Ali BAYRAMOĞLU
Siyaset hayat gibidir, yaşayan, soyulan bir süreçtir. İçinde, inişler, çıkışlar mücadeleler, tavizler, uzlaşmalar bulunur. Esas olan, meşru araçlarla siyasi hedefe doğru yol alabilmektir. Bunun için hem mücadele eder, hem kimi konularda hedefinize doğru sonuç alacağınızı düşünüyorsanız siyasi hasmınızla uzlaşırsınız. Kaldı ki, kim olurlarla olsunlar, siyasi partiler arası diyalog demokratik kültürün temel unsurlarındandır.
Bunu en iyi bilen Kılıçdaroğlu olmalıdır. 2018 seçimlerinde Gül’ü cumhurbaşkanı yapma arayışı, milliyetçiliği keskin İYİ Parti’yle ittifak kurması, fikren farklı oldukları, hatta mücadele ettikleriyle siyasi olarak uzlaşma çabasından başka bir değildi.
CHP’nin eski genel başkanı yakın siyasi yol arkadaşları tarafından -ki Özel de bunlardan birisidir- ihanete uğradığını düşünebilir. Bunda kısmen haklı da olabilir. Ancak, siyasetin böyle bir tabiatı, bir rekabet boyutu bulunur. Gün gelir, en yakınınız yerini almaya soyunabilir ve alabilir. Dahası seçim başarısızlıklarının parti liderlerine her zaman bir bedeli olur. 1999 seçimlerinde CHP baraj altı kalınca sandalyesine yapışık Baykal bile istifa etmek zorunda kalmamış mıydı? Kılıçdaroğlu partisinin başında doğru işler yapmış olabilir, ancak seçimleri kaybedince, sadece CHP teşkilatı içinde değil seçmenleri nezdinde de, sorumlu ve istenmeyen adam ilan edilmişti. Siyasetçinin bunu sindirmesi, bayrağı devretmeyi bilmesi gerekir.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne, Özel’e…
Esasen Özel, Kılıçdaroğlu’nun açtığı yoldan ilerliyor.
Bu yol, CHP’yi dar bir kimlik partisi olmaktan çıkarmak, bir kitle partisi haline getirmek, kültür savaşları dışında siyaset yapmak, demokrasi ve haklar etrafında kucaklayıcı, birleştirici olmak şeklinde tanımlanabilir.
Bunun, doğru ve olması gereken siyasettir.
Kılıçdaroğlu bu doğru siyaset yürüten ama, fazla temkinli ve karizmatik olmayan bir liderdi.
Peki, Özel yerini dolduruyor mu?
Malum, Özgür Özel, İmamoğlu’yla birlikte hareket ederek genel başkan oldu. Gerek kurultayda gerek yerel seçimler öncesinde, söylem siyasetine dayanan, jestlerle siyaset yapan, sesi yüksek çıkan, daha enerjik bir lider görüntüsü verdi. Ancak siyasi olanın içini doldurduğu söylenemezdi. Gerek yeni bir siyasi hikaye anlatma ve gelecek tasavvuru açısından, gerek temel sorunlarda (örneğin Kürt meselesi) somut çözüm önerileri getirmek bakımından, gerekse ve İmamoğlu’nun önünde lider olma konusunda yetersiz bir görüntü çiziyordu.
Özel’in seçim sonrası tutumuyla bu görüntüyü değiştirmeye başladı.
İki husus, benim gözüme çarpanlardan…
İlki şu: Enerjisi, Kürt meselesindeki itirazları, öne çıkması ve gündemi etkileme kabiliyeti, kuşatıcı söylemi bakımından, İmamoğlu-Özel dengesinde bir eşitlenme hatta Özel’in parti genel başkanı olarak öne çıkma hali var. Bu, olması gereken bir durumdur.
İkincisi ise şu: Özel, Kılıçdaroğlu’nun bayrağını daha ileriye götürme hamleleri yapıyor. Hem iktidarla mücadeleden taviz vermeyen, hem onunla diyalog kurmaya açık tutumu ve toplumsal kutuplaşmayı reddeden duruşunun altını özellikle çizmek gerekir.
İlk teşekkür konuşmalarından birinde, muhafazakâr demokratlara, Kürtlere, CHP’li olmayan seçmenlere de teşekkür ederek “sizin sayenizde oldu” demeyi bildi Özel. Bu dili ve tutumu sürdürüyor olması, çatışma yerine birleşme, bütünleşmenin altının çizmesi, CHP’ye dışarıdan gelen seçmene karşılık verme arayışı önemli görünüyor.
Örneğin, Kılıçdaroğlu’na oranla Kürt siyasetine daha yakın durabiliyor, daha cesur davranıyor. “AK Parti ile görüşüyorsam DEM’le de görüşebiliyorum, görüşürüm” tarzı ilkesel ve siyasi bir eşitleme, bu çerçevede Kürt aktörlerle ilişkiyi normalleştirme, onların yaşadığı sıkıntılar zamanında daha aktif bir şekilde yanında durma gibi bir Kürt stratejisi izleyeceğini görüyoruz.
Toplam değme, cesaret, umut verme, haklının yanında durma ve siyaset üretme konusunda, İmamoğlu’yla birlikte derinleşirse, yolu açık olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025