Ahmet TAŞGETİREN
Seçim sürecinde o tweet çok tartışılmıştı.
“Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır” cümlesinden sonra biri kırmızı diğeri siyah iki kutu içerisinde “Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı” başlıkları atılıyor altına da “Millet İttifakı’nın Pensilvanya ve Kandil’den yönetildiği” yazılıyordu. İmza Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a aitti.
Tartışılmıştı, çünkü sandıkta her halükarda “Millet İttifakı” bünyesindeki adaylara da “Millet”ten oy gelmesi ihtimali vardı. O oylar da “Kara İttifak”a verilmiş oylar mı olacaktı?
Mesele, özellikle Cumhurbaşkanı’nın konumu açısından tartışılmıştı, çünkü o makamın, toplumun bir kesiminin temsilcisi değil, 82 milyonu kucaklayan bir nitelik arz etmesi gerekiyordu.
Seçimlerin “Beka” meselesi üzerine kurulması ve karşı ittifakın kazanmasının ülke bekası için tehdit olacağı tezi de propaganda süreci boyunca Cumhur İttifakı sözcülerinin ve daha ajitatif söylemle o alana destek veren medyanın dili idi.
Bundan öte zaten Cumhur İttifakı’nın karşı ittifaka yönelik söylemi “Zillet - İllet” kelimeleri ile ifade ediliyordu.
Seçimler oldu, İstanbul, Ankara başta olmak üzere Antalya, Adana, Mersin gibi iller Ak Parti ve MHP’den karşı ittifaka geçti. İzmir ve Diyarbakır gibi iller de eski kadroların elinde kaldı.
Bu sonuçlar, özellikle Cumhur İttifakı kadroları tarafından bekleniyor muydu? Belki. Muhtemel ki anketler böyle bir sonucu haber veriyor, o sebeple de anketler hiç olmadığı kadar hedef alınıyordu.
Ama olan oldu. Sandıklar açıldı ve ortaya bu “Türkiye fotoğrafı” çıktı.
Bir yanda Cumhur İttifakı’nın yüzde 52’si var diğer yanda yüzde 48 ve daha ötesi sembol şehirlerin diğer İttifak’ın eline geçmesi var. Artık hala o “Zillet - İllet” söylemini sürdürmek olmaz.
Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan önce Memur-Sen Genel Kurulu’nda, ardından yine bir twitter mesajı ile manşetlere çekilen sözleri söyledi:
“Ülkemizin önünde 4.5 yıllık kesintisiz bir icraat dönemi bulunuyor. Seçim tartışmalarını geride bırakarak, ekonomi ve güvenlik başta olmak üzere asıl gündemimize odaklanmamız şarttır. Dönem, kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi perçinleme dönemidir. Gayemiz, milletimizin refahını artırmak, güvenlik ve özgürlük dengesini koruyarak devletimizin bekasına yönelik tehditleri bertaraf ederek, Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırmaktır.
“Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte TÜRKİYE İTTİFAKI olarak hareket etmeliyiz.”
- Seçim tartışmalarını geride bırakarak…
- Asıl gündeme odaklanmak…
- Kızgın demiri soğutmak…
- Musafahalaşmak, kucaklaşmak….
Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde siyasi görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakmak…
- 82 milyon hep birlikte TÜRKİYE İTTİFAKI olarak hareket etmek…
Ne diyorsunuz? “İşte bu” değil mi?
Şimdi, seçim sürecinde siyasi taraf konumundaki vatandaşlar olarak, siyasi angajman içine giren medya mensupları olarak, her söyleme yönelik “hınk deyiciliğimiz” üzerinde kafa yormamız gerekmiyor mu?
Ve siyasetçilerimiz… Beka meselesinin 82 milyonun ortak meselesi olduğunu, insanların şu veya bu partiye oy vermekle ülkenin bekasından vaz geçmiş olmayacağını, siyasi tartışmaları bir gün 82 milyonu ortak cepheye çağıracakları zamanları düşünerek yapmaları gerekmiyor mu?
ABD ile farklı dil
Dış politikada farklı dilden söz ediyorum. Malum, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak ABD Başkanı Trump’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan mesaj götürdüğünü açıkladı. Albayrak’ın gezisi ABD’li iş adamlarını ikna etme ve aradaki ticareti 75 milyar dolara çıkarma amacı taşıyordu. Bunun için ABD ile genel iklimin düzelmesi gerekiyordu.
Acaba Albayrak Erdoğan’dan Trump’a nasıl bir mesaj götürdü?
ABD ile en büyük gerilim S-400’ler konusunda. Hem S-400’lerden vazgeçmemek, hem de Amerika ile ilişkileri sürdürmek nasıl olur, cevabı aranan soru bu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ilk defa “NATO’nun S-400 konusunda endişelerini dikkate almamız lazım.” dedi. Bu konu, ABD’nin ısrarla gündeme getirdiği şeydi. Demek S-400’ler konusunda “farklı” bir arayış sürecine girildi.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025