Ahmet TAKAN
Yalan gündemle yatıp yalan gündemle kalkıyoruz!..
İç ve dış politik gündemde söylenen ve anlatılanlarda hiçbir şey sahadaki gerçeklerle uyuşmuyor. Cilalanan Macron ve Fransa gezisinin sonuçlarını gördük!.. Fransa, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısını devlet olarak tanıdı. Mehter marşları çalınarak Türkiye'de "ver coşkuyu" kıvamında sunulan İdlib operasyonunda gerçekler de ortaya çıkmaya başladı. "İdlib gerginliği" manşetlerinden gazetelerimiz kaçamıyor. Hani, İdlib'de 15 üs kuracaktık? Ne oldu? Daha 3'ünü kurduk... Astana ruhu nane ruhu mu oldu? İran ve Rusya ile neden yeniden papaz olma durumuna geldik?.. Biz gerçekleri yazarken çemkirenlere soruyorum... Yalan "ittifak" gündemiyle Türkiye'yi uyutacağınıza gerçekleri anlatmaya cesaretiniz var mı?.. Az biraz da olsa ar damarınız kaldıysa Suriye'de Türkiye'yi tehdit eden gerçekleri yazabilsenize!.. Türkiye, terör tehdidinden kurtuldu mu?.. Ülkemizdeki terörün ana kaynakları olan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de devletleşen terör örgütleri ne olacak? Oluşumlarını tamamladıktan sonra İsveç'e mi saldıracaklar?..
Yalan "ittifak", "bir gece ansızın ineriz" mehterleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin karşı karşıya olduğu beka tehlikesi bertaraf edilebiliyor mu?.. Yoksa, sadece içeriye sunulan bütün bu sahte iç ve dış gündemler pazara kadar değil seçime kadar numarası mı?..
Yalan "ittifak" kuru gümbürtüsünün bile örtemediği İdlib krizinden başlayarak gerçek perdesini aralamaya devam edelim. "Sen zaten ebedi muhalifsin" diyebileceklere de ağzının payını verebilmek için tarafsız bir uzmanın analizlerine yer verelim. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı stratejist Cahit Armağan Dilek, "İdlib patlamak üzere ve patlayınca da bütün olumsuzlukları Türkiye'ye sıçrayacak" diyor. Neden?.. Dilek, izah ediyor:
"Defalarca, İdlib konusunda dikkatli adım atılması gerektiğini, ılımlı muhaliflere alan açmak ve İdlib'i temizleyeceğiz sözünü verip Afrin'i öne çıkarmanın Rusya'yı rahatsız edeceğini ifade etmiştik. Durumu anlayan Rusya ve Suriye Türkiye'den beklediği hamleyi de göremeyince ve kendilerine yönelik olarak muhalif-cihatçı terörist gruplardan saldırılar olunca İdlib'e yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmıştır. Bunun maalesef görünen sonucu daha fazla ölüm ve Türkiye'ye yönelik yeni mülteci akınıdır. Bütün bunlar İdlib operasyonu için Türk hükümetinin siyasi hedefi net ve doğru belirleyemediğini, bunun sonucunda da askeri hedeflerin iyi bir şekilde ortaya konamadığını göstermektedir."
Çok önemli bir uyarıda bulunuyor, Cahit Armağan Dilek:
"Suriye'ye yönelik siyasi/askeri hedef belirlenirken şimdilerde çok konuşulan Afrin, Menbiç operasyonları bağlamında bu alınan derslerden mutlaka faydalanalım. Ayrıca Fırat'ın doğusunda devlet inşası bağlamında görmezden gelinen tehdidin ciddiyetini ve aciliyetini mutlaka göz önünde bulunduralım.
İdlib'de görünürde Şam yönetimiyle gerçekte Rusya ile yaşanan anlaşmazlığın Rus uçağının düşürülmesine benzer ancak Suriye ile sınırlı kalabilecek bir krize dönüşme ihtimali vardır. Yani Rusya'dan alınan destekle Suriye masasında kerhen yer bulabilen Türkiye, yine masa dışı kalma riskiyle karşı karşıyadır."
***
Cahit Armağan Dilek'in "şu an sahada olan çok nettir, o da ABD, Suriye kuzeyinde PKK terör örgütüne devlet inşa etmektedir. Dolayısıyla Türkiye bu konuda son uyarısını yapmalıydı. Son uyarı olmalıydı çünkü Soçi'de yapılacak Kongre ile birlikte Suriye anayasasının da hızla ve oldu-bitiyle tamamlanacağını, Fırat doğusunda ve ilerleyen dönemlerde Menbiç, Fırat Kalkanı bölgesi, Afrin'i de içine alacak Kuzey Suriye Federasyonuna imkan veren yeni Suriye kurulduğunda Türkiye'nin müdahalesi de imkansız hale gelecektir" şeklindeki sözlerine kulak verdikten sonra şu soruya da yanıt bulmaya çalışalım:
-Afrin doğru hedef mi? Fırat'ın doğusu neden görmezden geliniyor?
"Evet, Afrin'de de terör örgütü varlığı ve kontrolü var mutlaka etkisiz hale getirilmeli ancak Afrin şu aşamada Rus korumasında. Yani Afrin'e müdahale ederek ABD'nin Fırat'ın doğusundaki devlet inşa projesini mi bozarsınız yoksa İdlib'deki yüz seksen derece karşıt görüşlere rağmen girişilen ancak şimdilerde çatırdayan İdlib iş birliği ve operasyondaki ortaya çıkan keskin anlaşmazlıklarla birlikte Rusya ile daha derin bir krize mi girersiniz? Velev ki Rusya izin verdi, Afrin'de ne zaman biteceği belli olmayan bir harekata girişmek, Fırat doğusunda inşası hızla devam eden son aşamasındaki PKK devletçiğini engelleyebilecek midir?
Suriye üzerinde ABD ile olan genel mutabakat ve 2014'ten sonra PYD/YPG'nin (onlara göre Suriyeli Kürtlerin) katkılarının da bir karşılığı olmalı, zaten sahadaki askeri-politik pozisyon da bunu gerektiriyor düşüncesindeki Rusya'nın Türkiye'nin Afrin ve Menbiç'e müdahalesine sıcak bakmayacağı gibi özerkliğe sahip olmalarını da destekleyecektir. Zaten hazırladığı taslak anayasa metnine bunu yazan da Rusya olmuştur.
Diğer taraftan Fırat'ın doğusunda ABD'nin PYD'ye devlet inşa ettiğini gören Rusya, PYD'yi Şam'a bağlı bir bölge olarak tutmak ve salt ABD kontrolüne girmesini önleme adına Soçi kongresine davet etmenin yanında anayasal güvencelerin verilmesini de destekleyecektir. Bu bağlamda Rusya, Şam yönetimine de baskı yaparak PYD'nin Fırat'ın batısına yönelik taleplerini karşılayacağı umudunu PYD'ye hissettirmektedir. ABD de bunu memnuniyetle izlemektedir. Hem Menbiç hem de Afrin'deki Rus askeri varlığı, YPG komutanlarının Bakan seviyesinde Rusya'da ağırlanması bunun göstergelerindendir. İki büyük güçten destek alan, korunma sağlayan PYD/YPG'nin kontrolündeki Afrin'in hedef seçilip operasyon yapılması ne kadar doğru bir karar tartışmalıdır. Çünkü Türkiye söz konusu iki büyük güç ile sorunlar hatta krizler yaşamaktadır."
Eğer Soçi'ye YPG sözcüleri çağrılırsa... Bakalım bu sefer hangi ittifak masallarıyla Türkiye'yi uyutmaya çalışacaklar?..
Kaynak Yeniçağ: "İttifak" tiyatrosu ile saklanan gerçekler!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021