cumhuriyet hükümetinin şiddeti, her şeyi yerle bir eden bir fırtına gibi, Anadolu'nun üstünde esti. Türkiye’nin halkı yaklaşık yetmiş yıl boyunca bu kadar çok zulme, işkenceye, yoksulluğa ve açlığa nasıl tahammül etti?!.
…
Şimdi Türkiye’de insanın tahayyül edebileceği en aşağılık savaş sürüyor. En iyi yazarların gücü bile bu savaşı anlatmaya yetmez.
Bu korkunç savaş devam etmemeli. Türkiye ekonomik olarak yolun sonundadır ve halk yoksullaşmıştır.
İç ve dış borçlar gittikçe artmaktadır; bu savaş sürecek olursa Türkiye, tarihinin en büyük felaketini yaşayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunda Türk halkına az da olsa verdiği temel hakları Kürtler’e de vermek zorundaydı. 21. yüzyılın eşiğinde, hiçbir halk, hiçbir etnik halk grubu insan haklarından mahrum edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti, bu savaşın sürmesi nedeniyle lanetlenmiş bir ülke olarak 21. yüzyıla girmemelidir...”
Yaşar Kemal bu yazısı için DGM’de bölücülükten yargılandı. Ankara’da Çiller, ardından Mesut Yılmaz’ın PKK ile temasları PKK’nın ikinci ateşkesini getirdi. Ama Ankara'da pek çok devlet vardı. Devletlerden biri, Yeşil’le Öcalan’a suikast düzenlemeye çalıştı, başarısız oldu.
Sonra Refah-Yol iktidarı geldi. 1991’de İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Güneydoğu Sorunu değil, Kürt Sorunu'' denmesini önerdiği Erbakan Başbakan oldu.
Öcalan’ın yakalandıktan sonra verdiği ifadeden okuyalım:
“Necmettin ERBAKAN 1996 yılında başbakan olduktan sonra bana Suriye'de bulunan ve Suriye devletine yakın olduğunu bildiğim Ağa Kod Mervan ZERKİ ile Suriye'de benim temsilcim olarak bulunan Delil Kod vasıtasıyla Erbakan'ın mesajı geldi, Necmettin ERBAKAN bu şahıslar vasıtasıyla bana ulaştırdığı notta 'Güneydoğuya siyasi ekonomik, kültürel açılımlarda bulunmak istediklerini, bu nedenle barışın sağlanmasını, ateşkesin ilanını' öneriyordu. Ben de bu görüşü olumlu bularak yine aynı şahıslar vasıtasıyla kendisine mektup yazdım ve bu önerisini kabul ettiğim yolunda mesaj gönderdim. İsmail Nacar isimli şahıs zaman zaman yine RP iktidarı zamanında benimle telefonla görüştü ve arabuluculuk tekliflerini iletti. O da benim yaptığım görüşmelerde, görüştüğüm kaynaklarla sizi bir araya getirebilirim diyordu...”
Girişim kısa sürede basına sızdı. Gazeteler manşetlerinden nefret ettikleri Erbakan’ın PKK ile görüşmelerini ihbar ettiler. MGK Genel Sekreteri haberler üzerine Erbakan’ı ziyaret edip rahatsızlıklarını bildirdi. Koalisyon ortağı DYP tepki gösterdi. Erbakan, bir gün sonra geri adım atmak zorunda kaldı.
Daha sonra 28 Şubat oldu, Erbakan devrildi. Bu kez askerler PKK ve Öcalan’la görüşmelere başladılar. 1998 ateşkesi böyle geldi. Sonra Öcalan yakalandı. Öcalan, PKK’ya silahlı mücadeleye son kararı verdirdi. Gerillarla sınır dışına çekildi.
Devlet hiçbir adım atmadı. Yaşar Kemal yine yargılandı. 2004’te savaş yeniden başladı. Sonra 2005’te Erdoğan’ın Diyarbakır konuşması ve PKK ile MİT görüşmelerinin yeniden başlaması.
10 yıl sürdü görüşmeler. Kesildi, bitti, yeniden başladı. Provokasyonlar, istihbarat oyunları, MİT müsteşarının tutuklanma girişimine kadar türlü badireler atlatıldı. Binlerce insan öldü…
Ve 28 Şubat 2015, Öcalan PKK’ya silahlı mücadeleyi bitirme talimatını verdi.
10 yıl önce “Türkiye Cumhuriyeti, bu savaşın sürmesi nedeniyle lanetlenmiş bir ülke olarak 21. yüzyıla girmemelidir” diyen Yaşar Kemal birkaç saat sonra vefat etti.
Uzun süredir uyutulduğu hasta yatağında sanki bu haberin gelmesini bekliyordu.
Bir gün öncesi de Erbakan’ın ölüm yıl dönümüydü. Barışın altında onun yetiştirdiği 28 Şubat’ta tutuklanan, siyaset yasağı konan, partileri kapatılan öğrencilerinin imzası vardı.
28 Şubat 2015…
İşte bu 28 Şubat 1000 yıl sürebilir…
.....
*Başlık @cahitbulent’in tweetinden alınmıştır…
.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
28.09.2025
22.09.2025
20.09.2025
17.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
6.09.2025
3.09.2025
2.09.2025