Akın ÖZÇER
Katalan özerk parlamentosunun (parlament) önceki gün benimsediği egemenlik bildirisinin zayıf noktalarının başında, 1989’dan bu yana kabul ettiği beş bildiride olduğu gibi, kendi kaderini belirleme hakkını temel alması geliyor. Çünkü uluslararası uygulama, bu hakkın sadece sömürge altındaki ülkeler için geçerli olmasını öngörüyor. BM Genel Kurulu’nun bu konudaki 14 Aralık 1960 tarih ve 1514 sayılı ilk kararı, “sömürge halklarına bağımsızlık bildirisi” olarak da anılıyor. Bildirinin “bir ülkenin milli birliğinin ve ülke bütünlüğünün kısmen ya da tamamen bozulmasını amaçlayan herhangi bir girişimi” BM Yasası ile bağdaşmaz ilan eden 6. maddesi, Katalunya gibi bağımsız bir ülkenin sınırları içinde kalan yörelerin ulus niteliği taşısa dahi bağımsızlığa ulaşmasını engelliyor.
Genel Kurul kararının tek istisnasını Sırbistan’ın milli birliğini ve ülke bütünlüğünü bozduğu hâldeKosova’nın bağımsızlığı oluşturuyor. Aralarında İspanya’nın da yer aldığı bazı ülkelerin Kosova’yı hâlâ tanımamış olmalarının aslında 6. maddede yer alan bu kurala uymak gibi ilkesel bir yönü de var. Bugün Genel Kurul kararının koyduğu kuralı ortadan kaldıracak ikinci bir Kosova istisnasının destek görmesi neredeyse imkânsız görünüyor. Zira bu durumda dünyanın çeşitli bölgelerinin kendi kaderini belirleme hakkına dayanarak bağımsızlıklarını ilan etmesinin önüne geçmek ve küresel düzeyde meydana gelecek kaosu engellemek mümkün olmaz.
Kaldı ki İspanya’yı Kosova’nın bağımsızlığının tanınmasında büyük rol oynamış olan Miloseviçyönetimindeki Sırbistan’la bir tutmak da büyük haksızlık olur. İspanya sadece demokratik değil, bölgelerine ileri düzeyde siyasi özerklik tanıyan anayasası ile dünyadaki örnek ülkelerden biri. O bakımdan Katalunya’nın bugünkü konjonktürde bağımsız bir devlet olması olasılığı yok denecek kadar az. Dolayısıyla bu bildirinin, aynı aktörlerin (CİU ve ERC) 1989’da başlattığı ve onlara son iki yıldırSol/Yeşiller İttifakı’nın da katıldığı benzeri bildirilerden farklı bir hukuki sonuç doğurması mümkün görünmüyor.
Bununla birlikte, hukuki bir sonuç doğurmayan bu tür anayasaya aykırı bildirilerin yayınlanması, dünkü yazımda da belirttiğim gibi, demokrasinin temelini oluşturan ifade özgürlüğü çerçevesinde önem taşıyor. Başbakan Rajoy’un dediği gibi bir işe yaramasa da, anayasa ruhunu zayıflatsa da, demokrasinin en önemli yanını, çoğunluğu şoke edecek siyasi görüşlerin dahi dile getirilebilmesi oluşturuyor.
Başbakan Rajoy gerek duyulduğunda yasanın gereğinin yapılacağını söyledi ama oylamada ret oyu kullanan Ciutadans’ın (C’s) dışında konuyla ilgili girişimde bulunma arzusunu dile getiren de olmadı. C’s lideri Rivera ise, PP’nin anayasaya aykırı kavram ve ifadeler içeren bildiriyi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) getirmesini savunuyor. AYM’nin bu bildiriyle ilgili yapacağı çok şey yok ama Rivera bildirinin sınırlarının mahkemece belirlenmesinin uygun olacağını düşünüyor.
Aslında bildirinin anayasaya aykırı olan yönleri üzerine odaklanmanın anlamı yok. Buraya kadar ortaya koyduğum gibi, bildirinin zaten herhangi bir sonuca varması mümkün değil. Katalunya’nın tek yanlı bağımsızlığını sadece Dışişleri Bakanı García Margallo’nun işaret ettiği AB’nin değil, ayrıca BM ve diğer uluslararası kuruluşların da kabul etmeyeceği son derece açık. Gel gör ki bazı ajanslar bildirinin kabul edilmesini “İspanya bölünüyor” başlığıyla geçti. Kimbilir belki bilgi eksikliğinden, belki de İspanyol Anayasa’sını örnek almanın ülkenin bölünmesini kolay hâle getirdiği izlenimini güçlendirmesi için. Oysa İspanya’yı, Bask ve Katalan milliyetçilerin tüm çabalarına karşı birarada tutan, demokratik anayasasından başka bir şey değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2018
9.02.2018
24.04.2018
11.04.2018
28.03.2018
22.03.2018
15.03.2018
1.02.2018
7.02.2018
31.01.2018